Eskiden yılbaşına girmenin bir heyecanı vardı. 2022’de daha gece yarısına geri sayımı bitirdiğimiz anda duyurulan dev elektrik, doğalgaz, akaryakıt zamları sonrasında ülkece bir daha belimizi doğrultamadık. Sonrasında zaten hızlana hızlana yokuş aşağı yuvarlanıyoruz. Her gün yeni bir zam, her gün yeni bir borç, her gün hayatımızdan yeni eksilenler, yeni kayıplar. Nereye, ne zaman çarpıp dururuz belli değil. 2025 de eski arkadaşlarını aratmadı. Bir geldi, pir ve pis geldi... Hafta Sonu SÖZCÜ TV’de Ana Haber bülteninde seyircimiz Ferdi Bey mesaj göndermiş, çok hoşuma gitti. Eskiden zamlar için “Kaşıkla verilen kepçeyle alınıyor” ifadesi kullanılırdı. “Bu seneki muhabbet kaşıkla verdiler tencereyle aldılar, alacaklar” diye yazmış. Onun bu tweeti göndermesinin üzerinden 24 saat geçmeden bahsettiği tencere, kazana terfi etti. Otoyol, köprü ve tüneller yüzde 15-43 oranında zamlandı. Aman yanlış anlaşılmasın. Bir senenin zammı değil bu. Asgari ücretli koca bir yılın kaybını telafi etmek için yüzde 30, emekli yüzde 15,75 zam alırken, bu son zamla geçmek zorunda olduğumuz köprü, otoyol ve tünellerin ücreti bir yıl öncesine göre yüzde 288-453 artmış oldu. Bu zamlardan sonra aklıma takılan bir konu oldu sevgili okur. Malum geçtiğimiz yıllarda patates-soğan depolarını basarak enflasyon canavarıyla mücadele eden iktidar, bu kez esnafa savaş açtı. Fahiş fiyata karşı boykot kartı çıkartıldı. Zira her fırsatta ekonominin kitabını yazdığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan fiyatların keyfekeder yükseltildiği iddiasında. Fahiş fiyat uygulayanı boykot edin diyor. Biraz kafam karıştı. Cumhurbaşkanı’nın bahsettiği “fahiş fiyat”ı biz şimdi nasıl hesaplayacağız? Koskoca iktidar, ince ince hesaplayıp yapıyordur bu zamları herhalde, hata yapacak halleri yok ya... O zaman yüzde 453’e kadar zamma onay var mı yani bunu mu anlamalıyız?

Bu hesapla geçen sene 30 liraya çay satan bir kafe bu yıl fiyatı 166 liraya çıkartabilir. Markette 30 lira olan bir kutu asitli içeceği 50-60 liraya satanlar fiyatı 277-332 lira yapabilir. 250 liraya yediğimiz ekmek arası tavuk döner 1383 lira (!) olabilir. Sınırları bilelim de, boykot ederken şaşırmayalım...

Darısı bizim de başımıza

Suriye’de Emevi Camii’nin halısını hangi AKP’li belediye yenileyecek rekabetinde yüzü gülen Gaziantep Belediyesi tam gaz teravihe halı yetiştirme telaşındayken bir müjde de Tarım Bakanlığı’ndan geldi. Bakan İbrahim Yumaklı, Suriye’deki tarımı kalkındırmak için çalışmalara başlandığını, bir bakan yardımcısının özellikle bu konu için görevlendirildiğini duyurdu. Ne mutlu Suriyelilere... Keşke bizim tarımımızı, çiftçimizi, üreticimizi de böyle düşünen bakanlarımız olsaydı. Bugün Türkiye tarımı da kalkınmış olurdu değil mi? Kendi kendine yeten Türkiye, son yıllarda izlenen politikalar yüzünden dışa bağımlı oldu. O kalkındıracağız dediğimiz savaştaki Suriye’den kuzu, patates ithal eder haldeyiz. Ürettiği yerli patatesi elinde kalan çiftçi ise ürününü depolara kaldırdı, besici mutsuz, emekli eti unutmuş. Tarım Kanunu’na göre 615 milyar lira verilmesi gerekirken, 2025 bütçesinden çiftçiye 135 milyar lira destek ayrıldı. Onlar da zaten 1 sene gecikmeli ödeniyor, enflasyona yeniliyor. Tarım Bakanlığı ise günlerdir havalimanında bulunan yavru gorile isim seçme derdinde. Sayın Bakan dert çok, bir ara bizim ülkeye de bekleriz...

Hayaller kravat kadar kısa sürdü...

Kravat takana iyi hal indirimi uygulanan canım ülkemde, yine bir kravatın arkasına takılıp düşler kuruluyor haftalardır. Sakalının kenarlarıyla birlikte havasını da düzelten El Kaide çizgisindeki HTŞ’nin lideri Colani, artık takma ad değil kendi ismini, Ahmed Şara’yı kullanıyor. Demokrasi ve özgürlük mesajları verilirken ülkeler yeni Suriye yönetimini kucaklama telaşına girdi. Her gün bir başka bakan ya da lider Şam’da. Fakat pamuk şeker gibi dağıtılan demokrasi ve laiklik vaatleri anlaşılan o ki pek de uzun ömürlü olmadı. Namık Durukan’ın haberine göre Yeni Suriye’den gelen görüntülerde otobüslerde kadın ve erkeklerin oturabileceği yerler ayrıldı. Okullarda kız çocuklarına başörtüsü zorunluluğu getirildi. Çarşaflı kadınlar kamusal alanlarda hemcinslerini başlarını örtmesi konusunda uyarıyor. Görevliler içki ve sigara içenleri içmemeleri yönünde “telkin” ediyor. Şara zaten geçtiğimiz haftalarda “geçici” hükümetin pek de “geçici” olmayacağını en erken seçimlerin 3-4 yıl sonra düzenlenebileceğini açıklamış, demokrasi hayallerini rafa kaldırmıştı. Suriye 2.0’dan gelen son bilgiler “iyi hal”in kravat kadar kısa sürdüğünü ortaya koyuyor.