Puan için değil insanlık için
Tarihin belki de en büyük afetiyle karşı karşıyayız. Kahramanmaraş merkezli yaşanan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem hepimizi yıktı geçti... Ve ne yazık ki, felaketin boyutlarını henüz anlayamadık. 10 ilden söz ediyoruz, 13 milyondan fazla insanımızın yaşadığı bir bölge can çekişiyor. Binlerce bina yıkıldı, binlerce kişi bir can daha kurtarabilmek için bölgeye akın etti. Milyonlarca insan yaraya ilaç olabilmek için tek yürek oldu.
Bu millet, cumhuriyet tarihinin en büyük dayanışmasına imza atıyor. Kimin elinden ne geliyorsa... Kimi kumbarasındaki parasını, kimi ördüğü çorabı göndermek için yardım toplama merkezlerine akın etti. Bırakın illeri, ilçeleri, yardım eli uzatmayan tek bir köy, tek bir hane kalmadı.
Böyle bir ortamda futboldan söz etmek ne kadar doğru? En çok sorulan sorulardan biri: Ligler başlayacak mı? Şampiyonluk yarışının tadı mı kaldı? Futbolu düşünen mi var? Bir de federasyonumuz transfer dönemi uzatıyor. Millet canının derdindeyken transfer düşünmek... Gerçekten çok yazık...
Bu sezon lig bitmese ne olur sanki... Zaten batık olan kulüplerimiz daha mı çok batar? Naklen yayın bedelini 500 milyon dolardan 110 milyon dolar seviyesine indiren yayıncı kuruluş zarar mı eder? İnsanlar her şeylerini kaybetmişken, ‘ileri, geri, diğer kamera, pilota al’ deyip hakem hatalarını konuşmak mı istiyorsunuz gerçekten? 2022-23 sezonun şampiyonu olmasın, ne kaybederiz? Şampiyonu ilan etmeyip, mevcut sıralamayla takımları Avrupa’ya göndermek belki de en doğrusu...
Evet, hayat devam ediyor, futbol da oynansın. Ama puanına değil, geliri deprem bölgesine gönderilmek üzere dostluk için, insanlık için oynansın, Fenerlisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı tribünde yan yana otursun... Belki unuttuğumuz duyguları tekrar hatırlarız...
