Pompeo daha ne desin!
15 günlük ek süre verildi ve HDP’nin, 15 Mart’ta sözlü savunma vereceği açıklandı.
10 Mart’ta Erdoğan’ın seçim kararını açıklayacak olması ile bağlantılı bir süreç yaşayacağımız kesin gözüküyor.
HDP’nin kapatılması iddianamesi 17 Mart 2021’de açılmıştı. Türkiye’nin en kritik seçimi öncesi HDP’nin kapatılması ile ilgili dava süreci manidardır.
Her ne kadar seçim tarihi 14 Mayıs diye açıklansa da yaşanan gelişmelere bakılırsa fiili olarak tarihi değişebilecek ve manipüle edebilecek gibi gözüküyor.
Diğer yandan Irak federatif anayasasına göre bağımsız bir devlet olan Kürdistan Bölgesi başkanı N. Barzani, dün Erdoğan’ın daveti üzerine Türkiye’ye geldi! Görüşme basına kapalı gerçekleşti.
Geçen hafta ise HAK-PAR öncülüğünde Diyarbakır’da bir araya gelen partilerin seçim ittifakı çalışması ve HDP önderliğinde 8 partinin kurduğu seçim ittifakına bakılınca, işler AKP’nin estirdiği Millet İttifakı ve HDP işbirliği gibi görünmüyor.
ABD eski Dışişleri Bakanı Pompeo’nun kitabıyla ilgili yaratılan gündeme gelince anlaşılan ABD, AKP kazansın diye çırpınıp duruyor!
Pompeo’nun kitabının 2023 seçimleri öncesi çıkmasının rastlantı olduğunu düşünmüyorum.
Pompeo’nun kitabı özellikle eski Türkiye’nin dış politikası varmış gibi bir algı yaratmak için piyasaya sürülmüş gözüküyor.
Türkiye’de gözden kaçan en temel yanılgı IŞİD üzerinedir.
Aslında Pompeo’nun kitabı bu konudaki gerçeği istemeden de olsa deşifre etmiştir.
BOP’u üstlenen İhvan-ı Müslimin örgütünün ve eşbaşkanının gizlenmesi için çok ince bir strateji uygulandı.
Türkiye’deki laik, milliyetçi ve Atatürkçü kesimi manipüle etmek, Suriye ve Irak’ı parçalayan İhvanı saklamak için IŞİD öne çıkarıldı.
Oysaki Suriye ve Irak’taki radikal İslamcılar, ABD emperyalizmi ve BOP eşbaşkanlığına karşı mücadele etmekteydi.
Pompeo’nun kitabında Türkiye’nin, ABD ile birlikte IŞİD’e karşı savaş verdiği gerçeğini yazdığı anlaşılıyor.
Yani Suriye’yi parçalayan ABD emperyalizmi ile birlikte Suriye’yi bütün tutmaya çalışanlara karşı mücadele etmişiz!
ABD emperyalizminin, Müslümanların içindeki laik, milliyetçi, siyasal ve radikal Müslümanlara karşı birlikte yol aldığı yapı, ılımlı Müslümanlar diye biliniyor.
Aslında ılımlı değil kullanışlı Müslümanlar demek daha doğru geliyor…
Diğer yandan Pompeo’nun; 15 Temmuz’da AKP’ye destek verdiklerini yazması da 15 Temmuz’un arkasında ABD var algısını çökertmiş bulunuyor!
