Kaygı bozukluğu günümüzde yaygın bir sorundur. Günlük yaşam kadar cinselliği de olumsuz etkiler.

Cinsel hayatımız nasıl düzene girer?

SORU:

38 yaşında evli bir kadınım. Bende kaygı bozukluğu var ve sürekli ilaç kullanıyorum. Bu yüzden cinsel yaşantım da bitme noktasına geldi, bana ne önerirsiniz? A.B./ İstanbul

CEVAP:

Yaşam kalitesini oldukça düşüren kaygı bozukluğu çoğu zaman depres­yonla birlikte görülür ya da depres­yona neden olur. Böyle bir sorundan doğal olarak cinsel yaşamda olumsuz etkilenir. Çünkü hiçbir zaman sevişmek için yeterince rahat olunamaz, hep bir içsel sıkıntı hali vardır. Kaygı bozukluğu tedavi edilmeden cinsel sorunlar çö­zülemez. Sizin durumunuzda kaygı so­runuyla ilgili tedavinize devam etmeniz uygun olur. Cinsel yaşamda da duygu­sal yakınlık ve tensel teması merkeze alan bir anlayışla eşinizle aşamalı bir yakınlık planı oluşturabilirsiniz. Bu tür komplike durumlarda birden fazla uzmanın birlikte çalıştığı multidisipliner bir yaklaşım gerekebilir. Devam eden terapinize ek olarak eşinizle birlikte deneyimli bir cinsel terapistten profes­yonel destek almanız uygun olur.

Ağrısız bir ilişki için ne yapılabilir?

SORU:

3 aydır evliyim, eşimle cinsel hayatımız kötü başladı. İlişki sırasın­da hep ağrı çekiyorum. Ne yapmalı­yım? T.D./İzmir

CEVAP:

Sözünü ettiğiniz duruma ağrılı cinsel ilişki (disparoni) denir. Birçok nedene bağlı olabilir ve tedavisi nedene yönelik yapılır. İlk olarak vajinal enfeksiyon ve yaralar, bulaşıcı hastalıklar, kist, mantar gibi organik nedenlere bakmak gerekir. Eğer organik bir sebep yoksa psikolojik nedenlere bağlı gelişebilir. Cinsel ilişkide psikolojik kökenli ağrılar, uyarılma ve ıslanma güçlüğü, eşe kızgınlık, eşi sevmeme veya eşin uygun olmayan tutum ve davranışlarına bağlı olabilir. Böyle bir durumda deneyimli bir cinsel terapistten profesyonel destek alınması uygun olur. Cinsel terapide duyarsızlaştırmaya yönelik tekniklerle önce ilişkideki ağrı ortadan kaldırılır sonra boşalma ve orgazm öğretilir.