Türkiye’den en çok Afganistan aranmış
HANGİ ÜLKELER ARANDI?
İlginç olan nokta ise şurası:
Turkcell’in verilerine göre, bayramda Türkiye’deki abonelerin en çok aradığı ülke Afganistan olmuş. Afganistan’ı Almanya, Türkmenistan, Belçika ve Fransa takip ediyor.
Doğrusu bu veri bana ilginç geldi: Türkiye’de acaba kaç Afgan var? Bu insanların kaçı Türkiye’ye yerleşti? Nerede, hangi şehirlerde yaşıyor, ne iş yapıyor, nasıl geçiniyorlar?
Bu soruların cevabını bilmiyoruz.
Afganistan’ın en çok aranan ülke olması, sanırım ülkemizdeki sığınmacıların demografik yapısına ilişkin yeni bir araştırma ve açıklama yapılmasını zorunlu kılıyor.
O DÖNEM DE SÖYLENDİ AMA…
AKP iktidarı, AB ülkelerini “Sınırları açarım” diyerek tehdit ettiğinde, Kapıkule’ye getirilen binlerce sığınmacının Suriyeli olduğu ifade edilmişti. Sınır kapısına getirilen sığınmacıların yaşadığı kentlerdeki gazeteciler ise bu kişilerin çoğunun Suriyeli değil, Afgan olduğunu söylemiş ancak bu söz o dönem duymazdan gelinmişti.
AFGAN MAHALLESİ
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de geride bıraktığımız günlerde yaptığı bir açıklamada “Beykoz ve Fatih’te Afgan mahallesi var. Bu kişilerin sayısı 30 binin üzerine çıktı” tespitini yaptı. CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak ise Afganların Türkiye’de sadece Haziran ayında 250 konut aldığını açıkladı.
PARA HESABI
Tüm bu veriler, Türkiye’nin yaşadığı ‘’göçmen – sığınmacı – mülteci – misafir – düzensiz göçmen” sorununun görünenden daha karmaşık olduğunu ortaya koyuyor.
Peki bu ‘’karmaşa’’ karşısında iktidar ne yapıyor derseniz, o sorunun cevabı belli: AKP – MHP iktidarı, Türkiye’yi göçmen gettosu yapmanın karşılığında AB’den alacağı 3-5 milyar Euro’nun hesabını yapıyor.
Yabancı düşmanlığına dikkat!
Göçmen akınına maruz kalan ülkelerin yaşadığı sorunların başında, ülkelerde oluşan tepkiler yüzünden baş gösteren “yabancı düşmanlığı” geliyor. Almanya, yılarca bu bela ile uğraştı uğraşıyor… Yabancı düşmanlığı, tüm önlemlere rağmen hala yok edilebilmiş değil.
Ne yazık ki; bu bela şimdi de Türkiye’nin başında… AKP iktidarının yanlış politikaları yüzünden adeta bir “göçmen gettosu’’na dönüştürülen Türkiye’de de benzer bir durumun yaşanması ihtimaller arasında. Umarım buna şahit olmayız…
AMAN DİKKAT!
Ancak ne yazık ki; temennimiz ile hayatın gerçeği örtüşmüyor… Birçok yurttaşımız, işsizliğinin sebebi olarak ucuz iş gücü olarak sömürülen, sendikasız ve sigortasız çalıştırılan Suriyeli, Iraklı ve Özbekistanlıları görüyor. Bu da alttan alta bir tepkinin oluşmasına yol açıyor. Bu bağlamda, en önemli görev ise başta siyasetçilere ve medyaya düşüyor. Meselenin bir çatışmaya ve yabancı düşmanlığına dönüşmemesi için çok dikkatli bir dil kullanılması gerekiyor.
833 TL taksitle ev olur mu?
Çok değil; BDDK daha bir ay önce “faizsiz finansman modeli ile ev ve otomobil” pazarlayan 21 şirketi tasfiye etti. BDDK, aynı günlerde sekiz şirketin de kendi isteği ile pazardan çekildiğini duyurdu. Bunların arasında Emin Evim, Fuzel Ev, Sinpaş, İmece, Katılım Evim, Çözüm ve Bir Evim’in olduğu öğrenildi.
Birkaç gün önce internette dolaşırken, bir haber sitesinde Katılım Evim’in reklamına rastladım. BDDK’nın bir süre önce piyasadan çekildiğini açıkladığı şirketin reklamında aynen şunlar yazıyordu:
“Yeni yasaya uygun BDDK onaylı projemizle karşınızdayız.... Faizsiz şekilde ev almak isteyenlere kaçırılmayacak fırsat… Türkiye’nin herhangi bir yerinde kendi bulduğunuz 200 bin TL değerindeki eve 833 TL ödemeyle sahip olabilirsiniz.”
Şirket, ev almak isteyenlerin ‘katılım bedeli’ olarak 18 bin Tl ödemesi gerektiğini belirterek, hesap numarasını da yayımlamış.
KİM İNANIYOR?
Doğrusunu isterseniz, bu reklamı görünce, ne diyeceğimi bilemedim… Daha bir ay önce 29 şirketin dolaylı-dolaysız yollarla tasfiye edildiği bir sektörde insanların ayda 833 TL ödeyerek ev sahibi olabileceğine inanması bana garip geldi.
Ekonomide Derin Göçük
CHP eski Milletvekili, Prof. Dr. Esfender Korkmaz, yine titiz bir çalışmaya imza atmış. Korkmaz 280 sayfalık kitabında, AKP iktidarının Türkiye’yi nasıl bir felakete sürüklediğini, neredeyse günü gününe anlatıyor ve tarihe önemli bir not düşüyor. Korkmaz, sadece tespit yapmakla kalmıyor, aynı zamanda bu göçükten çıkmanın yolunu da gösteriyor.
“Ekonomide Derin Göçük’’ okuma listenize eklemeniz gereken bir kitap…
