Erdoğan Özel görüşmesinin ardından MEB’in “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” müfredat taslağı gündemde, AKP’nin istediği şekilde yer aldı.

Sendikalar ve siyasilerden benzer tepkiler geldi.

Eğitim niteliksizleştiriyor, laik, bilimsel eğitim yok ediliyor, kendisi ile işbirliği yapan tarikat ve cemaatlere örgütlenme olanağı sağlanıyor gibi karşı çıkışlar yer aldı.

Bu çıkışlar büyük bir fotoğrafın detaylarından bazıları.

Ne yazık ki eğitim işkolundaki sendikalar, AKP’nin 22 yıldır uygulamalarını yanlış analiz etmektedir.

Hoş sadece sendikalar da değil!

Siyasiler dâhil daha hiç kimse AKP eğitimi “milli” olmaktan çıkardı demedi!

Dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı döneminde, Türkçeden başka dillerde eğitimin önünün açıldığı unutuldu mu?

Türk Milleti’ni oluşturan milli unsurların dilleri için açılan kurslardan, TV’lerden bahsetmiyorum.

Özel okullarda tüm dillerde eğitim yapılmasından bahsediyorum.

Atatürk kurduğu rejim gitmiş, eğitim öğretim birliği parçalanmış, 6 ilke başta olmak üzere ilke ve devrimler çiğnenmiş, yargı, TSK gibi tüm kurumlar yok edilmiş, tutmuşsun laik eğitimden bahsediyorsun!

Laik eğitimi başlatan rejim yok, 6 ilke yok, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet yok!

Kimse kusura bakmasın, bunlar olmadan laik eğitim olmaz…

En acısı da bu eleştirilerin eksikliği yüzünden milletimiz de hala Atatürk Cumhuriyeti var zannediyor!

Üstelik AKP’nin resmi programını açıp okusalar, eğitim ve sağlığın yerel yönetimlere devredileceğini de görürlerdi!

“Türkiye Yüzyılı” adı ile başlayan süreç yeni anayasa olmadan tamamlanmaz.

Federatif bir anayasa ile hatta Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinin BOP’un devamı için bize bağlanması ile tamamlanır.

Hatta Atatürk’ün Mısak-ı Milli sınırları bile denir!

Tehlike ilk üç madde değişmeyecek diye milletimizin yanıltılmasıdır.

Ülkemizin ve milletimizin, bölünmez bütünlüğünü sağlayan ilk dört madde başta olmak üzere 42, 66 olmadan üniter yapı ayakta kalmaz.

Kaldı ki BOP’çular ile anayasa yapılmaz!

BOP’un rejimini meşrulaştırmanın da bir anlamı yok…