Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomiyi rayına sokmak için iyi niyetli çaba gösterdiğinden endişem yok...
İyi niyet başarı için gerekli...
Ama...
Asla yeterli değil...
★
Ekonomik krizler...
Ya da enflasyon gibi:
Sürdürülebilir büyümeyi ve istikrarı yok eden ekonomik hareketlenmeler:
Birer sonuç...
Sonucu bilmek...
Sonucu kabul etmek:
O sorunu çözmeye yetmez...
Tıpkı bir hastalığı teşhis etmenin tedavi için yetmeyeceği gibi...
★
Ekonomik krizi yaratan sebep bilinmeden krizi yok edemezsiniz...
Sebep yapısal bozukluklarsa...
Yapısal bozuklukları giderecek yasal düzenlemeleri yapacaksınız...
★
Ekonomi, kişisel hatalar ve inatlaşmalar yüzünden zordaysa:
O hatalarda ısrar edilmeyecek...
Ekonominin gerçeklerine dönülecek...
★
Şimşek dün bir açıklama yaptı:
“Enflasyon ve cari açıkta kalıcı düşüş için ne gerekiyorsa yapacağız...”.
★
Burada Enflasyon ekonomik krizin sonucu...
Cari açık ise ekonomik krizin ve haliyle enflasyonun sebeplerinden sadece biri...
★
Sonucun bir daha olmamasını sağlamak için yapılması gereken ise:
Sebepleri yok etmek...
★
Demek ki:
Mehmet Şimşek “ekonomik kriz” dediğimiz sonucun sebeplerinden sadece birisini ve henüz bulmuş...
Diğerleri ve cari açığı ortadan kaldırabilecek en önemli sebepten ya haberi yok...
Ya da Erdoğan’ı kızdırmamak için açıklamıyor...
O halde ben söyleyeyim:
★
Bu yargı ile bu ülkede cari açığın kapatılması:
İmkânsız...
Adalet ve denetim:
Devlet’in görevi ve sorumluluğudur...
O süreçte:
Yürütme ve Yasamamanın:
Devlete müdahale etmemelidir...
★
Yürütme:
Özel sektörün harcama yapmayacağı araştırma-geliştirme ve dijital teknoloji konularında büyük bütçeler ayırmalı...
Özel sektörün...
Gerek kârlılık...
Gerekse de sosyal fayda olarak, yatırım ve harcama yapmayacağı yerlerde:
Yatırım ve harcama yapmalı...
★
Merkezi bütçeden:
Gelir garantili inşaatlar için değil...
Ekonominin verimliliğini arttırmak...
Halkın refahını yükseltmek amacıyla kullanılmalıdır...
★
Halk ve muhalefet partileri de:
Kaynakların:
İktidar yandaşlarına peşkeş çekilmesine:
Göz yummamalıdır...
★
Sözümün özü:
Mehmet Şimşek:
Enflasyon ve cari açıkta kalıcı düşüş için Erdoğan’ı:
Hukukun üstünlüğü...
Kuvvetler ayrılığı ilkesi...
Yargı bağımsızlığı...
İnsan hakları...
Ve...
Uluslararası sözleşmelere sadakate davet etmeli...
Aksi halde...
Bütün girişimleri turistik seyahatten öte gitmez...
GÜZEL GÜNLER BEKLİYOR
Canlarım...
- yüzyıl demokrasisi:
Devletçiliği (Tüm üretim araçlarının devletin olma fikri) ve...
Devletin ekonomiye müdahalesini reddediyor...
Ama:
★
Devletin ekonomiyi denetlemesini...
Kurallar koymasını...
Kişilerle kişiler...
Kişilerle kurumlar...
Ve...
Kurumlarla kurumlar arasındaki uyumsuzlukları:
Bağımsız yargılama yoluyla çözmeyi de kabul ediyor...
★
Tahminim ama en çok da temennim o ki:
Yakın geleceğin dünyasında bilim insanları:
Siyaseti ve siyasetçiyi üretime yönlendirecek...
Çünkü...
Yakın gelecekte...
Hem bilim...
Hem iş insanı olan bu kişilerin çıkarları:
Daha çok kazanan...
Ve...
Harcama kültürü yüksek tüketici toplumlar yetiştirilmesini gerektirecek...
★
Sözümün özü:
Enseyi karartmayın...
Uzun sürmeyecek bir kaos döneminden sonra insanlığı:
Çok güzel günler bekliyor...
GÜNÜN NEZAKETİ
Suna Varol soruyor:
“Sibel Ünli’yi hatırladınız mı?..”.
★
Daha sonra devam ediyor:
“20 yaşındaydı
Üniversite öğrencisiydi
Parasızdı, çaresizdi
Umudu kalmamıştı...”.
Acı sonu açıklıyor:
“Yemek kartında kalan 1 TL ile intihar etmişti...”.
Ve...
Vurdumduymazlığımızı yüzümüze bir tokat gibi vuruyor:
“İşte o Sibel’e sahip çıkamadık ama Somali’ye hibe edecek 35.000.000.000 lirayı şakkkk diye bulduk...”.
★
O kadar nazik ki:
“Utanmaz arlanmazlar; işte o Sibel’e sahip çıkamadı ama Somali’ye hibe edecek 35.000.000.000 lirayı şakkkk diye buldu...” demiyor...
Cümlesini:
Üçüncü çoğul şahıs ekiyle bitiriyor...
NURLAR İÇİNDE
Kim demişti şu an hatırlayamadım...
Ama...
Şöyle bir şey olmalıydı:
“En gülen yüzlü anlatıcımızı kaybettik: Metin Uca...”.
★
Ben de “gülen yüzlü anlatıcı” olarak tanınıyorum...
Ve...
Kendimi hiç iyi hissetmiyorum(!)...
Bundan sonra daha mı az gülsem acaba?..
★
Sevenlerinin başı sağ olsun...
Nurlar içinde uyusun...
DÜNÜN X’İ
Mahfi Eğilmez
@mahfiegilmez
Nasıl yaptık ne ettik bilmiyorum ama Türk lirasını dünyanın en istikrarlı parası haline getirdik: Başka paralar değer kazanınca düşüyor, başka paralar değer kaybedince yine düşüyor, başka paralara bir şey olmasa canımız sıkılıyor bu kez biz düşürüyoruz.
Günün sözü
“Bir sorunu çözmekte kararları olanların modelinde; sebep yöntemi, yöntem de sebebi desteklemeli... Amaç aracı, araç da amacı haklı çıkarmalı...”.
Memduh Bayraktaroğlu
MÜJDE!..
Mişon ve Salomon ortak...
İşler kötünün de kötüsü...
Ancak...
Tam da o sırada:
Kendilerini kurtaracak parlak bir sipariş gelmiş...
Ve fakat müşteri siparişle birlikte bir de şart koşmuş...
Ve demiş ki:
“Yarına kadar opsiyon istiyorum... Küçük bir ihtimalle siparişi iptal edebilirim... Sipariş iptal bildirimim yarın saat 11:00’e kadar elinize geçer... Eğer saat 11:00 olmuş ve fakat iptal telgrafım gelmemişse sevk hazırlığına başlarsınız...”.
Ertesi gün heyecan içinde beklemeye başlamışlar...
İptal telgrafı gelirse batacaklar...
Ve saat 10:59’da postacı zili çalmış...
İkisi de endişeyle kapıya koçmuşlar...
Postacı kapıda, elinde telgraf...
Salamon uzatmış elini...
Telgraf almış, kapıyı hızla çarptıktan sonra seri hareketlerle telgrafı açmış...
Ve...
Sevinçle haykırmış:
“Müjde Mişon müjde!.. Anan gebermiş...”.
★
Her belâdan:
“Bu musibetten nasihat değil kendime bir servet çıkarmalıyım” diye düşünenlere ithaf olunur...
MAKULÜ YOK MU
TCMB, 2026 yılı enflasyon hedefi:
Tek haneli...
Yani:
En kötü ihtimal:
Yüzde 9.99...
★
Ama...
Hazine daha iki gün önce...
10 yıl vadeli, yıllık %32 faizli:
Devlet tahvili ihraç etti...
★
Ya enflasyonun çok altında faiz...
Ya enflasyonun çok üzerinde faiz...
Yahu şunun:
Makul olanı yok mu?..