Yazı arşivimi kontrol ettiğimde bir yıldan fazla süredir Türkiye’nin anayasa referandumuna gittiğini yazdığımı fark ettim.
Daha süreç ortada yokken “Erdoğan’ın adaylığı” üzerinden bu yönde kulisleri vermiştim. Sonra süreç merkeze alındı ve bununla bağlantılı bir anayasa referandumuna doğru yürünmeye başlandı.
TBMM’deki koltuk hesabı üzerinden anayasanın referandumsuz geçeceği yönündeki tahminlere de daima itiraz ettim çünkü kamuoyu zaman zaman MHP’nin ne kadar belirleyici olduğunu es geçiyordu.
Zira önceki günlerde Beştepe kaynaklarından aldığım kulis yine hızlıca doğrulandı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, “Halkın onayı olmadan yeni bir anayasayı yürürlüğe sokmak, halkın anayasa yapma hakkını gasp etmek olur. Bu sebeple referandumsuz yeni anayasa yapma senaryolarının hiçbir demokratik ve hukukî kıymeti yoktur” dedi.
Bahçeli, “100 üyeli komisyon” ve “mutlaka referandum” çıkışlarıyla çoktan çerçeveyi çizmişti. MHP, attığı politik adımların merkezine “Terörsüz Türkiye” sürecini koyuyor. AK Parti’den gelen sıcak açıklamalar ise genelde yargı izahları, adaylık yalanlaması ve sürecin planlanan şeklinde ilerlendiği yönüyle yapılıyor. Uçum’un çıkışları hariç.
Aradaki fark, görmek isteyene net.
İki partili bu iktidar ittifakı, zaman zaman aynı noktada zaman zaman değil.
Bunu kriz boyutuna varmadan hesaplıca kapı arkasında çözebilen bir ittifak, bir iş birliği.
Yine de siyaset planlı hareket edildiği anlarda da sürprizlere gebe.
Türkiye açıkça bir referandum mesaisi vermeye hazırlanırken, bu sandık ortaya koyulduğu andan itibaren yeni bir politik hatta geçilecek.
Bir defa; anayasa referandumunda saflar oluşmak durumunda. Komisyon masasında büyük uzlaşı şu an epey uzak göründüğü için sadece referandum özelinde ittifaklara şahitlik edebiliriz.
Dün vurguladığım kimi partilerin yan yana gelişi veya toplumsal muhalefetin ortak resim vermesinin dışında ihtimaller de var.
DEM Parti, sürecin merkezinde bir politik yapı olarak konumlanmaya hazırlanıyor. Logo ve isim değişikliği iddialarını da bu stratejiler harlıyor.
Cumhur İttifakı’nın çeperinde bir anayasa propagandasının seçmende hangi sonuçları doğuracağı kritik.
Diğer yandan yargı haberlerinin finaliyle birlikte CHP’nin duruşu mühim. Referandum sırasında CHP’nin gövdesini koyacağı taraf ile sandıktan çıkan sonuç aynı olduğu takdirde erken seçimin kaçınılmaz olacağı açık.
O yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan birkaç kez “Bütün mesele CHP’nin anayasa masasına oturup oturmaması meselesidir” dedi.
Konu açık, sarih, net.
Tarih: 2 Mart 2017.
Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en kritik, hayati referandumuna gidiyor. Sistem referandumu...X
Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, Genel Merkez önünde referandum sürecinde kullanılacak logo, slogan ve giydirilmiş seçim otobüslerini tanıtmıştı.
Sonrası ise mitingleriyle ve sonuçlarıyla malum.
KÖŞENİN SÖZÜ
“İki tavşanı birden kovalarsan hiçbirini yakalayamazsın.” - Afrika atasözü.