Filistin ile İsrail, kanlı bir çatışma sürecine girdi.

Yaşananlar son yıllarda imzalanan anlaşmaların sonucudur.

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, Eylül 2023’te BM’de yaptığı konuşma sırasında gösterdiği haritanın da hayata geçirilmesidir.

Netanyahu’nun haritasına bakıldığında İsrail’in Abraham Anlaşmalarını imzaladığı ülkelerin haritasıdır.

Trump ile başlayan Biden ile devam eden Abraham/İbrahim Anlaşmalarının İran’a yönelik olduğunu da bilmeyen yoktur…

Temmuz 2022’de ABD Başkanı Biden, Suudi Arabistan’a gideceğini açıklamıştı.

9 Temmuz 2022 tarihli Washington Post’da;  Joe  Biden’in “Neden Suudi Arabistan’a gidiyorum” başlıklı yazısında; bölgeden Rusya’yı tamamen söküp çıkarmak, İran’a karşı bir askeri ittifak kurmak ve uzun vadede Çin’e karşı bir ön savunma hattı oluşturmak istediğini açıkça ifade ediyordu.

Biden’ın uçağı önce İsrail’e oradan da Suudi Arabistan’ın Cidde kentine indi.

Basına, İsrail havayollarının Suudi Arabistan hava sahasını kullanmaya başlayacağını, İsrail’den de hac adaylarının direk Arabistan’a uçuşuna izin verildiği yazılıyordu!

Ortadoğu’ya barış geliyor diye sevinç çığlıkları atanlar ise sözlerini ama İran da bölgeyi istikrarsızlığa sürüklüyor diye bitiriyorlardı…

Biden Cidde’de: Mısır, Ürdün ve Irak dâhil 9 Arap ülke lideri ile bir zirve gerçekleştirmişti.

İmzalan ortak bildiriye bakıldığında ise Abraham Anlaşmaları temelli bir bölgesel savunma ittifakı yapıldığı anlaşılıyordu.

Elbette Ortadoğu’da ABD’ye karşı direnen ve başına Müslüman Kardeşler Teşkilatı getirilememiş olan İran’a karşı bir ittifaktı.

Biden aynı anlaşmayı İsrail’de de imzalayarak Cidde’ye inmişti!

O günlerde bizde olmasa bile bu gelişme, dış basında ABD’nin Ortadoğu NATO’su olarak algılanan bir gelişmeydi.

Hatta Biden Cidde Zirvesi arasına, Hindistan, BAE ve İsrail başkanları ile sanal bir toplantı bile sıkıştırdı!

ABD maşası Hindistan Başbakanı Modi neden İsrail’e destek veriyor sanıyorsunuz!

2004’te Endonezya depremini bahane ederek Hindistan, Japonya ve Avustralya ile kısa adı Quad olan Dörtlü Güvenlik Diyaloğu’nu kuran ABD böylece İsrail’den Japonya’ya kadar uzanan bir güvenlik hattını tamamlamış oldu.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’yi de Çin toprağı olan Tayvan’a göndererek Çin’i köşeye sıkıştırdı.

Böylelikle İran, Ortadoğu’da yalnız kaldı.

Rusya, Ukrayna savaşını kaybederken ve Suriye’den çekilmek zorunda bırakılmışken kimseye yardım edecek halde değildir.

Bugün gelinen noktada Kassam Tugaylarının başlattığı çatışma ile bu süreç tamamlanmış oluyor.

Teröre destek veriyor diye BMGK’den çıkacak karar ile İran’a her türlü yaptırım ve müdahalenin önü açılmıştır.

Irak ve Suriye’nin yaşadıklarını şimdi İran yaşayacak…

Hem de işgale gerek kalmadan.

İran, BOP eşbaşkanın elini sıkmanın bedelini yok olarak ödeyecektir…