Lozan Antlaşması’nın 102. yılında, İsviçre’nin Lozan kentinde, 26 Temmuz’da KCK bir yürüyüş düzenledi. Fıratnews’a konuşan KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar, yürüyüş ve miting için çağrıda bulundu.
Aydar, “Lozan Anlaşması yıllardır bizim gündemimizde, bütün Kürtlerin gündeminde. Çünkü bu anlaşmayla, 1. Dünya Savaşı’nın galipleri 100 yıl önce bir araya gelerek ülkemizi parçaladılar, farklı devletlerin egemenliği altına soktular ve Kürtlerin adını bile anmadılar. Bu anlaşma bizim için büyük bir travmadır. Bugün hâlâ bu anlaşmanın yarattığı sonuçların acılarını yaşıyoruz. Bizim açımızdan bu anlaşma bir soykırımın başlangıcı, yok edilme sürecidir; bir katliamlar zinciridir.” diye başladı.
Bölgede büyük bir savaşın yaşandığını, haritaların ve statükoların değişeceğini ifade eden Aydar, “... Bu yılki etkinliğin odağı Lozan’ın geçmişinden ziyade, bugün ve geleceğidir...” dedi.
Bu yılki etkinliğin ana teması olarak da “Lozan statükosu aşılmaktadır. Biz Kürtler bu yeni dönemde ne yapmalıyız? Bölge yeniden şekillenirken, Kürtler nasıl bir tutum almalıdır? Ana mesele, tartışmamız gereken konu budur. Bu nedenle bu yıl dönümü, diğerlerinden farklı bir nitelik taşıyor.” dedi!
“...Ulusal birlik meselesi acilen önümüzde duruyor. Lozan’ın 100. yılında düzenlediğimiz konferansta, bir ulusal birlik konferansı kararı alınmıştı ancak henüz pratiğe geçirilmedi. Bu nedenle Lozan’a sözlü olarak katkı sunmak isteyen herkesi oraya çağırıyoruz. Bu yalnızca bir yürüyüş veya miting değil, aynı zamanda bir fikir etkinliğidir.” diye devam etti.
“Bölgemizde bu kadar sorun varken, yeni bir Lozan süreci konuşulurken, eski statüko aşılmışken, oluşacak yeni düzende Kürtler nasıl bir konum alacak? Gelin hep birlikte düşünelim, tartışalım. Bir ulusal birlik konferansında bir araya gelelim.” dedi.
26 Temmuz’daki mitinge, KCK, KNK, YNK, Goran Hareketi, Rojava Özerk Yönetimi, KCDK-E, TJK-E, PJAK, ESU, PÎK, PYD başta olmak üzere 17 bölücü örgüt katıldı.
Aydar mitingde de “Bugün bu statükoyu tanımadığımızı bir kez yine ortaya koymak için buradayız. Bu statüko yıkılmaya yüz tutmuşken, biz Kürtlerin ortak strateji ile bir araya gelmemiz gerekir. Yeni bir antlaşma yapılırken bizler hazır olmalıyız. Bizler birlik olursak yapılacak toplantılarda yer alırız. Ortak stratejimiz olursa Kürdistan’ın statüsünü kabul ettirebiliriz. Bizim görevimiz bu olmalı. Burada KNK bir deklarasyon açıkladı, biz KCK olarak, bu deklarasyonda yapılan her çağrıyı yerine getirmeye hazırız. Üzerimize ne düşüyorsa onu yapmaya hazırız. Ulusal birlik konferansı için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Biz buradan bir kez yine deklare ediyoruz, ulusal birlik konferansına hazırız. Gelin birlik olalım, bize dayatılan Lozan’ı parçalayalım, halkımızın özgürlüğünü ve ülkemizin statüsünü inşa edelim” diye konuştu.
Aynı gün Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde de “Demokratik Birlik İnisiyatifi” konferans düzenledi. 11 Mayıs 2025’te Diyarbakır’da kurulan Demokratik Birlik İnisiyatifi’nin sözcülüğünü, DEM milletvekilleri yapıyor.
Konferans, 26 Nisan’da Suriye Kamışlı’da düzenlenen “Kürt Ulusal Konferansı”na selam ile başladı. “Birlik Amacıyla Barışa Doğru” sloganı ve “Kürt Birliğinin Önemi” konulu konferansta da Aydar’ın istediği ulusal birlik konferansı çağrısına destek ile sona erdi.
Sonuç olarak, Lozan’ın geçersiz olduğu ve dört parçalı Kürdistan’ın kurulması için bir konferansın yapılacağı anlaşılıyor. Irak ve Suriye parçalandı. İran çok hızlı parçalanacak. Peki Türkiye ne olacak?
DEM’in Cumhur İttifakı’na katılması ile yeni anayasa/komisyon en yakıcı gündemdir. KCK’nın, Lozan Antlaşması etkisiz kılındı dediği ve iktidarın da KCK elebaşı Öcalan’ı muhatap aldığı bugünler de kurulmak istenen komisyon, parçalanmayı meşrulaştırmaktan başka bir şey değildir!
DEM’in Cumhur İttifakı’na katılması “idari ve mali vesayetin(!)” kaldırılması talebinin kabul gördüğü anlamındadır. İster yeni belediyeler kanunu denilsin ister desantralizasyon, bunun adı federasyon/özerklikten başka bir değildir!