Ben demiyorum. Dünyanın bütün ülkelerinde hem medya, hem de siyaset temsilcileri onu “diktatör” olarak tanımlıyor.
Bunu yaparken de nedenlerini sıralamaktan geri durmuyorlar.
Diyorlar ki:
★★★
İktidara gelir gelmez yaptığı ilk iş bağımsız medyanın el değiştirmesini sağlamak oldu.
Kimi gazeteleri ve televizyonları kapattı, kimilerini yandaşlarının almasını sağladı.
Kendisini eleştiren gazetecileri işten attırdı. Medya patronlarına vergi ya da diğer yasal yükümlülüklerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle ağır cezalar kesti.
Siyasete girmeye kalkan medya patronlarının bütün şirketlerine, holdinglerine el koydu. Kaçabilen kaçtı, kaçamayanlar cezaevine girdi.
Medya üzerinde bugün hala büyük bir baskı politikası uyguluyor. Bağımsız gazetecilik yapan kanalları hala kapatıyor, internet üzerinden yayın yapan tanınmış gazetecileri hakaret suçlamasıyla içeri attırıyor.
★★★
Sosyal medyayı kısıtladı. Twitter, Instagram, YouTube, Facebook gibi mecraları dönemsel olarak engelledi.
On binlerce kişiden oluşan sosyal medya tutukluları yarattı. İktidarı eleştiren sıradan insanları bile cezaevlerine tıktı.
Devlet televizyonunu partisinin yayın organı haline getirdi.
★★★
Düşünce, ifade ve gösteri özgürlüklerini kısıtladı.
Kendi yandaşları istedikleri yerde gösteri yaparken, özellikle muhalif görüşteki öğrencilere, işçilere, kadın örgütlerine göz açtırmadı.
★★★
Sık sık anayasa referandumu yaparak ülkenin yönetim biçimini değiştirdi.
Partili başkan olarak hem yürütmeye, hem yasamaya, hem de yargıya hakim oldu.
★★★
Bütün yargıçları ve savcıları doğrudan Saray’a bağlı hale getirdi. Yargının yürütmeye bağlılığını artırdı.
Beğenmediği kararları veren hakimleri ülkenin ücra köşelerine sürgüne yolladı. O hakimlerin verdikleri kararlar yok hükmünde sayıldı ve uygulamaya konulmadı.
Kendi partisinin yöneticilerini savcı yaptı.
★★★
Sanki ülkeyi yöneten muhalefet partileriymiş gibi her olumsuz gelişmenin faturasını muhalefete kesti.
Muhalefet liderlerini vatan hainliğiyle, yolsuzluk yapmakla suçlayarak hapse attırdı.
Kendisini eleştiren siyasetçilere siyaset yasağı koydurdu.
Seçim sistemini kendi lehine defalarca değiştirdi. Muhalefetin seçim kazanmasını neredeyse olanaksız hale getirdi.
Sonuçlarını beğenmediği seçimleri usulsüz ilan edip yeniden yaptırdı.
★★★
Sivil toplum kuruluşlarına “yabancı ajan” ve “dış güçler” damgası vurdu.
Yapılan her protestoyu ve eleştiriyi, dış güçlerin işi olarak gösterdi. Demokratik kitle örgütlerini etkisiz hale getirdi, yöneticilerini terörist ya da darbeci suçlamasıyla hapse attırdı. Faaliyet yapamaz hale getirdi.
LGBTİ üyelerini “sapık” ilan etti ve asla hoşgörü göstermedi.
★★★
Ekonomiyi yönetemedi. Ülkenin doğal zenginliklerini bir avuç yandaşa sundu.
Gelir dağılımındaki adaletsizlik, dünyada görülmemiş boyutlara ulaştı.
Nüfusun en yoksul yarısı milli gelirin yüzde 17’sini paylaşmak zorunda kalırken, en zengin 500 kişi ülkedeki finansal varlıkların yüzde 40’ına sahip oldu.
★★★
Eğitim sistemini kendi ideolojisi doğrultusunda tamamen değiştirdi ve bilimsellikten uzaklaştırdı.
Mesleki eğitimi ikinci plana itti.
Daha da önemlisi paralı eğitimin önünü açtı. Eskiden ilkokuldan üniversiteyi bitirene kadar ücretsiz olan eğitimi, sadece zenginlerin hakkı haline getirdi.
★★★
Hep yolsuzlukla, yasaklarla ve yoksullukla mücadele edeceğini söyledi ama verdiği sözlerin hiçbirini tutmadı.
★★★
Mafyalaşma onun döneminde ülke tarihinde görülmemiş bir hızla arttı.
★★★
Dış ilişkilerde kendisini her ne kadar “dünya lideri” diye tanımlatsa da özellikle ABD başkanlarının bir dediğini iki etmemeye çalıştı.
★★★
Dini oluşumlarla yakın ilişkiler kurdu.
Maddi ve manevi desteklerini asla esirgemedi.
★★★
Kişisel özelliklerine gelince:
- Babası denizciydi...
- Hayli sinirli bir yapıya sahip... Bakanları, bürokratları, valileri hatta sıradan vatandaşları kameraların önünde defalarca azarladı.
- Yakın tarihte kendisine karşı darbe girişiminde bulunuldu.
- İtibardan tasarruf etmiyor, lüks içinde yaşıyor. Sarayda oturuyor, seyahatlerini makamına ait çok sayıdaki uçakla yapıyor.
- Sporcu geçmişiyle çok fazla öne çıktı ama attan düştü.
- Binlerce koruması var. Tuvalete bile altı korumayla gidiyor.
- Akrabalarını siyasi ve bürokratik görevlere atamayı seviyor.
★★★
Hangi çağdaş diktatörden söz ettiğimi elbette anlamışsınızdır...
Rusya Devlet Başkanı Putin’i anlatmaya çalıştım size!
Bir gitse, Rus halkı rahat bir nefes alacak, ülke demokratikleşecek, insanların milli gelirden aldığı pay belki daha adil olacak...
Ama...
Kazık çaktı arkadaş, üstelik her geçen gün baskıyı biraz daha artırıyor.
★★★
Kim demiş “Mustafa Mutlu dış politikadan anlamaz” diye...
Alın size mis gibi bir dış politika yazısı!