Cuma akşamı SÖZCÜ Ana Haber’de Cübbeli Ahmet adıyla bilinen kişinin Ersin Tatar’a verdiği dualı desteği konu etmiştik. Kısacık bir öngörü ekleştirmiştim habere...
“Kuzey Kıbrıs’ta yıllarım geçti, iyi bilir ve tanırım. Bu tip destek görünümlü açıklamalar aslında Ersin Tatar’a zarar verir. Ersin Bey de bunu bilir ama açıktan söyleyemez fakat emin olun ki yakın çevresine bu desteklerden duyduğu rahatsızlığı iletmiştir. Çünkü Kıbrıs Türkleri bu tip şeylere bakmaz, değer atfetmez. Şu ana dek silueti belirgin biçimde Tatar’a destek açıklayan siyaset dışı figürlerin Kıbrıs Türklerinde pek bir hükmü yoktur, ters teper” demiştim...
Öyle de oldu.
Kıbrıs Türklerinin derdiyle tasasından çok sadece kimliği ve adanın hüviyetiyle ilgilenenler açısından sürpriz bir sonuç.
Onların günlük yaşamdaki sorunlarını, geleceksizlik kaygılarını ve yönetim krizlerini nasıl gördüğünü bilenler açısından durum hiç de şaşırtıcı değil.
Tatar’a hangi vaatleri nedeniyle kredi açtıkları, şimdi neden ağırlıklı bir boykotla Tufan Erhürman’ı tercih ettikleri açık.
Öte yandan bir ezberi daha bozalım. Bu sonuç AK Parti’nin tepe kurmayları açısından da sürpriz değildi. Beştepe, seçimden birkaç gün önceki anketlerde Tufan Erhürman lehine baskın bir sonuç geldiğini gördü.
Siz bakmayın “Ben külliyeye çok yakınım” mavraları sıkan anketçilerin Ersin Tatar’ı önde gösteren anketlerine, hepsi palavra.
Beştepe’de hiçbir karşılıkları olmadığı gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da asla bakmadığı sonuçlara sahiplerdi.
Beştepe, müdahaleci propagandanın duvara tosladığının farkına geç vardı ve bunun bedelini ise göz göre göre adayına kaybettirerek ödedi. Tek neden bu değildi elbette; adadaki mafyatik hesaplaşmalar, çürüme ve yolsuzluklar... Hepsi Türkiye kaynaklı okundu.
Erdoğan ise açıkça gelmekte olan Tufan Erhürman dalgasını öğrendiğinde pragmatik buldu. Batı ile işleri yumuşatma stratejisinde de hayli işlevsel olacağını düşündü.
Ekibinin gerek sosyal medyadan gerek kameralar önünde tebrik etmekte geç kalmaması bu yüzden.
Bundan sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekseninde ne olacağını göreceğiz.
Asgari ücretin ilk senaryosu
Epey zaman var gerçi...
Yine de ilk fısıltıları kayda geçirelim. Asgari ücret için Çalışma Bakanlığı kulislerinde yüzde 35’lik bir zam öngörülüyor. Bu da asgari ücreti 30 bin lira bandına getirecek.
Ancak şerh düşmek lazım; bakanlık kulislerinden çok Beştepe hattı mühimdir. Yakında oranın da nabzını anlarız.
KÖŞENİN GÖZÜ
Fotoğraf, bugün yargılanan 18’lerindeki Ekrem’i gösteriyor. Adada üniversiteden arkadaşlarıyla...
Dün görülen diploma davası yine ertelenmişken hatırlatmış olalım.
Kuzey Kıbrıs’ta başlayan, İstanbul’da süren yüksek öğrenim hayatında Ekrem İmamoğlu uzun yıllar sonra usulsüz bir geçişle suçlanarak diplomasının elinden alınmasıyla uğraşıyor.
Onca tanığı var, sıra arkadaşları, kampüs arkadaşları...
Ama onunla birlikte geçiş yapanların da diplomaları iptal edilince akademisyenlikten emekliliğe geçiş yapanlar dahi oldu.
Kim bilir ileride emeklilik kararları bile iptal edilebilir...
İmamoğlu hep diyor ya “18-19 yaşlarındaki Ekrem’i yargılıyorsunuz” diye, işte bu da o Ekrem’in karesi...
KÖŞENİN SÖZÜ
“Dünya ilk hamleyi yapmaktan korkan insanlarla dolu.” - Yeşil Rehber.