CHP İstanbul İl Yönetimi’nin mahkeme tarafından görevden alınmasından ve yerine Gürsel Tekin’in de aralarında olduğu beş parti içi muhalifin atanmasından sonra vatandaşlarda büyük bir endişeli bekleyiş başladı.

Ben bile onlarca sorunun muhatabı oldum...

Bu soruların hepsi, memleketin bugünkü halini gösteriyor.

Bazılarını sizden geliş sırasına göre, karışık olarak yayınlıyorum ve kendimce yanıt vermeye çalışıyorum:

★★★

Behçet Edinel: Amaçları CHP’yi kapatmak mı?

Yanıt: Hayır. Bölmek ve parti içi savaş yaratmak... Önümüzdeki ilk seçimlere güçsüz bir şekilde ve parçalanmış halde girmesini, hatta girememesini sağlamak.

★★★

Pakize Iğdırlı: İstanbul İl Örgütü’nün görevden alınması ve delegelerin iptal edilmesi, CHP’nin mutlak butlan davasını etkiler mi?

Yanıt: Yüzde 100 etkiler... Hatta bu karar, o kararın öncüsü gibi... Çünkü Kurultay’da oy veren İstanbul delegelerinin delegelikleri de iptal edildi. Yani kullandıkları oylar, yok hükmüne düştü!

★★★

Semih Yaman: CHP’ye atanan kayyum kime bağlı olacak?

Yanıt: Bu soruya yanıt vermeden önce “Kayyum nedir?” sorusunun yanıtını verelim. Kayyum, mahkeme tarafından belirli kişi, kurum veya mal varlıklarını yönetmekle görevlendirilen kişidir. Atanma nedeni ise genellikle bir kişinin kendi işlerini yürütememesi, bir şirketin hukuki veya mali sorunlarla karşı karşıya kalması ya da bir kurumun devlet gözetimine alınmasıdır. Şimdi; geleyim sorunun yanıtına: CHP İstanbul İl Başkanlığı’na atanan beş kişilik kayyum heyeti, görevi kabul ettikleri andan itibaren sadece “devlet”e karşı sorumludur. Nasıl ki bir şirkete atanan kayyum, şirketin sahibine bağlı olarak çalışamazsa; CHP İl Başkanlığı’na atanan kayyum da CHP Genel Merkezi’ne bağlı olarak görev yapamaz. Kısacası, devleti yöneten AKP, bu kararla, CHP’nin en büyük il örgütünün yönetimini de ele geçirmiş oldu. Atanan kişilerin CHP’nin eski üst düzey yöneticileri olması bu gerçeği değiştirmez.

★★★

Cavit Uzunoğlu: CHP İstanbul İl Örgütü’nü bundan sonra kayyum yönetecekse, o yönetim CHP Genel Merkezi’nin kararlarına uymak zorunda mı? Değilse, bu çift başlılık oluşturmaz mı?

Yanıt: Kayyum, devlet adına görev yapacağı için CHP yönetimine değil, kararı veren mahkemeye karşı sorumludur. Elbette çift başlılık yaratır.

★★★

İlayda Kara: Atanan kayyum Ekrem İmamoğlu’nun ve diğer belediye başkanlarının karşı cephesinde yer alabilir mi?

Yanıt: Böyle bir şey yapmamaları gerekir; ancak yaparlarsa da önlerinde bir engel yoktur. Ayrıca, kendi adıma ben bu ihanete çok da şaşırmam!

★★★

Emin Soylu: Özgür Özel, İstanbul İl Binası’nı terk etmeyeceklerini ve atanan kayyumu tanımadıklarını söyledi. Sonuç ne olur?

Yanıt: Direnme hakkı kutsaldır. CHP yönetimi de alınan kararın hukuksuz olduğunu öne sürerek karşı çıkıyor. Bir yandan karara itiraz sürecini başlattı; diğer yandan mahkeme tarafından görevlerine son verilmeyen İstanbul delegelerinin talepleriyle, iptal edilen İstanbul İl Kongresi’ni 15 gün içinde toplantıya çağırıyor. Umarım bu süre içinde, İstanbul İl Binası’na polis baskını olmaz. Olursa, utanç verici görüntüler izleyeceğimiz kesin!

★★★

Zeki Gönülkırmaz: Kayyum, izin için müracaat etmeyeceğine göre, her çarşamba yapılan İstanbul ilçe mitingleri iptal edilir mi?

Yanıt: İstanbul İl Başkanlığı CHP adına karar alıcı bir makam değildir. Genel Merkez, mitinglere devam etmek isterse, izin başvurusunu doğrudan kendisi de yapabilir.

★★★

Gülden Koca: Yıllarca CHP’nin en şerefli koltuklarında oturmuş olan Gürsel Tekin’in ihanetini, AKP iktidarının emir eri haline gelmesini hazmedemiyorum. Ne düşünüyorsunuz?

Yanıt: Ben de hazmedemiyorum. Denilecekleri demişsiniz zaten!

★★★

Nilüfer Sipahi: Bu partiye on yıldan fazla Genel Başkanlık yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kendi başkanlığı döneminde yapılan İstanbul İl Kongresi’nin iptal edilmesine şiddetle tepki göstermesi beklenirdi. Neden susuyor?

Yanıt: Susuyor çünkü kendisi de “mutlak butlan” davasının sonuçlanmasını ve yeniden partinin başına geçmeyi umuyor.

★★★

Oğuz Günaydın: Merkez Bankası, kararın açıklandığı saatten itibaren piyasaya 6 milyar dolara yakın para pompaladı ve TL’nin değer kaybetmesini önledi. Sizce devlet kademesinin mahkemeden çıkacak karardan haberi var mıydı?

Yanıt: Bu soruyu yüce devletimize hakaret sayarım. J Böyle önemli bir karar mahkemelere bırakılır mı?

GÜNÜN SORULARI

Bir: İstanbul İl Seçim Kurulu’nun ve Yüksek Seçim Kurulu’nun onayladığı bir partinin il kongresi, mahkeme tarafından iptal edildi. Bu karar, hem il seçim kurulunun, hem de YSK’nın alanına girmek ve yetkisine müdahale etmek değil midir?

İki: Tek yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu bu konuda ne düşünüyor?

Üç: Eğer herhangi bir mahkemenin, herhangi bir seçimi iptal etmesi mümkünse... Bir başka mahkeme de çıkıp son yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini iptal edebilir mi? Ederse, ne olur?