Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Keynes mi? Friedman mı?

“Monetarist Politika” nedir?..

ABD’yi 1929 büyük krizinden çıkaran “New Deal” programının:

Sahibi...

Ve...

Uygulayıcısı Keynes’in aksini savunan:

Ekonomi politikalardır...

[caption id="attachment_373181" align="alignnone" width="600"] Keynes[/caption]



Keynes, ekonomi yönetiminde:

Yatırım, istihdam (Hatta tam istihdam), üretim ve maliye politikalarını (Vergi yasaları ve uygulamaları) temel alıyor...

Para politikasını çok önemsemiyordu...



Yani...

Fisher’in miktar teorisinin...

Sadece:

Piyasada dolaşımda bulunan paradan (Talep):

İbaret olmadığını...



Denkliğin...

Diğer tarafındaki...

Mal ve hizmet üretim miktarının da...

En az, para kadar değerli olduğunu:

Savunuyordu...

[caption id="attachment_373180" align="alignnone" width="600"] Friedman[/caption]



Milton Friedman ise tam aksi görüşte...

Friedman, Fisher’in miktar teorisinin sadece piyasadaki para miktarı ve dolaşım hızıyla ilgileniyor...

Fisher’e göre enflasyonun sebebi:

Piyasadaki para bolluğu...

(Erdoğan’ın: “faiz sebep, enflasyon netice” demesinden farksız bir iddia...).



Oysa biliniyor ki...

Keynes, 1929 buhranını para yaratarak çözdü...

Nixon, ABD ekonomisinin ayaklarına vurulmuş pranga olan:

“1 ons karşılığı ancak 35 dolar para basabilirsin” anlaşmasını (Bretton Woods...).

Yırtıp attığı için ABD halen:



Dünya üretiminin %25’ini...

Tek başına:

Gerçekleştiriyor...



Onun için ABD:

Türkiye nüfusunun (84 milyon) sadece 4 katı büyüklüğündeki (334 milyon) nüfusuyla...

Yılda...

Türkiye GSMH’nın (8.000 dolar)...

26 katı büyüklükte bir GSMH’ya (21.4 trilyon dolar) sahip...

Friedman- Fisher - Derviş


Sosyal Medyada, “Monetarist Politika” kuramının en bilinen uygulayıcısı Milton Friedman’ın bir:

Videosu dolaşıyor...

Müridi çok olan bu ekonomist beni...

Hiçbir zaman:

Etkilemedi...

Aksine...

IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fisher’i başımıza belâ etti....

Durmuş ekonomiyi daha da durdurarak: Sorunları erteledi...

[caption id="attachment_373178" align="alignnone" width="600"] Fisher[/caption]



Amman ha...

Kemal Derviş’i, dönemin Başbakanı Ecevit’e tavsiye ettiği için değil...

Derviş, o günün şartlarında (Yumurta kapıya gelmişti ve önemli olan yumurtanın yere düşüp kırılmasını önlemekti) doğru olanı yaptı...

Ancak...

[caption id="attachment_373183" align="alignnone" width="600"] Derviş[/caption]



Unutmayalım ki...

Türkiye’yi önce Derviş’e...

Sonra da Erdoğan’a mahkûm eden kişi:

Stanley Fisher’di...

(Erdoğan henüz milletvekili değilken, ABD’de Stanley Fisher’le görüştürüldü...

Fisher, 2011-2013 yılları arasında İsrail merkez bankası başkanı idi...).

Doğru kişi kim


30 yıldır...

Fikirleri ve uygulamalarıyla mücadele ettiğim Milton Friedman’ı dinlerken:

Üzüldüm...

Çünkü...

Ve biliyorum ki: Türkiye’nin gelişmekte olan ülke sınıfından bir türlü çıkamayışının sebebi:

Friedman müritliğiyle tanınmış ekonomistlerin akıl hocalığında ısrarıdır...



Ne yani?...

“Erdoğan şimdi doğru mu yapıyor?..”.



Kısmen “evet...”.

Ama...

Doğru kişi:

Erdoğan değil...



Doğru kişi kim mi?

Küresel piyasaların güvenebileceği kişi kimse:

İşte o...

Çok saçma...


Erdoğan neden doğru kişi değil?..

Cevabı basit...

Bir taraftan politika faizini düşürtüyor...

Ama diğer taraftan bankalara:

“Kredilerde frene basın” diye talimat gönderiyor...

[caption id="attachment_373179" align="alignnone" width="600"] Erdoğan[/caption]



Yani...

Sürücüye:

“Bas gaza!..” diye bağırıyor...

Aynı anda:

“Yahu frene niçin basmıyorsun?” diyerek... Sürücüyü azarlıyor da:

Ondan...

Ne çok fazla ne çok az


Yıllardır, bir kesim:

“Piyasada yeterli para yok o nedenle kredi faizleri yüksek” diyor...

Bir diğer kesim ise:

“Piyasada o kadar çok para var ki enflasyona sebep oluyor” diyerek...

Para miktarının çokluğundan:

Şikâyet ediyor...



Oysa ben:

Ekonominin; para politikalarıyla yönetileceğini savunanların...

“Piyasada olması gereken para miktarı nedir?” sorusunun cevabını bildiklerini:

Sanmıyorum...



Kaldı ki:

Piyasadaki para miktarını merkez bankası yönetimleri belirlemez...

Aslında...

Döviz kurlarını...

Mal ve hizmet fiyatlarını...

Ve hatta...

Faiz oranlarını da merkez bankaları belirlememeli...

Çünkü...



Piyasada ne kadar para olması gerektiğine de yine: Piyasalar karar verir...

Haliyle...

Merkez Bankaları:

Piyasaca belirlenen para miktarına göre para basmalı...

Ya da: Para yaratmalı...



Yani canlarım...

Merkez bankaları piyasada:

Yeteri kadar para bulundurmalı...

Ne çok fazla...

Ne çok az...

Ekonomi ve para...


Son 30 yıldır...

Piyasalarımızda hem:

Para darlığı...

Hem de:

“Gelir arzı eksikliği” olduğunu...

Bu eksikliğin ise...

Devlet tarafından (gerektiğinde para basılarak) kapatılması gerektiğini savunuyorum...



Yani canlarım...

Bana göre:

“Piyasalarda para yok” diyenlerle...

“Piyasada o kadar çok para var ki enflasyona sebep oluyor” diyenler arasında fark yok...