Korkusuz

Mansur Yavaş ve tartışmayı bitirecek formül...

Mansur Yavaş ve tartışmayı bitirecek formül...
Millet İttifakı’nı oluşturan 6 partinin genel başkanı aralarında karar almış ve “Seçim süreci başlayana kadar, aday ismi üzerine konuşmayacağız’’  demiş. Bu kararı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın yaptığı açıklamalardan öğrendik.

[caption id="attachment_344385" align="alignnone" width="600"] Kılıçdaroğlu[/caption]

SİZ KONUŞMASANIZ BİLE...

Bu garip ve hayatta hiçbir karşılığı olmayan karar, “halksız siyaset’’in yeni bir örneğidir. Millet İttifakı’nın genel başkanları, sanırım zamanı durdurabilme yeteneklerinin olduğunu düşünüyor. Halbuki, hayat akıyor, seçim tarihi de yaklaşıyor. Siz isteseniz de istemesiniz de seçim tarihi yaklaştıkça, herkes adaylar üzerine konuşuyor, tahminler yürütüyor ya da gönlündeki adayı dillendiriyor. İttifakın genel başkanları ise aslında kendileri lehine gelişen siyasi konjonktürü “Biz aday ismi konuşma-yacağız’’ diyerek adeta “çürütüyor.’’

[caption id="attachment_344386" align="alignnone" width="600"] Babacan[/caption]

Nasıl mı?

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, FOX TV’de yaptığı açıklamada, “Bizim cumhurbaşkanı adayımız Mansur Yavaş’tır’’ diyerek var olan bir tartışmayı yeniden başlattı. Ümit Özdağ’ın bu çıkışı, gözleri yeniden Millet İttifakı’nın adayının kim olacağına çevirdi. Deyim yerindeyse, tam anlamıyla bir  “Mansur Yavaş fırtınası’’ esti. Yavaş’ın toplumda nasıl büyük bir karşılığının olduğu bir kez daha ortaya çıktı. (Yavaş ise bu durumdan memnun değil... Sebebini en alttaki yazıda göreceksiniz.)

Peki Millet İttifakı ne yaptı?

Bu büyük dalgayı kendi lehine çevirmek yerine, “Biz aday ismi tartışmayacağız’’ diyerek yeniden oluşan bu ilgiyi balon gibi patlattı.

Devam edelim...

Millet İttifakı’ndaki garip rahatlık...


Millet İttifakı’nın genel başkanları, sanırım “Kimi aday yaparsak yapalım, mecburen oy verecekler’’ diye düşünüyor ve bu yüzden hayli rahat davranıyorlar.

Adayınız kim?’’ diye soranları da “Cumhur İttifakı’nın adamı’’ olmakla suçluyorlar. Böylece, belli ki; hem vakit kazanmak hem de   toplumun üzerinde mutabakat sağlamadığı bir adayı yine son anda dayatarak ona oy verdirtmeyi düşünüyorlar.

Oysa ki; toplumda hiç öyle bir hava yok.

[caption id="attachment_344387" align="alignnone" width="600"] İhsanoğlu[/caption]

Çünkü artık hiç kimse AKP’den korkmuyor ve çekinmiyor. “Tayyip Erdoğan bir daha gelirse...’’ korkusu artık “iş yapmıyor.’’ Özellikle CHP seçmeni  “Yeni bir Ekmelettin İhsanoğlu’’ faciası yaşamak istemiyor. Millet İttifakı ise bu psikolojiyi bir türlü anlayamıyor.

Sözün özü:

Millet İttifakı’nın genel başkanları, adayı kendilerinin belirleyeceğini ve bu adayın isminin “seçim sürecine girildiği’’nde açıklanacağını söylüyor.

Bir; Bu isme neden altı kişi karar veriyor? İsim neden halka sorulmuyor?

İki: Millet İttifakı’nın genel başkanları farkında olmayabilir ama Türkiye seçim sürecine girdi bile. Yeni Seçim Kanunu ile birlikte, seçimin 2023 yılının Haziran ayında yapılacağı netleşti. Adayın isminin açıklanması için yine son iki ay mı bekleniyor?

Öneri: Adayı halka sorun...


Milet İttifakı’nın 6 genel başkanı, ABD’dekine benzer bir yöntemi hayata geçirmeli, il ve ilçe örgütlerine sandık koymalı ve en azından “eğilim yoklaması’’ yaparak adayını belirlemelidir. Herkes kafasındaki bir ya da birkaç adayı bir oy pusulasına yazarak, kimi cumhurbaşkanı olarak görmek istediğini ifade edebilmelidir.

Hepimiz biliyoruz ki; ABD’de başkan aday adayları seçime 3 yıl, başkan adayları ise seçime 13 ay kala belirlenir ve sahaya inerler. Hiçbir parti “Aman adayımı çıkarmayayım, yıpratırlar’’ tarzı bir özgüvensizlik örneği göstermez. Ve hiç kimse “Bizim adayımızı niye merak ediyorsunuz?’’ gibi apolitik bir söyleme başvurmaz... Adayınız merak ediliyorsa, bu iddianız olduğu içindir; adayınız merak edilmiyorsa iddianız yok demektir.

BİR FORMÜL DAHA...

Öte yandan, halkın önüne sandık koyup “eğilim’’i tespit etmenin yanı sıra uluslararası üç kamuoyu araştırma şirketi ile anlaşma yapılmalı ve Millet İttifakı’nın adayının kim olması gerektiği “çapraz denetim’’ yoluyla halka sorulmalıdır. 6 genel başkanın hangi kritere göre belirlediklerini bilmediğimiz bir adayı çıkarması ve bunu topluma dayatması, istenilen sonucu vermeyecektir.

Madem “parlamenter sistem ve demokrasi’’ iddianız var; buyurun size en demokratik yöntem... Adayın kim olması gerektiğini halkın en geniş kesimlerine sorun ve bunu bir an önce yapın... En geç Eylül ayında da adayın ismini açıklayın. Çünkü; hem vakit geçiyor, hem de sürekli top çevirdiğiniz için halkın ilgisi kaybolmaya başlıyor.

Benden söylemesi...

Mansur Yavaş hiç memnun olmadı


Türkiye seçim sürecine girdiği için “Aday Toto’’ dönemi de açıldı. Ümit Özdağ’ın Mansur Yavaş’ı öne çıkarmasının ardından, Nihat Genç de sahaya hızlı bir giriş yaptı ve “Millet İttifakı’nın adayı Haşim Kılıç’tır’’ dedi. Genç’in bu iddiası sosyal medyayı tam anlamıyla salladı.

Tabii aday isimleri bununla sınırlı değil, AYM Başkanı Zühtü Arslan da Diyanet İşleri eski Başkanı Ali Bardakoğlu da Millet İttifakı’nın adayları olarak kulislerde konuşuluyor. Umarım her ikisi de sadece siyasi fantaziden ibarettir...

Millet İttifakı adayını bir türlü açıklayamadığı için, bu ve benzeri isimler daha çok gündeme gelecektir. Siyaset boşluk tanımaz...

[caption id="attachment_344388" align="alignnone" width="600"] Yavaş[/caption]

MANSUR YAVAŞ KIZGIN MI?

Öte yandan, ismi adaylar arasında geçen Mansur Yavaş ise kendisini Ümit Özdağ’ın gündeme getirmesinden hiç mutlu olmamış.

Yavaş’ın yakın çevresi, “Mansur Bey’in adaylığı, Ümit Özdağ gibi marjinal bir siyasetçi tarafından değil, altılı masanın genel başkanları tarafından gündeme getirilmeliydi. Ümit Özdağ, Mansur Bey’in ismini öne atarak başkana zarar verdi. Toplumsal mutabakatla öne çıkabilecek olan Mansur Bey, marjinal bir çerçeveye hapsedildi’’ değerlendirmesini yapıyormuş. Mansur Yavaş da bu yorumlara katılıyormuş.