Dikkat dağınıklığı ve odaklanma sorunu, çevresel uyaranların ve stresin hızla arttığı günümüzde en önemli sorunlardan biri olmaya başladı. Bu durum cinselliği de olumsuz etkiliyor.

Bu sorunla nasıl başa çıkabilirim?

SORU:

2 yıldır evliyim, 33 yaşındayım. Benim sorunum beynimin hiç durmaması, sürekli çamaşır makinası gibi dönmesi. Aynı şey cinsel birliktelik sırasında olduğu için odaklanamıyor ve orgazm olamıyorum. Bunun için ne yapmam gerekir? S.R./ Ankara

CEVAP:

Geçmişin bitmeyen muhasebesi, geleceğin belirsizliği insanların zihnini sürekli meşgul ediyor ve anda kalmasını, an’ı yaşamasını engelliyor. Yaşamın her alanında ki bu yoğun zihinsel uğraş doğal olarak cinsel yaşamı da olumsuz etkiliyor. Oysa cinselliğin tam da bu noktada tüm kaygılardan uzak, bedeni ve ruhu sıfırlama gibi iyileştirici bir işlevinin olması gerekir. Bunun olabilmesi için cinsel birliktelik sırasında zihnin kapatılması, sadece tensel ve duygusal hislere odaklanılması çok önemli. Cinsel birliktelik sırasında zihni kapatmanın yolu, yatak odasını televizyon, telefon gibi dış uyaranlardan olabildiğince arındırmak­tan geçiyor. Buna, cinsel birliktelik öncesi, mindfulness, meditasyon, yoga gibi gevşeme ve odaklanma yöntemlerini, birlikte duş alıp, karşılıklı masaj yapma gibi erotik paylaşımları ekleyebiliriz. Bütün bunlara rağmen rahat­lama ve odaklanma sağlanamıyorsa kaygıyla ilgili psikolojik bir sorun olma ihtimalini göz ardı etmemek gerekir. Böyle bir durumda bir ruh sağlığı uzmanıyla görüşmek uygun olur.

Gebelik döneminde cinsellik biter mi?

SORU:

10 yıllık evliyim eşimle cinsel konularda hiç anlaşamıyoruz. Hamilelik dönemimde benden çok uzak durdu sonrasında tümüyle bitti.1,5 yıldır hiç elini sürmedi, evde iki yabancı gibiyiz. Bu durum düzelir mi? Y.R./ İzmir

CEVAP:

Hamilelik ve lohusalık dönemi cinsel istek ve arzuları sekteye uğrattığı için eşler diğerine en çok ihtiyaç duydukları sırada birbirle­rinden uzaklaşıp yabancılaşarak, yanlış anlaşılmaların yarattığı öfke ve kırgınlıklarla evliliklerini yıpratırlar. Bu dönemde cin­sellikten asla uzaklaşılmamalı, karşılıklı dokunma, öpüşme, cinsel temas olmasa bile birlikte sarılıp yatmaya özen göstermeli, duy­gusal bağı koparmamalıdır. Cinselliğin güven, sevgi, saygı dokunma, konuşma, anlaşılma ve anlayabilme, beğenilme vb. duygularının bir bütünü olduğu unutulmamalıdır. Hayatın merkezinden çocuk çıkartılıp eşler birbirine döndüğünde cinsel yaşamda kendiliğinden düzelecektir. Bunun tek başına yapılamaması durumunda bir cinsel terapistten yardım almaktan çekinilmemelidir.