Partiler arası bayramlaşma görüntülerine bakıyorum da “Bunlar nasıl insan?” diye sormaktan kendimi alamıyorum...

AKP ve MHP’nin “bayramlaşma heyetleri”ndeki amca ve teyzelerden söz ediyorum.

Daha bir yıl önce ettikleri sözleri, hakaretleri, “hain, kalleş, katil” gibi suçlamaları unutup DEM Heyeti’ndeki amca ve teyzelerle bayramlaşıyorlar!

Bu arada DEM’liler de yıllardır söyledikleri “Faşist, işkenceci, diktatör” gibi sözleri yutuyor tabii...

Yalancıktan “Nasılsınız efeeeem”ler, “Bayramınız mübarek olsun efeeem”ler havada uçuşuyor.

Yıllardır birbirlerine hakareti bırakın, küfreden insanlar, şimdi sevgi pıtırcığı oluverdi; utanmasalar elleriyle kalp işareti yapacaklar!

Oysa hepsinin içini biliyoruz; üzerlerinde genel başkanlarının baskıları olmasa, birbirlerinin gırtlaklarına yapışacaklar.

★★★

Daha da ilginci AKP’nin DEM’le kucaklaşırken içinden çıktığı Refah Partisi’nin devamı olan Yeniden Refah’la bayramlaşmaması...

Neymiş Yeniden Refah, seçimlerde parçası olduğu Cumhur İttifakı’nı bugün eleştiriyormuş...

Yani “düşman” kardeş oldu, kardeş ise “düşman!”

★★★

Her şey o kadar tutarsız ki hangi birini anlatayım:

Bir tarafta son seçimlerde DEM’in bazı belediyelerde yaptığı “kent uzlaşısı”“terörist faaliyet” olarak görüp CHP’lileri ve DEM’lileri içeri tıkacaksınız... Bu partilerin belediye başkanlarını görevden alıp yerine kayyum atayacaksınız... Milli irade falan tanımayacaksınız...

Sonra aynı DEM’lilerle şapur şupur olacak, “barış elçisi” ilan edeceksiniz...

★★★

Siyasetteki bu yavşaklık, omurgasızlık, riyakarlık, tutarsızlık o kadar sıradan hale geldi ki aklı başında, birikimli, ülkeye faydalı olabilecek hiç kimse bu bataklığa girmek istemiyor.

Öyle olunca da meydan dün “katil” dediğine
bugün “canım” diyen yavşaklara, omurgasızlara kalıyor.

★★★

Tamam anladık bizi kandırmaya çalışıyorsunuz da...

Allah’ı da mı kandıracaksınız be kardeş?

Bu mübarek günde birbirinize beslediğiniz gerçek duyguları onun bilmediğini mi sanıyorsunuz?

Ve ondan da mı utanmıyorsunuz?

‘Başlarım Ata’na’

Ankara’daki Rıdvan Binnaz Ege Anadolu Lisesi’nde bir grup öğrenci toplanarak Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okumuş...

İddiaya göre bazı öğretmenler bu çocukları engellemeye kalkışmış.

Sonra da hepsine “uzaklaştırma” cezası verilmiş...

Hitabenin okunduğu anlara ilişkin görüntüyü X hesabından paylaşan CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen’in iddiasına göre ceza alan bir öğrenci, “Bunun neresi suç? Atama saygısızlık yapıyorsunuz” deyince okulun müdür yardımcısı, “Başlarım senin atana” diye yanıt vermiş.

★★★

Bilirsiniz ben küfür ve hakaret etmem. Ama sizden rica ediyorum:

Bu nankör müdür yardımcısına şöyle içinizden geldiği gibi bir sövün!

GÜNÜN SORUSU

Geçirdiği kalp ameliyatından sonra üç aydır ortalıkta görünmeyen ama durmadan mesaj yayınlayan “hayalet lider” MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protesto gösterileri konusunda da üstü kapalı bir tehditte bulunmuş:

“Demokrasi dışı arayışlara girişenler bedelini de ödemeye hazır olmalıdır”

Sorularım kendisine:

Demokrasi denilince, sadece “seçilenlerin sistemi”ni mi anlıyorsunuz?

Şiddet içermeyen halk hareketlerini demokratik bulmuyor musunuz?

Bedel ödetmekten kastınız nedir? Kendi adamlarınızı sokağa dökmek mi?

15 milyon Ekrem!

AKP’ye yakınlığıyla bilinen Avukat Burak Bekiroğlu, boykot çağrılarının yapılmasını gerekçe göstererek Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesaplarının kapatılması için harekete geçmiş... Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’ne UYAP üzerinden başvuru yolladıklarını söylemiş.

Aferin size Burak Bey...

Önümüzdeki dönem milletvekilliği adaylığını garantilediniz yani...

Diyelim ki mahkeme talebinize olumlu yanıt verdi ve İmamoğlu’nun sosyal medya hesaplarını kapattı...

Peki; dayanışma oyu kullanıp kendisine “ıslak imza”yla destek veren 15.5 milyon insanı ne yapacaksınız?

Her biri bir “İmamoğlu” olmayacak mı?

Şimdilik sadece birkaç yüz hesapta paylaşılan boykot listeleri, İmamoğlu’nun hesapları kapatılınca 15 milyon hesapta paylaşılmayacak mı?

Sahi; o zaman ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Ülke genelinde bir “sosyal medya yasağı” uygulatmayı mı?