Korkusuz

Sarayda üretilen ilk erken seçim tarihi...

Sarayda üretilen ilk erken seçim tarihi...
“Erdoğan’a atılan altın pas!..” başlıklı dünkü yazımıza şöyle nokta koymuştuk;

“Bakın iş nereye gidiyor?..

“Saraydan bazı amiral medya organlarına, ‘CHP’yi yalnızlaştıracaksınız ve sürekli kötüleyeceksiniz. HDP’ye doğru iteceksiniz. Laik- anti laik tartışmalarını köpürteceksiniz’ talimatı gitti. Tabii ki bundan İYİ Parti de nasibini alacak. Siz, gelişmeleri dikkatle takip edin. İktidar gardını alıyor, yeni bir oyun kurmaya çalışıyor!..”

Sabahın erken saatlerinden itibaren yazıyı okuyan dostlarımdan telefon üstüne telefon aldım. Bunların arasında bazı siyasi isimler de vardı.

“Niye yarım bıraktın?”..

“Bildiklerin vardır mutlaka  ama hepsini yazmamışsın”..

“Yoksa sende mi korkmaya başladın?”..

“Bari bize anlat!”..

Yemin billah ettim. Bildiğim ne varsa yazdığımı söyledim. Bir kişiyi bile inandıramadım. “Geç bunları. Yazmamanın elbette bir sebebi vardır” dediler. “Hastayım. Evde hapis kaldım. Kimseyle yüz yüze görüşemiyorum. Telefonla ancak bu kadar oluyor” şeklindeki ikna çabalarımda para etmedi.

Dostlardan işittiğim sert eleştiriler beni kamçıladı. Sarıldım telefona (tabii ki normal hat üzerinden değil. Dinlenmediğine en çok inandığım uygulamalar üzerinden) saldırdım haber kaynaklarıma... Sizleri, bugün tatmin edebilecek bilgileri aktarma konusunda bir yol alabildim mi?.. Kararı verin!..

Erken seçim senaryoları üzerinde hararetli tartışmalar var saray cenahında. Baskın seçim konuşuluyor. “Kasım 2020” deniyor. Ha!.. Bu manipülatif bir bilgi olabilir mi?.. Tabii ki olabilir! Saray bu fikre tümüyle mi sıcak bakıyor? “Her zamanki gibi ayrışma var. Aile ve Berat Albayrak sıcak bakıyor malum diğer güçlü kanat şu anda renk vermiyor“ deniyor.

Kendi kendimize düşünüp bazı soruları gündeme getirelim;

--Şu anda Türkiye’de toplanamayan 30 milyar dolarında vergi borcu var.

--Ekonomi bitkisel hayatta. Yatırımlar durdu.

--Bu gidişle 2021’de işsizlik oranı yüzde 20’leri bulacak.

--Libya’daki kriz giderek çetrefilleşiyor.

--Suriye’de, Ege’de, Akdeniz’de halimiz parlak değil. Yarın ne olur? Kestirilemiyor.

Sadece bu göstergelere bakarak 2021 de durumu düzeltebilirler mi? 2022 daha mı parlak mı olur?.. 2023’ü bekleyebilirler mi?..

Siz, Tayyip Erdoğan’ın yerinde olsanız ne yaparsınız?.. Zararın en az olduğu noktada harekete geçmez misiniz?.. Yoksa daha da batmayı bekleyip öyle mi seçime gidersiniz?... Hazır, COVID-19 kozu da elinizde!..

Siz, ekonomiyi batıran, devletin kefen parasını bile tüketen bakan olsanız ne yaparsınız?.. “Aman babacığım ortalık bu kadar güllük gülistanlık iken. Patlatalım baskın seçimi” diye kayınbabanıza ara gazı vermez misiniz?..

Ha bir de Ali Babacan ve partisi var!.. Niye toparlanması, teşkilatlanması ve hatta seçimlere girme şansını elde etmesi için müsamaha göstereceksiniz?. Hastayı yatağında yakalamışsınız bir kere!..

Ee, sorun olabilecek milletvekilleri de zaten bu haziran ayında özlük haklarının tümünü almaya hak kazanıyor...

Dedim ya; telefonla ancak bu kadar oluyor!..

Kasım 2020 baskın seçim tarihi kesin mi?.. Sarayda en son sözü kim söyler, yeniden mi anlatayım!.. Bu konuda bir de saray değirmenine sürekli su taşıyan sözde muhaliflerin görüşüne baş vurmak lazım!..

Haklı olarak soracaksınız, “Baskın seçimi hangi para ile yapacak?”

Cevap; “Biz bize yeteriz Türkiyem”!..

★ ★ ★

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı forsunu kullanarak, büyüklerimize gönderdiği ve büyük reklamını yaptığı maske ve kolonya...

İsveç’ten özel uçakla şu getirilmiş!..

Yurt dışı operasyonlarla bilmem kaç bin Türk vatandaşı ülkesine getirilmiş.

Yalanlarla doğrular birbirine karıştırılmış ayırt edilemiyor!..

Ama bizim buralarda yaşadığımız gerçekler var. Maske dağıtımını bile beceremeyen bir iktidar var. Evlerine 5 maske giden vatandaşlar aradan haftalar geçmesine rağmen ihtiyaçları olan yeni maskelere ulaşamıyor. Daha o 5 maskeyi göremeyenler bile var. Annem, babam Mersin’de, kayınvalidem Kdz. Ereğli’de yaşıyor. Aylardır zorunlu ev hapsindeler. Kimsenin onları düşündüğü yok. Hareketsizlik ve sıkıntıdan patlama noktasına geldiler. Üçüne de sordum, “Erdoğan’ın hediye paketleri elinize ulaştı mı?” diye. Gülmekten kırıldılar!.. İyi de oldu büyüklerime azda neşe vermiş oldum. Erdoğan’ın hediye paketini sadece televizyonlarda reklam filmlerinde gördüklerini söylediler.