Siyasetin doğrusu olur mu?
Halihazırda...
Türkiye’de siyaseti...
Milliyetçi iki parti:
Yönetiyor...
Yönlendiriyor...
★
Bunlardan biri MHP...
İktidarı yönetiyor...
Ve...
Yönlendiriyor...
★
Diğeri:
MHP’nin doğurduğu İYİ Parti...
Muhalefeti yönetiyor...
Ve...
Yönlendiriyor...
★
Haydi hep birlikte fikir jimnastiği yapalım...
O halde önce:
Şüphe edelim...
[caption id="attachment_392551" align="alignnone" width="600"]
Akşener-Bahçeli[/caption]★
Meselâ...
MHP, işte bu siyasi ortam için ikiye bölünmüş olabilir mi?..
Böylece...
MHP’nin tek başınayken takılı kaldığı %12 oranının:
%20’nin üzerine taşınması planlanmış:
Olabilir mi?..
★
Eğer baştan hesap o idiyse...
Meral Akşener’in kesin kazanacağı MHP Kongresi’nin mahkeme kararıyla ertelenmesi:
“Bakın bizi istemediler, o halde düşün peşimize yeni parti kuralım” stratejisi olabilir mi?..
★
Eğer en baştan bu plânla hareket edildiyse:
Başardılar...
İki partinin oy toplamı...
ORC’ye göre:
%25’i (İYİ Parti 23, MHP 5.5) bile aştı...
★
Bu arada...
MHP siyasal İslâm’ı (Erdoğan’ı) bitirdi...
Diğeri ise...
Kürt siyasi hareketiyle uzlaşma tehlikesi(!) olan CHP’yi:
Hakimiyeti altına aldı...
★
Tabii ki:
“Kesin böyle” demiyorum...
Ancak...
★
İYİ Parti’nin kuruluş sürecine...
Yani...
Bir mahkeme kararıyla yapılamayan kongreden:
İYİ Parti’nin doğduğu hatırlandığında...
İmamoğlu’na kesilen cezayı da...
Erdoğan değil de...
“İyi saatte olsunlar” plânlamış olabilir mi?..
★
Unutmayın canlarım...
Şüphe:
Doğruyu bulmak için çıkılan yoldaki:
İlk adımdır...
★
NOT.
Yazımın hiçbir cümlesi temenni değil...
Sadece:
İhtimalleri hatırlattım...
Eğitimsiz
Lütfen kabul edelim ki...
Cahil seçmenlerimiz...
Eğitilmek için politikacıları zorlamadılar...
Hatta:
Eğitimden kaçtılar...
[caption id="attachment_392552" align="alignnone" width="600"]
İbrahim Tatlıses-Cem Uzan[/caption]★
Meselâ bunlardan biri olan İbrahim Tatlıses...
Tanrı vergisi sesiyle şöhret olduğunda:
“Neden okumadınız?” sorusuna:
“Urfa’da Oxford vardı da ben mi okumadım?” demişti...
★
Uyanık bir gazeteci araştırınca...
Urfa’da çok sayıda:
İlkokul, ortaokul ve lise olduğu halde...
İlkokulu bile bitirmediği anlaşılmıştı...
★
Ve o İbrahim...
İnşaat ustası İbrahim...
Sesiyle milyon dolarlar kazandığı halde...
Halen...
Eğitilmiş değil...
★
Yaşamı İslâm’a da uygun olmadığı bilinen o İbrahim’e gidin sorun...
Göreceksiniz ki:
Ebubekir’den bile daha Müslüman olduğunu söyleyecektir...
Umarım kaçırmazlar...
1978 yılıydı yanlış hatırlamıyorsam...
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Nejat Eczacıbaşı, benim de üye olduğum Türkiye Sevk ve İdare Derneği Başkanı idi...
[caption id="attachment_392553" align="alignnone" width="600"]
Ferit Nejat Eczacıbaşı[/caption]★
İlk katıldığım toplantıda dinlerken heyecanlandığım Nejat Bey bir işaret gösterdi...
“Bu işaret (Ve bir de kelime söyledi ama neydi unuttum) Çince’de hem kriz hem fırsat demektir...” dedikten sonra (mealen) devam etti:
“İyi bir sevk ve idareci, krizleri fırsata çevirebilendir...”.
★
İmamoğlu’na verilen ceza...
Bir krizdir ama...
Aynı zamanda:
Olağanüstü bir fırsattır...
Umarım: Kaçırmazlar...
Neden?..
TÜİK, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun istediği asgari geçim tutarını hesaplamak istemedi.
İşçi tarafının “hesap” talebini reddeden TÜİK, sorumluluk altına girdiklerini ve rakam sunmayacaklarını iletti...
★
Neler oluyor acaba?..
Başkan gitmek mi istiyor?..
Gönderilmek mi?..
★
Ve:
Neden?..
Müjde verdi...
SÖZCÜ’den Ruhat Mengi’nin sorularını cevaplayan güvenilir kamuoyu Araştırma Şirketi MAK’ın kurucu yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat...
[caption id="attachment_392555" align="alignnone" width="600"]
Mehmet Ali Kulat[/caption](Mealen) Şöyle diyor:
“Türkiye’de vatandaşın adalete güven problemi var... İmamoğlu kararı, seçmenin Ak Parti’den uzaklaşmasını hızlandıran bir adım olacak. İkincisi, 6’lı masaya büyük motivasyon sağlayacak...”.
[caption id="attachment_392554" align="alignnone" width="600"]
Ruhat Mengi[/caption]★
İmamoğlu ya:
“Cumhurbaşkanı adayıyım” deyip bu fırsatı heba edecek...
Ya da:
“İstanbullu hemşerilerime olan borcumu, iktidar baskısı nedeniyle henüz ödeyemedim. 2023 haziranından 2024 Mart sonuna kadar ilk dört yılda yapamadıklarımı yapacağım... İkinci dönemimde ise İstanbullu hemşerilerime özledikleri çağdaş kenti emanet ederek yeni sulara yelken açacağım” diyerek:
Krizi fırsata çevirecek...
★
Samimi olmasını dilediğim İmamoğlu...
“Altılı masanın başarısı için bir nefer gibi çalışacağım” dediğine göre...
Krizi fırsata çevireceğinin:
Müjdesini verdi...
Kahraman savcı
1996 yılı aralık ayı olmalı...
İtalya’nın “Temiz eller savcısı” di Pietro’ya...
Roma Exelcior Oteli’nin barında sordum:
“Çok yürekli bir savcı olmalısınız ki kirli siyasetçilerin peşine düşebildiniz...”.
Mütevazı bir gülücükle şöyle dedi:
“Hiçbir ülkede hiçbir savcı, siyasi iradenin izni olmadan benim yaptığımı yapamaz...”.
[caption id="attachment_392556" align="alignnone" width="600"]
Memduh Bayraktaroğlu-di Pietro[/caption]★
Beyefendi alenen:
“Kahraman olan ben değilim, hükümet” demek istemişti...
★
Biz halen:
“Yürekli bir savcı yok mu?” diye haykırıyoruz...
★
Olmaz olur mu?..
Elbette var...
Var ama...
Tepelerinde:
“Siyasi irade...”.
Evlerinde de:
“Etfal i iyal var...”.
Hayranlar
Ünlü yazar Ernest Hemingway, cesareti:
“Baskı altında zarafet” olarak tanımlardı...
★
Ne dersiniz...
Erdoğan...
Soylu...
Ve...
Akar:
Çok iyi bir, “Hemingway hayranı”:
Olabilirler mi?..
Ah be İmamoğlu
Ünlü İngiliz yazar Samuel Butter, bir konuşmasında şöyle dedi:
“Bir kimseye, kendi kendinin ahmaklığını gösterebilen keskin bir nükte hissi, o kimseyi, irtikap etmeye değer günah ve çapkınlıklar dışındaki bütün günah ve çapkınlıklardan korur...”.
★
Ekrem İmamoğlu...
“Ahmak” kelimesini kullanmasa...
Kendisine karşı yapılan haksızlığı...
Ve tabii ki:
Hukuksuzluğu...
Gülerek anlattıktan sonra:
“13 bin oy farkı bana yakışmazdı... Seçimi tekrarlatarak 800 bin oy farkı yapmamı sağlayan YSK üyelerine minnettarım” deseydi...
Herkes:
Ne demek istediğini:
Anlardı...
İçinizden söyleyin...
İbnu Amr İbnu’l As’ın rivayet ettiğine göre Hz. Muhammed bir gün:
“Dört haslet vardır ki; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis münafıktır” dedikten sonra o münafıklıkları sayıyor:
“Emanet edilince hıyanet eder...
Konuşunca yalan söyler...
Söz verince sözünde durmaz...
Husumet edince haddi aşar...”.
★
“Kim?” sorusunun cevabını lütfen:
Siz verin...
Ancak...
Her ihtimale karşı:
O ismi:
İçinizden söyleyin...
Yanılmış olabilirim
Kılıçdaroğlu dedi ki:
“Hiç kimse hiçbir güç Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul’a hizmet etmekten alıkoyamaz. Görevini onuruyla ve şerefiyle yapacaktır...”.
[caption id="attachment_392557" align="alignnone" width="600"]
Kılıçdaroğlu[/caption]★
Ben şöyle yorumladım:
“İmamoğlu cumhurbaşkanlığı adaylığı için hiç heveslenmesin...
Meral Hanım da benim başkanıma gaz vermekten vazgeçsin...”.
★
Yanıldığımı düşünenler lütfen...
Ne anladıklarını:
Benimle de paylaşabilirler mi?..
