Özellikle genç okurlar soruyordur şimdi, “Nedir bu Tak-Şak rejimi?” diye...
Anlatayım:
Bundan 30 yıl kadar önce, Tansu Çiller’in Başbakanlığı döneminde, Doğan Güreş diye bir Genelkurmay Başkanı amca vardı...
Onun demokrasi tarihimize geçmiş sözüdür bu:
“Tansu Hanım tak diye söyler, ben şak diye yaparım!”
Rahmetlinin adı “Tak-Şak Paşa”ya çıkmıştı bu sözlerden sonra!
★★★
Gelelim günümüze:
AKP’de iki günde sekiz il başkanı istifa etti.
En az dört il başkanının da birkaç gün içinde istifası bekleniyor...
Yerlerine, parti yönetiminin her ilde belirleyeceği üç aday arasından AKP Genel Başkanı’nın atayacağı birileri geçecek...
★★★
Yani onlara “Tak” denildi, beyler de “Şak” diye istifa etti.
Çünkü değişmez bir doğa kuralı vardır:
Nasıl gelirsen, öyle gidersin!
Seçimle gelirsen seçimle...
Atamayla gelirsen atamayla...
Darbeyle gelirsen darbeyle...
Onlar da atamayla geldiler; şimdi paşa paşa, hatta seve seve gidiyorlar.
★★★
Peki; böyle bir toplu istifa ya da görevden alma CHP’de olur mu?
Asla!
Çünkü CHP’de o koltuklara oturanlar, atanarak değil seçilerek gelir...
Bileklerinin hakkıyla, yıllarca emek vererek, yağmurda çamurda sokak sokak dolaşarak, pankart asarak, biber gazı yiyerek, barikatlarda ezilerek, bütün üyelerin yanında olunarak kazanılır o koltuklar...
Öyle birisi çıkıp da “Ayrıl” dediği zaman biri bile istifa etmez.
Yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık yapmadıkları takdirde de kendilerini seçenler dışında kimse onlara “Ayrıl” diyemez!
Diyen olursa, dünya aleme rezil olur.
★★★
Şimdi sorarım size...
CHP’deki demokrasiyse... AKP’deki nedir?
AKP’deki demokrasiyse... CHP’nin ne zoru var, ön seçimle, parti içi muhalefetle falan falan uğraşıyor?
★★★
Bu soruların yanıtını siz elbette biliyorsunuz!
Birinde “atanmak”, “görev”dir; mecburen yapılır...
Diğerinde “seçilmek”, “onur”dur; gurur duyulur!
Kimse maval okumasın...
AKP demokrat falan değildir...
Recep Tayyip Erdoğan’ın kurmaya çalıştığı rejim de “Tak-Şak rejimi”dir!
Müjdeli haber...
BirGün Gazetesi’nden Yaşar Aydın dün ilginç bir “kulis” yazısı kaleme aldı.
Bu kulis bilgilerine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan çok uzak olmayan bir tarihte AKP Genel Başkanlığı’nı oğlu Bilal Erdoğan’a bırakacakmış...
Bu operasyonun hazırlık çalışmalarına da başlanmış...
AKP’nin yönetici kadrosu, Bilal Erdoğan’a yakın isimlerden oluşturuluyormuş...
Şimdi diyeceksiniz ki, “Bu adamın, Erdoğan’ın oğlu olmaktan başka ne özelliği var?”
İyi de bu azımsanacak bir özellik mi?
Yıllardır babasının yanında staj yapıyor!
Bir 20 sene de o yönetse... O zamana kadar da Ömer Tayyip ve Ali Tahir yetişir zaten...
Ne yapacaksınız; Osmanlı öldü, yaşasın Erdoğanlı Devleti...
Ali Koç’u MHP ye(n)di!
Ülkemizin en büyük kulüplerinden Fenerbahçe, geçtiğimiz Pazar günü yeni başkanını ve yönetimini seçti...
Yaklaşık 25 bin kişinin oy kullandığı seçimde Ali Koç, çok az bir oy farkıyla Saadettin Saran karşısında yenilgiye uğradı.
İddia ediyorum:
10 Eylül tarihine kadar Ali Koç, rakibi önünde açık ara öndeydi.
★★★
Ancak o tarihte, Türk siyaset ve spor tarihinde eşi benzeri az görülmüş bir olay yaşandı:
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin Başdanışmanı Eyyup Yıldız, Ali Koç’a koşulsuz destek vereceklerini açıkladı...
İşte; Ali Koç, başkanlığı o açıklama yüzünden kaybetti.
Hele hele Eyyup Yıldız’ın açıklamasından sonra, “Benim MHP ile gönül bağım, yakınlığım biliniyor. Destekleri için teşekkür ederim” demesi, Koç için sonun başlangıcı oldu.
★★★
Şimdi sorulacak soru şu:
O açıklamasından sonra, ağırlıklı olarak CHP seçmenlerinden oluşan Fenerbahçe kongre üyelerinin Ali Koç’u seçmeyeceğini
MHP’li Eyyup Yıldız tahmin etmiyor muydu?
“Etmiştir” diyorsanız; o zaman neden böyle bir açıklama yaptı?
Gerçekten Ali Koç’u desteklemek ve yeniden başkan seçtirmek için mi?
Yoksa oturduğu koltuktan onu indirmek için mi?
★★★
Adım gibi eminim ki Eyyup Yıldız’ın açıklaması Fenerbahçe’ye yapılmış bir operasyondu.
Koskoca bir holdingin veliahtının, böyle bir kumpasa gelmesi ve siyasi kimliğini deşifre etmesi ise akıl kârı değildir!
Kısacası...
Fenerbahçe seçimlerini bahisçi Saadettin Saran kazanmadı; MHP kazandırdı!
GÜNÜN SORUSU
Metropoll Araştırma’nın 28 kentte yaptığı araştırmaya katılan AKP’lilerin yüzde 63.1’ine göre ekonomi kötü yönetiliyormuş... Aynı insanlara sorun, “Önümüzdeki seçimde kime oy vereceksiniz?” diye... En az yüzde 80’i “AK Parti” der... Sorum matematik bilimine kafa yoranlara:
Bu açmazı çözecek formül var mı?