Kimi görsem iki konudan bahsediyor...
Bayramda çocuğuna torununa bir gömlek bir pantolon alamayan ya da harçlık bile veremeyen milyonlarca kişi var artık Türkiye’de... Bu yüzden bayramların eski tadı yok... Dedeler torunlarına, anne babalar, çocuklarına mahcup...
Hele bir de tencere-tava kaynamayınca ne bayramın tadı kalıyor ne de hayatın...
TEK SORUMLU AKP DEĞİL
Türkiye, ağır bir ekonomik krizin sarmalına girdi ve çıkamıyor. Bu krizin sorumlusu tabii ki AKP ve MHP iktidarıdır... Bir de onları kayıtsız şartsız destekleyen BBP ve Vatan Partisi... Açlık ve yoksulluktan AKP kadar en az onlar da sorumludur.
Bayram sürecinde TV programlarına ara verdiğim için, toplumun değişik kesimleri ile daha çok konuşma, görüşme ve fikir alışverişi yapma fırsatı buldum. Yukarıdaki tespitleri de bu yüzden kaleme aldım. Bayram boyunca konuştuğum-görüştüğüm tüm kişilerin bahsettiği iki konu vardı:
Ekonomik kriz ve mülteciler...
HERKESİN ORTAK DERDİ...
Her iki sorun da toplumun en temel gündem maddesi haline gelmiş durumda. Garsonundan komisine, otopark valesinden iş yeri sahibine, kuruyemişçiden mühendisine dek herkes bu iki sorundan bahsediyor ve ‘acil çözüm’ istiyor. Mültecilerin Türk kadınlarının alışveriş yaparken ya da sokakta dolaşırken çektiği videoları yayımlaması ise herkesi tedirgin ediyor. Ancak iktidar partisi bu kaygıya ve korkuya kulağını kapamış vaziyette. Onlar, dünkü yazımda da bahsettiğim üzere, belli bir program ve hedef çerçevesinde Türkiye’nin demografik yapısını değiştirebilmek için bildikleri yolda gitmeye devam ediyorlar.
Sözün özü:
Başta CHP olmak üzere tüm muhalefet partileri, ekonomik krize ve mülteci sorununun çözümüne ilişkin ikna edici bir çözüm önerisi ortaya koyabilirse, havayı kendi lehlerine çevirebilirler. Zemin buna çok müsait...
CHP Cengiz’e randevu verecek mi?
Geride kalan bayrama damgasını vuran iki ‘medya olayı’ vardı: Biri İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz gezisine katılan gazeteciler, diğeri ise Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz’in yaptığı açıklamaları yorumlayan Ertuğrul Özkök’ün kullandığı ifadeler...
TARTIŞILAN FOTOĞRAF
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gezisine katılan gazeteciler, bir an’da sosyal medyanın en çok konuşulan konularından biri haline geldi. Habertürk Yazarı Nagehan Alçı’nın CHP’li İmamoğlu’nun otobüsünde görüntülenmesi, büyük bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Nagehan Alçı’nın o otobüste olmaması gerektiğini belirten sosyal medya kullanıcıları, benzer tepkileri Karar Yazarı-KRT TV yorumcusu Akif Beki ile TV 100 yorumcusu Ertuğrul Özkök’e de yönelttiler. Ancak Beki ve Özkök’e yönelen eleştiriler bu kez biraz daha ‘düşük yoğunluklu’ idi. Okların hedefinde daha çok Nagehan Alçı vardı.
Ertuğrul Özkök aynı gece sadece otobüs yüzünden değil, Mehmet Cengiz ile yaptıkları röportaj yüzünden de eleştiri oklarının hedefi oldu.
Neden mi?
Ertuğrul Özkök ve Cengiz Semercioğlu, TV 100’de yayımlanan programları için Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz ile konuştular. İş insanı Cengiz, kendilerine ‘Beşli Çete’ denilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Özkök ise bu sözlerin ardından “Sizin çete olarak lanse edilmeniz doğru değil’’ yorumunu yaptı.
ÖZKÖK’ÜN YORUMU GÜNDEM BELİRLEDİ
Program henüz sürerken, sosyal medya kullanıcıları Nagehan Alçı’yı unuttu, bir an’da Özkök’ü hedef tahtasına oturttu. Çarşamba ve perşembe günü sosyal medyada en çok konuşulan konu Özkök’ün bu yorumu oldu. Binlerce twit atan sosyal medya kullanıcıları, Özkök’ün sözlerini yorumladı.
Oysa ki; aynı programda Mehmet Cengiz hem meşhur küfre ilişkin bir açıklama yaptı hem de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmek istediklerini ancak randevu verilmediğini söyledi. Ancak; Özkök’ün yorumu tüm bunları gölgede bıraktı.
CHP NE DÜŞÜNÜYOR?
Herkes Ertuğrul Özkök’ün TV 100’deki ‘çete’ yorumunu konuşurken, ben de CHP Genel Merkezi koridorlarında dolaştım. Mehmet Cengiz’in Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmek istemesine ilişkin talebini yinelemesi üzerine CHP Genel Merkezi’ndeki havayı kokladım. Konuştuğum tüm CHP’liler “Sayın Genel Başkan bu randevu talebine olumlu yanıt vermeyecek’’ dedi.
