Milli Eğitim Bakanlığı, ülkenin hala çağdaş eğitim veren en başarılı okullarını bir süre önce “proje okulu” olarak ilan etti.
Türkiye genelinde 2 bin 153 proje okulu var.
Bu okullarda 79 bin 286 öğretmen ve 5 bin 318 yönetici görev yapıyor.
Nedir “proje okulu”, belli değil...
“Bölgesel, ulusal ya da uluslararası alanlarda bir proje geliştiren ya da bakanlıkça uygun görülen okul...”
Peki; proje okulu olmayan bir okulun öğrencileri proje geliştiremez mi?
Bölgesel, ulusal ya da uluslararası alanda bu projesini sergileyemez mi?
Bilmiyorum.
Aslında Milli Eğitim Bakanı’nın da bildiğini sanmıyorum.
★★★
Türkiye’nin en önde gelen liseleri bu okullar...
İstanbul Erkek Lisesi de var aralarında, Kadıköy Anadolu Lisesi de tarihi Vefa Lisesi de...
Ve bütün illerin en yüksek puanla öğrenci kabul eden bütün liseleri...
Fen liseleri, sosyal bilimler liseleri ve Anadolu liseleri...
Bu okullarda hala çağdaş eğitim veriliyor.
Hala ileri derecede yabancı dil öğretiliyor.
Atatürk düşmanı değil; hala Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı gençler yetiştiriliyor.
★★★
Peki; bu liselerin öğrencileri dün neden yurt çapında “direniş”e geçti?
Çünkü yıllardır tanıdıkları, sevdikleri, güvendikleri tam 25 bin öğretmen durup dururken görevden alındı... Başka okullara tayin edildi.
Yerlerine de çoğu imam hatip liselerinde görev yapmış “proje” öğretmenler atandı.
Hem de ders yılının bitmesine sadece iki ay kala...
★★★
Şimdi anladınız mı asıl “proje”yi...
Dışarıdan baktığınızda “içi boş” görünüyor...
Ama Truva Atı gibi... İçi, fena halde dolu!
Projenin adını yıllar önce dönemin Başbakanı, bugünün AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamıştı:
Dindar ve Kindar Nesil Yetiştirme Projesi...
İşte; bu projeyle hayatlarını hala bilime ve çağdaş eğitime adayan 25 bin öğretmen “etkisizleştiriliyor.”
Dolayısıyla onların sorgulayan, akıllarını kullanan, sadece bilimsel olanı kabul eden gençler yetiştirmesi önleniyor.
Bundan sonra o okullarda da biat eden, boyun eğen, kaderci, “kindar ve dindar nesil” üretimine geçilmesi hedefleniyor.
Bu okulların ülkedeki toplam liseler içindeki payı yüzde 15-20...
Bu yüzde 15-20’ye bile tahammül edilmiyor!
★★★
Bu liselerdeki çocuklar dün derslere girmedi, bahçede oturdu, öğretmenlerine sahip çıktı.
Veliler, eski mezunlar okullara koştu.
Peki; bu direniş, projenin mimarını yumuşatır mı?
Hayır...
Yarın o okullara polisin girdiğini ve öğrencilere zorla ders yaptırıldığını duyarsanız şaşırmayın...
Proje bu...
Ses ve görüntü...
İki buçuk ay önce kalp ameliyatı geçiren ve ortalıktan kaybolan Devlet Bahçeli’nin tamamen iyileştiği söyleniyor...
Zaten ameliyatın hemen ardından ona buna telefon etmeye başlamıştı.
Sonra Türkeş’in ölüm yıldönümünde arz-ı endam da eyledi.
Görüntülerde bayağı gençleştiği görülüyordu.
Ama; ne olduysa kameralar karşısında ağzını bile açmadı... “İlginize teşekkür ederim” bile demedi...
Sonra geçen haftaki MHP Grup Toplantısı’nı yine erteledi.
Yani sesle-görüntü yine bir araya gelmedi.
Bugün yine toplantı günü...
Bakalım telefonlarda bülbül gibi şakıyan, daha önceki gün Yavuz Donat’a uzun bir röportaj veren Bahçeli, “sesi ve görüntüsüyle” karşımıza çıkacak mı?
Çıkmazsa...
Acaba bu kez ne diyecekler?
Erkeklere ne?
Filenin Sultanları ellerinde, “Vazektomi en sağlıklı doğum kontrol yöntimidir” başlıklı bir pankartla sahaya çıksa, ne olurdu?
Bilmeyenler için önce “vazektomi”yi anlatayım:
Meniye sperm akışını kesen erkek doğum kontrol yöntemi... Bu ameliyat sonrasında, doğum kontrolü yüzde 100 sağlanmış oluyor...
Lütfen düşünün, kadın sporcular böyle bir pankartla bu ülkede sahaya çıkabilir mi?
Çıkarsa o pankarta izin veren federasyon başkanı anında görevden alınmaz mı?
★★★
Erdoğan’ın bu yılı “Aile Yılı” ilan etmesinden sonra başlatılan “normal doğum” kampanyası nedeniyle Fenerbahçe maçından önce Sivassporlu futbolcuların eline üzerinde “Doğal olan normal doğum” yazan bir pankart tutturulmuş...
Kadınlar şimdi diyor ki, “Beyler siz doğuracaksanız, gidin normal doğum yapın. Ama bizim bedenimize müdahale etmeniz ne tıbben, ne de hukuken mümkün değil.”
★★★
Haksızlar mı?
GÜNÜN SORUSU
İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutukluluğuna itirazı dün reddedildi. Sorum bu kararı veren Hakim Bey’e:
İçiniz rahat mı?
