AKP iktidarının yarattığı hadsizlere ve nankörlere bir kurum daha eklendi:
Yazması bile acı; ama ayrıcalık yok... Yazacağız!
Emniyet Genel Müdürlüğü...
Polis teşkilatımızın bu zirve örgütünün, Büyük Taarruz’un 103. Yıldönümü’nde yaptığı paylaşım aynen şöyle:
“Büyük Taaruz, milletimizin bağımsızlık iradesinin ve sarsılmaz iradesinin nişanesidir. Büyük Taaruz’un 103. yıldönümünde aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz...”
Bir kere... Taaruz değil, taarruz...
Yine de bu önemli değil; alt tarafı cahillik!
Ondan daha önemli şeyler var bu paylaşımda:
Terbiyesizlik, haddini bilmezlik, saygısızlık ve nankörlük!
Bu kısacık mesajda görsel olarak Büyük Taarruz’un bilinen tablolarından biri kullanıldı.
Tek bir farkla...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi tablodan silindi, adı da anılmadı.
★★★
Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş çıkıp aşağıdaki soruları yanıtlamalı:
Bu terbiyesizliği kim yaptı?
Atatürk’ün adının anılmaması ve resminin çıkarılması emrini kendisi mi verdi?
Vermediyse kutlama görselini hazırlayan grafiker, kendiliğinden mi yaptı?
Hiç kimsenin aklına bunu kontrol etmek gelmedi mi?
★★★
Sayın Genel Müdür, değerli hemşerim...
Kırşehir’den Atatürk düşmanı çıkmaz...
Bu saygısızlıktan haberiniz olmadığına inanmak ve sorumluların cezalandırıldığını bir an önce duymak istiyorum.
Bizi bu ülkedeki Atatürk düşmanlarından korumakla görevli kurum, başında olduğunuz Polis Teşkilatı...
Eğer koskoca Emniyet Genel Müdürlüğü de Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlarının kontrolüne geçtiyse...
Yolun sonuna gelmişiz demektir.
Zam meselesi...
Milyonlarca memur ve emekliyi ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde son aşamaya gelindi.
Çoğunluğu Cumhurbaşkanı’nın atadığı üyelerden oluşan Hakem Kurulu, 2026’nın ilk altı ayı için yüzde 11, ikinci altı ayı için yüzde 7, 2027’nin ilk altı ayı için yüzde 5, ikinci altı ayı için ise yüzde 4 zam yapılmasına karar verdi.
Bu gelişme üzerine de iktidar yandaşı Memur-Sen masadan kalktı...
Tabii; gazetenin baskıya girdiği saatlere kadar yeniden oturmadıysa...
★★★
Kimse kusura bakmasın “mış gibi” sendikal sistemin işverenden ya da devletten alacağı zam ancak bu kadar olur...
Hiç vermeseler kim ne yapabilir ki?
Grev mi?
Yasada böyle bir hak yok ki?
Olsa bile masadaki işçi temsilcisin Memur-Sen, zaten sarı sendika!
Yani; AKP’nin partisi...
Şimdi yaptığı sendikacılık şovlarına bakmayın; şu saate kadar çoktan pes etmiştir...
Etmediyse de etmek üzeredir...
★★★
On üç yaşında öğrenmiştim:
“İşçi-memur el ele, genel greve...”
Aksi halde soğan gibi soyulursun!
Yaş 64... Bu konuda başka da bir şey öğrenmedim!
GÜNÜN SORUSU
Eski AKP Milletvekili Avukat Mücahit Birinci dün şüpheli olarak ifadeye çağrılmış... Sonra da hakimliğe sevk edilmiş... Neymiş suçu? Cezaevindeki müvekkiline gidip serbest kalması karşılığında Ekrem İmamoğlu’nu yakacak ifadeler vermesini istemek... Bir de 2 milyon dolar talep etmek... Savcılarla anlaştığını söylemek...
Sorum savcılara:
Muhalifleri şafak operasyonlarıyla ve ters kelepçelerle çocuklarının gözyaşları arasında evlerinden aldırırken, iktidar mensupları için aynı uygulamaya başvurmamanız hangi yasada yazıyor?
Saatte 150 bin!
İnternet dünyası, her gün yeni bir fenomen yaratıyor. Kadınsan biraz bacak göster, azıcık popo salla bir de öpücük at; yeter... Anında yüz bin takipçi!
Sonra gelsin reklam teklifleri...
“Bizim makyaj malzememizi tanıtır mısın, çekimlerinde bizim içeceğimizi yudumlar mısın? Bizim bikinimizle kıvırır mısın?”
Karşılığı ne?
İnanılmaz hediyeler...
Biraz daha ünlüysen; şıkır şıkır para...
Örneğin Cansel Ayanoğlu diye bir kızımız internetin son fenomenlerindenmiş...
Yaz sezonu başlar başlamaz soluğu Alaçatı’da almış... Paylaşımlarında konakladığı otelin reklamını yapmış böylece otel parası vermemiş... Bir de plaj partisine katılmış, bir saatte 150 bin lira götürmüş...
Yaptığı ne?
Yapay zeka eşliğinde şarkı söylermiş gibi yapmak... Ama asıl işi seksi pozlar vermek...
★★★
Bir yanda çocuklarımızın yarısından fazlası imam hatiplere mecbur ediliyor; ortaokullarda erkek ve kız sınıfları oluşturuluyor... Diğer yanda göt-göbek fora...
“Canım; yeter ki gençlerimiz muhalif olup sokaklara dökülmesin, gerisi önemli değil... İktidarımızı sarsmasınlar da...”
İşte; muhafazakar AKP Türkiyesi...