2013 yılından bir söz ile başlayalım satırlara...
“Ben köylü çocuğuyum. Meydanlarda mal sattım, koyun sattım. Ama siyasette adam satmadım. Bunu herkes böyle bilsin.”
O dönem CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı olan Gürsel Tekin, Hekimbaşı’ndaki bir hayvan pazarını ziyaret etmiş ve hakkındaki dönemsel tartışmalara karşın bu sözcük öbeğini kullanmıştı.
2010 yılından bir köşe yazısıyla devam edelim. Dönemin Akşam yazarı Gürkan Hacır, Tekin’in portresini yazmış:
“Gürsel Tekin’in İl başkanlığını ve Baykal sonrası günlerini hep birlikte izledik. Önder Sav hâkimiyetine nasıl direndiğini ve risk aldığını hep birlikte gördük. Kemal Kılıçdaroğlu’na verdiği güven duygusu ve bağlılığıyla ikinci adam koltuğuna oturmasına tanık olduk. İkili sohbetlerinde genel başkanına “abi” diye hitap eden bu samimi adamın sırrını birçok CHP’li çözemedi. Belediyecilik günlerinde akçeli işlerden neden uzak durması gerektiğini iyi öğrenmişti.”
Yine aynı yıldan. Bu kez Faruk Bildirici’ye demeçleri olmuş Tekin’in:
“Denk düşerse Cuma namazı kılarım. İlla her cumayı kaçırmayayım demem. En kötü alışkanlığım sigaradır. Bırakacağım, genel başkan da kızıyor zaten. Fıkra anlatmayı severim. Dostlarla sohbet ortamı olursa bir iki bardak şarap içerim. Rakı nedir bilmedim. En büyük hobim siyaset.”
Devamında da birkaç gönderme yapmış:
“Türkiye siyaseti kirlendi. Siyasetçi temiz olmalı. Benim arkamda sadece CHP örgütü ve halk var. Biri, kötü adamdı derse içim yanar, bulur ne kötülüğüm oldu diye sorarım. Kimseye kötülük yapmam ama canımı yakanların da canını yakarım.”
Devam edelim...
2007 yılına geçelim.
Bu kez Ahmet Hakan, Hürriyet’te şu satırları kaleme almış:
“Belediyecilikten geliyor. Yıllarca Kadıköy Belediyesi’nde başkan yardımcısı olarak çalıştı... Müthiş örgütçü... Çevresi geniş... Medyada dostları var... Seçkinci değil, halkın diliyle konuşuyor. Mesela hacı amcalarla iletişimi gayet iyi... Fakir fukaraya yakın... Varoşlardan çıkmıyor... Sıkı takipçi... Muhalefet dilini biliyor. AKP’ye nereden çakılması gerektiğinin farkında... Laiklik geriliminden çok yolsuzluk meselesine kafayı takmış durumda... Elinde sıkı dosyalar var. Daha da önemlisi CHP’lilerde pek alışık olmadığımız türden bir “iddia” sahibi... İstanbul’da AKP’yi yıkacağını öne sürüyor ve ekliyor: Yıkamazsam bırakırım. Dikkat! Dikkat! CHP’nin yeni İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, dikkat edilmesi gereken bir isim... AKP’yi İstanbul’da yıkacak denli başarılı olabilir mi bilmiyorum ama AKP’nin yeni belalısı olacağına bahse girebilirim.”
Herkesin portresi kendineymiş değil mi...
Bugünkü portrede kayyum var, atama var, polis operasyonuyla, müdahaleyle CHP’ye abluka var.
Gürsel Tekin, bugünkü portresinde profil resmini “anonim” olarak değiştirdi.
KÖŞENİN GÖZÜ
Tarih: 17 Haziran 2010.
Dün kayyum olarak İstanbul İl Başkanlığı’na getirilen Gürsel Tekin, 2010 yılında devretmişti bu görevini...
Dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bundan sonra yanımda olmanı istiyorum” diyerek Ankara’ya çağırdığı CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, görevini eski milletvekili ve MYK üyesi Berhan Şimşek’e devremişti.
Gürsel Tekin, bundan sonra CHP’nin bir neferi olarak çalışmaya devam edeceğini ve İstanbul’dan elini çekmeyeceğini söylemişti.
Tekin, “Öncelikle yuvadan yetişen bir kardeşiniz olarak eğer hatalarım olmuşsa inanıyorum ki siz de beni affedeceksiniz. Bilerek hiçbir arkadaşımı kırmadım. CHP’de siyaset yapmak büyük bir onur ve şereftir. Bugün bu görevi, sevgili dostum Berhan Şimşek’e devrediyorum. Devrederken sadece makamımı devrediyorum. Her zaman İstanbul’un yanında olacağım” demişti.
KÖŞENİN SÖZÜ
“Hangisi daha kötü? Canavar olarak yaşamak mı, yoksa iyi bir adam olarak ölmek mi?” - Zindan Adası.