Ay bitmeden önümüze gelmesi muhtemel gündemlere bakınca, nasıl ki 2025 için “siyasetin yeniden değerleme yılı” dediysek şubat için de “siyasetin belirlenme ayı” diyebiliriz. 

Şöyle bir sıralayalım:

- CHP aday tespiti işine girişti. Ön seçim takvimi ve yol haritası geliyor.

- İmralı’dan gelmesi beklenen çağrıya geri sayım sürüyor. Karşılığında neler olabileceği hâlâ tartışma konusu. 

- AK Parti kongresine çok az kaldı. Transfer ve vitrin değişikliği ile bir süre konuşulması muhtemel. 

- Kabine değişimi yine harlandı.

- CHP’li belediyelere dönük operasyonlarda gözler adliye sürecinde.

Özetle; Mart ayı

geldiğinde “bu nasıl dönem böyle?” sorusuna bazı yanıtlar almış olacağız.

İstanbul Barosu’nun meydan okuması

Baro Başkanı Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu’nun mesajı var...

“Mevcut yönetime açılan davalara karşı, baro tüm bileşenleri ile bir inisiyatif gösterdi ve seçim kararı aldı” hatırlatmasını yapıyor.

Kaboğlu, “23 Şubat Olağanüstü genel kurul kararı, ‘seçimle gelen seçimle gider’ fikrine dayanıyor ve bütün bileşenlerce destekleniyor” diyor. 

Yargıdan gelen hamleye karşı, tekrar seçim bir panzehir midir?

23 Şubat kararı çok şey gösterecek ve belki de siyasete de bir öneri sunacak.

KÖŞENİN GÖZÜ

İmamoğlu, MHP Beylikdüzü İlçe Teşkilatı’nda

Tarih: 10 Mayıs 2018.

Fotoğraf karesi, dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçim çalışmalarından...

Sırasıyla Saadet, İYİ, MHP, HDP ve Vatan Partisi’ni ziyaret etmişti İmamoğlu. 

Gidilen bir genel seçimdi...

Kendisinin İBB Başkanlığı üzerine herhangi bir ihtimal ortada yoktu, zaten yerel seçime de epey vardı. 

Fakat İmamoğlu sahadaydı...

Genel seçim öncesi, partisinin ittifakında yer alsın almasın tüm temsilciliklere gitmişti. 

Bu arşivi hatırlatmamın sebebi, bugün aynı esnekliği ne kadar gerçekleştirebileceği sorusunda gizli.

Olası ön seçimde tek aday olması beklenen İmamoğlu, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ilan edildikten sonra hangi ziyaretleri yapacak, hangi işbirliklerini partisine ve adaylığına kazandıracak, göreceğiz.

KÖŞENİN SÖZÜ

“Hiçbir yemek piştiği sıcaklıkta yenmez.” - Alman atasözü.