Özgür Özel, partisinin tabanından gelen itirazları umursamadı ve PKK’yla başlatılan süreç hakkında TBMM’de oluşturulan komisyona üye vereceklerini söyledi.

Sonra da ekledi:

“İtiraz edenler, Cumhuriyet’in kolonlarının yıkılacağını söylüyor. Bırakın yıkılmasını biz o kolonlara çivi bile çaktırmayız.”

★★★

Ah be Sayın Başkan:

Bu adamlar 23 yıldır iş başında...

Bırak çivi çakmayı, Cumhuriyet’in kırıp parçalamadıkları tek kolonunu bıraktılar mı ki sen hâlâ, “Çivi bile çaktırmam” diyorsun?

Laiklik kolonunun hali ortada...

Demokrasi ortada...

Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, güçler ayrılığı...

Parlamenter sistem ortada!

Adalet, eğitim, özgürlükler, ekonomi, gelir dağılımı ortada...

Ne çivisi?

Buldozerle geçtiler sistemin üzerinden!

Ne yapabildiniz?

Şimdi sıra “olmazsa olmazlarımız”da...

★★★

O Komisyon’a üye vererek göz göre göre yanlış yapıyorsunuz Özgür Bey...

Umarım gerçekleri gördüğünüzde, vakit çok geç geç olmaz!

Badem mevsimi...

Meslek hayatım boyunca insanlara sıfat takmaktan kaçındım.

Yaptıkları iyi işlerden dolayı kutladım, ihanetlerini, hırsızlıklarını, yalakalalıklarını da açıkça yazdım.

Ama izninizle bugün “sıfat” olmaktan çıkıp, ete kemiğe bürünmüş “badem bıyıklılar”dan söz etmek istiyorum...

İktidar, ne kadar uçuruma doğru sürüklense de besleyip büyüttükleri “badem bıyıklılar” hızla semirmeye devam ediyor.

Bir işleri, beş oluyor.

Bu günlerde yıldızı parlayan badem bıyıklılardan biri de öğrencilerinin “kayyum rektör” dediği, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci...

Görevi, laikliğin ve çağdaşlığın kalesi olan bu kurumu gerici yuvasına dönüştürmekti...

Başarmış olmalı ki dün de ek olarak TÜBİTAK Yönetim Kurulu Üyeliği’yle ödüllendirildi.

Ne katacak TÜBİTAK’a?

Boğaziçi’ne ne kattıysa onu...

Bir tutam davul tozu, bir çimdik minare gölgesi, iki nefes muska kokusu...

★★★

Mehmet Naci İnci, rektörlük görevine partili cumhurbaşkanı tarafından 21 Ağustos 2021’de atandı.

2020’de US News & World Report sitesine göre Dünyanın En İyi 186’ncı Üniversitesi olan Boğaziçi Üniversitesi, QS’nin bu yılki sıralamasında ancak 371’inci olabildi.

★★★

Laf olsun diye söylemiyorum; gerçekten sevmem insanlara sıfat takmayı...

Ama bazı insanlar o sıfatları yüzlerine yapıştırıyorlar...

“Badem bıyık” da onlardan biri...

Olan; yönettikleri, daha doğrusu yönetmeyecekleri için görevlendirildikleri değerli kurumlara oluyor.

Greve çıkacaklarmış!

Yaklaşık 600 bin kamu işçisini kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşma sağlanamamış. Türk-İş de grev kararı almış. Grevler Eti Maden’de 1 Ağustos Cuma, Zonguldak madenlerinde 2 Ağustos Cumartesi günü başlayacakmış... “Mış” diyorum; çünkü Türk-İş’in greve çıkmasına yüzde 10 bile ihtimal vermiyorum.

Bu Türk-İş, bu grevleri yapamaz!

Daha doğrusu yapmaz! Çünkü Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın asli görevi, işçileri iktidara karşı frenlemektir.

★★★

Ergün Bey 12 yıldır Türk-İş Başkanı!

Sorun kendisine, acaba başkanlık yaptığı dönemde Türk-İş’e bağlı sendikalar kaç işyerinde, kaç gün grev yapmış?

Yanıtı ben vereyim:

Özel sektöre ait bir kaç küçük kuruluşta yapılan göstermelik grevler dışında neredeyse sıfır?

★★★

Yetmedi; bütün asgari ücret ve kamu kesimi toplu sözleşme görüşmelerini, iktidarın istediği şekilde sonuçlandırdı.

Hatta; 2019’daki toplu iş sözleşmesinde AKP’nin düşük teklifini kabul ettikten sonra, açık kalan mikrofona bile yakalandı.

Dönemin Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a, “Uzatsak işi karıştıracağız, en azından kapattık böyle” diye fısıldadığına bütün dünya şahit oldu.

★★★

Dün çıkmış, “Kemal Türklercilik” oynuyor!

Oyun belli:

Bakan’ın daha önce açıkladığı ama sonra “Vazgeçtik” dediği zam oranını, sözüm ona mücadele ederek kazanmış gibi yapıp kamu işçilerinin tepki göstermesini önlemek...

★★★

AKP’nin en büyük hüneri her alanda bu tür adamları bulup ortaya çıkarmak... O yüzden gemileri hiç su almıyor!

GÜNÜN SORUSU

Liberal Demokrat Parti eski Genel Başkanı Cem Toker, muhalefetin 2019, 2020, 2022 ve 2025 yıllarında “Orman Yangınlarına Hazırlık” konusunda Meclis Araştırma Önergesi verdiğini ama AKP-MHP koalisyonunun bu önergelerin tümünü reddettiğini söylemiş... Sorum muhalefete:

Bu önergeleri kendi isminizle vereceğinize, “İş yapmış olacaksın, bak hazır önerge... Bizim yerimize sen ver de Cumhurbaşkanı’nın gözüne gir” diyebileceğiniz bir AKP’li vekil bulamadınız mı?