Korkusuz

Millet İttifakı adayının açıklanma vakti geldi mi?..

Millet İttifakı adayının açıklanma vakti geldi mi?..
Millet İttifakı ve/veya altılı masanın Cumhurbaşkanı adayını ilan etmemesi yüzünden okurlarımızdan gelen tepki mesajlarında bir hayli artış var.  Benzer tepkileri, eleştirileri siyasi kulislerde ve yakın çevremde de çok net olarak gözlemliyorum. Bir gına gelmişlik, bıkkınlık var. Neden?..

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bayramlık Karadeniz seferinin görüntüleri, konuşulanlar, fotoğraflar, vatandaşın kafasını iyice karıştırmaya yetti de arttı!. İşin tuzu biberi oldu... O, malum, taklacı güvercin tipi saray yandaşı gazetecilerle verilen fotoğrafı, “Ekrem İmamoğlu, karşı mahalleye güvence verdi; Cumhurbaşkanı seçilirsem size dokunmayacağım. Rahatınızı asla bozmayacağım mesajı verdi” diye yorumlayanlar oldu. Haksız da değiller!..

Ancak, sahada iyice yerleşmeye başlayan bir gerçeklik var:

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayını seçim tarihine kadar açıklamayacak gerekçesi, aday yıpratılmaması için saklanıyor algısından; içerde çok büyük kavga var, o yüzden testi her an  patlayabilir algısına dönüyor. Bu algının pekişmesine, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın çıkışları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hırsları ve Ankara Büyükşehir Belediye başkanı Mansur Yavaş’ın ‘İstemem ama yan cebime koy’ şeklindeki ince siyaset çizgisi büyük katkı sunuyor.

★★★

Altılı masa, bugüne kadar, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin ötesinde somut bir projeyi, vatandaşın acil sorunlarına çözüm önerileri getiren projeyi kamuoyuna sunamadı. Masanın paydaşları olan partiler kendilerine göre bazı çözüm önerileri getiriyorlar ama o da Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda çekişiyorlar algısı yüzünden güme gidiyor. Akademik düzeyde yapılan cılız önerileri de, vatandaşın kafası -içinde bulunulan ekonomik ve güvenlik sıkıntıları yüzünden-  almıyor.

Altılı masa, güçlendirilmiş parlamenter sistemin ayrıntılarında patinaj yapıyor görüntüsünden kendini kurtaramıyor. Tamam, bu konu ana madde olmalı. Eyvallah, hiçbir itirazımız yok. Ama be birader (!) detayları sonraya saklayın. Hayat pahalığı, ekonomik kriz, sığınmacılar, her geçen gün daha da itibarsızlaştırılan dış politika ve bunun gibi acil çözüm bekleyen konularda  ortak olarak çözüm önerileriniz ne ve ne projeleriniz var?.. Ucundan azıcık da olsa duyuramaz mısınız?.. Elinizi, kolunuzu tutan mı var?.. Ağzınıza kilit vuran mı var?..

Aslında işleri o kadar kolay ki; konut müjdesinin açıklandığı akşam konut fiyatları yüzde 30 artıyor ve ülkeyi, “göçmenlerin pasaportlarını yırttıkları için sınır dışı edilemediklerini” söyleyen “devlet adamları” yönetiyor!..

★★★

Özellikle Millet İttifakı’nın destekleyicisi olarak kendini tanımlayanlarda çok büyük bir kafa karışıklığı ve bıkkınlık var. Öyle, mektuplar alıyorum ki, öyle öneriler sunuluyor ki, -benim görüşlerimde sorulduğu için- ne cevap vereceğimi bilemediğim anlar oluyor. Bana çok çarpıcı gelen bir okur mektubuna yer vereceğim:

“Sayın Ahmet Bey, ben düzenli olarak sizin köşe yazılarınızı takip ediyorum. Yavaş yavaş seçim atmosferine girdiğimiz bu günlerde en çok merak edilen konu Millet İttifakı’nın adayının kim olacağıdır. Ancak tartışma sürekli olarak bir adayın belirlenmesi üzerinden gidiyor. Cumhur İttifakı’nın adayının karşısında seçilebilecek bir adayı bulma çabasına girildi. Fakat tek aday bulma çabasını yanlış buluyorum. Eğer ülke genelinde bir rahatlama arzu ediliyorsa bir Cumhurbaşkanı ve onun yardımcılarının da belirlenmesi gerekir. Belki çok uç bir örnek olacak ama şu şekilde örneklendirmek isterim. Mansur Yavaş Cumhurbaşkanı adayı ilan edilirse Ekrem İmamoğlu’nun da Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı belirtilebilir. Ya da tam tersi. Diğer bir olasılık ise iki büyükşehir belediye başkanından birine adaylık diğerlerine yardımcılık görevi verildiği gibi Ak Parti’den kopuşları arttırabilmek için 6’lı masanın en yaşlı lideri olan Temel Karamollaoğlu’na Cumhurbaşkanı Yardımcılığı verilebilir. Cumhurbaşkanı Yardımcılarının seçime girme zorunluluğu olmadığı için belediye başkan yardımcılarının istifa zorunluluğu yok. CHP belediyeleri kaybetmek istemediği için mevcut büyükşehir belediye başkanlarına Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevi vereceğini söyleyerek onları istifa ettirmeden ama onların yardımı ile seçimde kendisini daha kuvvetli kılabilir. Tüm bu olasılıkların siz değerli gazeteci büyüğüm tarafından değerlendirilmesini ve tarafınızca da destek görmesi halinde köşenizde ülke gündemine taşınmasını saygılarımla bilgilerinize sunarım. Ben kamuda çalışan bir hukukçuyum.”

★★★

Okurumun e-postasına özel cevap vermek yerine köşemize taşıyarak herkesin dikkatini çekmek istedim. Çünkü, bugünün şartlarına ve bahsi geçen isimlerin siyasi çizgi ve siyasi karakterlerine bakıldığında söylenebilecek tek şey; OLACAK İŞ DEĞİL!..

Ama gelin görün ki, milletin kafası allak bullak olmuş. Millet İttifakı’nın içine düştüğü sıkıntıya çözüm olsun diye kendince çare arıyor. Olmayacak duaya bile ‘amin’ deme kıvamına gelmişler.

Millet İttifakı’nın “saray yıpratmasın” diye Cumhurbaşkanı adayını saklama gerekçesine ben de büyük ölçüde hak verenlerdenim. Ancak, görüyorum ki; bu gerekçe milletin nezdinde geçerliliğini yitiriyor. Şöyle hayal ediyorum:

Kısır çekişmeler bir yana bırakılsa... Tamam, ismini de bir süre saklamaya devam edin... Hoş sohbet,  aşırı olmayan ama alfa lider özellikleri de taşıyan, ekonomi başta olmak üzere ülkenin sorunlarını çok iyi bilen ve çözüm projeleri hazır olan, devleti çok iyi tanıyan, yolsuzluğun ve hırsızlığın kenarından bile asla geçmemiş olan, halkın anlayacağı dilden konuşan, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişte şüphe uyandırmayan, toplumda kaybolan adalet hissini yeniden kuvvetlendirecek bir ismi medyada yavaş yavaş görmeye başlasak... Siz söylemeseniz de, biz “Aha o isim herhalde bu” demeye başlasak fena mı olur?..

Atı alan Üsküdar’ı geçmeden önce!.. Ne dersiniz?..

★★★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.