AKP’li Cumhurbaşkanı ile YRP lideri Fatih Erbakan arasındaki ittifak görüşmeleri “entrika, naz, şantaj, tehdit, intikam, pazarlık” ögelerinin tümünü içeren TV dizilerine döndü...

Son olarak, hafta sonu Saray’da Cumhurbaşkanı ile ittifak pazarlığına oturan Fatih Erbakan, geçtiğimiz Pazartesi günü medyanın önüne çıkıp ne dedi peki?

- Tabanımızın yüzde 95’i bir ittifaka girmemizi istemiyor, bu nedenle bütün il ve ilçelerde seçimlere tek başımıza gireceğiz!

Bu “bütüne” İstanbul da dahildi doğal olarak... Ancak, Erbakan konuşmasının sonunda adayların ne zaman duyurulacağını da şu zaman aralığı ile açıkladı:

- 10 Şubat Cumartesi tüm adaylarımızı açıklayacağız!

Yani günlerce sonrasına... Çoğu insan gibi ben de “pazarlık bitmemiş arkadaş, bir ‘gel, gel’ durumu var” diye düşündüm açıkçası!

Ancak sonraki gelişmeler, o kadar şaşırtıcıydı ki, eminim ben de dahil hemen herkesin hayal gücünü aştı! Önce AKP’li Cumhurbaşkanı önceki gün Urfa konuşmasında Erbakan’a manidar bir mesaj gönderdi:

- Geçmişte bizimle yürüyüp şimdi çeşitli gerekçelerle yolunu değiştirenlerin tercihi kendilerini ilgilendirir. Herkes siyasetçi olabilir ama devletçi olamaz! Keşke her zaman her durumda ideal olanı elde edebilsek. Bizim bu tür tartışmalarla kaybedecek vaktimiz de enerjimiz de yok!

“Devletçi” derken zannımca “devlet adamı” demek istemişti Cumhurbaşkanı... Neyse, asıl konuya döneyim; Urfa’daki bu konuşmayla neredeyse eş zamanlı şekilde ne oldu peki?

- Açıkçası, Yeniden refah Partisi lideri için şoke edici bir gelişme oldu!

Erbakan hakkında art arda suç duyurusu!

Osmanlı Ocakları’nın en azından adını duymuşsunuzdur...

İktidar Partisi’ne yakınlığı ile bilinen hatta bir nevi “yan kolu” olarak tanımlanan bu dernek, Fatih Erbakan işle ilgili olarak FETÖ ve Adnan Oktar ile bağlantısı olup olmadığı konusunda araştırma yapılması talebiyle suç duyurusunda bulundu, iyi mi! Hem de ağır mı ağır suçlamalarla...

Osmanlı Ocakları Sözcüsü Ercan Selçukoğlu, Atatürk’ün arkasına saklanan bölücüleri ve Kürt halkının isminin arkasına saklanan bölücüleri net olarak bildiklerini söyleyerek, Erbakan hakkında bakın ne dedi:

- Bugün de Fatih Erbakan ile alakalı kaygılarımızı dile getirerek toplumu uyarıyoruz. İsrail ile arası çok iyi olan Adnan Oktar’ı bu şahıs neden bu kadar savunmaktadır. Aralarında nasıl bir ilişki vardır?

Ağır değil mi? Ama bitmedi, sırada FETÖ vardı; Selçukoğlu bu ilişkiyi de sordu:

- FETÖ ile mücadelede siyasi ayağın araştırılmasını her zaman istedik. Dinimizle alay edenleri övüp, daha sonra Milli Görüş yeleğine bürünüp değerli şahsiyetlerin ismi altında yaptıkları siyaset ile İsrail’in bir ilişkisi var mıdır?

Bitti zannediyorsanız yanılıyorsunuz, Osmanlı Ocakları’ndan sonra sahneye Ocak Partisi çıktı! 2 Haziran 2023’te kurulan daha sonra Büyük Türkiye partisi ile birleşen bu yeni partinin genel başkanı kimdi peki? Osmanlı Ocakları’nın kurucu genel başkanı Kadir Canpolat’tı tabi! Parti sözcüsü Aytaç Atabay’ın suç duyurusu daha da ağırdı:

Mesela, “AK Parti’den temizlenen FETÖ, Yeniden Refah Partisi’nde mi kümeleniyor? Ocak Partisi olarak, İsrail ve tüm emperyal güçlerin Sayın Erdoğan’ın gitmesini istemekte olduğunun farkındayız” diyordu...

- Devamında üslup iyice sertleşiyordu...

Suç duyurularının ardından “yeniden görüşecekler” iddiası!

Örneğin, “Fatih Bakan’a biz özellikle ‘Erbakan’ diyemiyoruz. Çünkü merhum Necmettin Erbakan’ın yolundan gidememiş; aksine, kirli ve bir o kadar ahlaksız bir örgütü savunur hale gelmiştir” diyordu...

Yetinmiyor, “Acaba İsrail, Adnan Oktar üzerinden bugün Yeniden Refah Partisi Genel Başkanlığı yapan Fatih Bakan beye bir şantajda mı bulunmuştur? Nedir bu Adnan Oktar sevgisi? Nedir bu Türkiye düşmanlığı?” diye soruyordu...

Son olarak da, “Geçmişte FETÖ ile iltisaklı olduğunu düşündüğümüz kişilerin Yeniden Refah Partisi’nde kümelenmelerinin amacı nedir?” diyor ve tüm bu nedenlerin hukuk içinde araştırılması için suç duyurusunda bulunduklarını belirtiyordu...

Ehh, doğal olarak bu kadar ağır ifadeler taşıyan iki suç duyurusu Ankara kulislerine deyim yerindeyse “bomba gibi” düştü. İktidara bu denli yakın olan Osmanlı ocakları ve doğurduğu partinin bu atağının “hiç de tek başına yapılmış” gibi durmadığı konuşulmaya başlandı kulislerde!

Mümkün değil” lafı ortak yargı haline gelmişken bu defa bir başka bomba düştü;

- AKP’li Cumhurbaşkanı ile Erbakan tekrar görüşebilir!

İddialar, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ın DEM Parti’den İstanbul adayı olmayacağını açıklamasının hemen ardından gündeme gelmesi dikkati çekiciydi!

Bu yazı kaleme alınana, suç duyuruların yapılmasından ise bir gün sonrasına kadar yeniden Refah Partisi’nden henüz tık çıkmadı!

İddia edilen görüşme yapılacak mı o konuda da henüz bir açıklama yok! Dizi tadındaki bu “macera” nasıl sonuçlanacak göreceğiz... Ancak şu ana kadar yaşanan hikayeden çıkan sonuç nedir diye soracak olursanız aklıma hep aynı sözcükler takılıyor:

- Entrika, naz, şantaj, tehdit, intikam, pazarlık!

Bilmem yanılıyor muyum...