İş dünyamıza ışık tutmak
Sadi-i Şirazî’nin:
“Hükümdar göz yummazsa eşkıya kervan basamaz” sözünü gündeme taşıdım...
Amacım:
Olan bitenin gerçek sorumlusunun...
Eşkıyaya göz yuman muktedir olduğuna dikkat çekmekti...
Aynı günlerde yine Sadi’nin:
“Sultan, haksız olarak bir köylüden bir yumurta alsa, adamları köylünün tüm tavuklarını alır” deyişini de yazdım...
Ama...
O sözü pek tutmadı...
★
Çetin Altan ustanın:
“Enseyi karartmayın” tatlı tavsiyesini 5 yıl önce Youtube kanalımda ben gündeme taşıdım...
4500’ü aşkın videomun hepsi Usta’nın o tatlı tavsiyesiyle bitiyor...
Ve artık pek çok siyasetçi ve gazeteci dostun:
Sloganı haline geldi...
★
2019 seçimlerine gidilirken ve Ekrem İmamoğlu henüz demokrasi ittifakının resmen başkan adayı değilken çektiğim bir videomda...
Mazhar Alanson ve Cem Yılmaz’ın baş rollerini oynadığı 1998 yılı yapımı:
“Her Şey Çok Güzel Olacak” isimli filmden mülhem bir videomu:
“Enseyi karartmayın, her şey çok güzel olacak” diye bitirdim...
Sevgili Cem telefonda:
Bu hatırlatmayı yaptığım için çok sevindiğini söyledi...
★
İmamoğlu aday gösterildikten...
Ve ben de kendisine destek verdikten sonraki günlerde...
Bir liseli genç:
“Her şey çok güzel olacak” diye seslenmiş İmamoğlu’na...
Seçimlerde, İmamoğlu ekibinin sloganı oldu...
★
Az önce hatırlattığım özlü sözlerin müellifi tabii ki ben değilim...
Amacım...
Bu özlü sözlerden birinden (İlk verdiğim örnek)hareketle:
İş dünyamıza ışık tutmak...
★
Canlarım...
Haftalardır halen...
Ve haklı olarak...
Akbelen’deki iş insanı/siyasi muktedir ortaklığının doğamıza verdiği zararı konuşuyoruz...
★
Tabii ki bütün bunlar:
Muktedirin göz yummasının sonucudur...
Ancak...
Gelişmiş dünya ülkelerinde iş insanları...
Çevre felâketinin önlenmesi için:
“Aktivist” tavır takınıyorlar...
★
Bizim iş insanlarımız ise...
Daha çok para kazanabilmek için...
Doğa katliamında birbirleriyle yarışıyorlar...
★
Demek istemem o ki:
Doğanın yok edilmesinde bütün suçu muktedire atmak:
İnsafsızlık olur...
★
Eğer iş insanlarımız aktivist ruhuyla davransa...
Doğayı kirletmek ve yok etmek değil...
Korumak için yola çıksa:
Muktedir bir yerlerini yırtsa da...
Doğa katliamı gerçekleştirilemez...
★
Sözümün özü...
Gerçek ve gelişmiş bir demokrasiyi tesis edebilmemiz için öncelikle:
Namuslu iş insanlarına sahip olmamız şart...
Yani canlarım:
Akbelen’deki felâket:
Namuslu iş adamı eksikliğinin sonucudur...
Günün sözü
“Nasıl ki kurt çoban olamaz, zalim de padişahlık yapamaz. Zulmün temelini atan hükümdar, saltanatın direğini yıkmış olur...”
Sadi-i Şirazi
Asıl suçlu sultan
SÖZCÜ WEB’de yayımlanan haber şöyle:
Diyarbakır’da etrafı güvenlik kameraları ve dikenli tellerle çevrili avlulu evde, kendini “şeyh” olarak tanıtan A.A., randevulu sistem ile günde 300 kişiye muska yapıyor.
Şeyh’in aylık kazancı dudak uçuklattı...
★
Canlarım...
Erdoğan’ın son seçimlerde aldığı oya atıfta bulunup:
“Halkımızın %52’si böyle” demeyeceğim...
Hatta...
Büyük ihtimalle:
Bu muska yazdıranlar:
%50’nin de altında...
Ama...
★
O %50’nin yarısı AKP seçmeniyse...
Diğer yarısının da diğer partili seçmenler olduğundan şüphe etmeyin...
★
6 ay hapis cezası almama sebep olan o tespitimi bir kez daha yineleyeceğim:
Halkımızın geneli sefildir...
Sefaletin sebebi ise:
Eğitimsizlik ve din taassubudur...
Ancak...
★
Nüfus olarak en kalabalık bu kesim ile...
En varlıklı kesim el ele veriyor...
Ve...
Defalarca:
Bu sefaletin sorumlusunu seçiyor...
★
Şeyh, sistemden beslenen bir dolandırıcı...
Asıl suçlu:
Ona göz yuman Sultan...
Yaşamayacaktık
2021’de işgücüne yapılan ödemelerin cari gayrisafi katma değer içindeki payı:
%30 olurken...
2022’de bu oran 26,3’e düştü...
Böylece:
Başkanlık rejiminden bu yana işgücü ödemeleri payı 7,2 puan geriledi.
★
Canlarım...
Akşener:
“Ekonomiden anlamam” dediğinde samimiyetini alkışlamıştım...
Bir ülkeyi yönetmeye talip lider her konuda uzman olmak zorunda değildi...
★
İlerleyen yıllarda (Başkan olduktan sonra) Erdoğan:
“Ben ekonomistim” dediğindeyse...
Yanıltıcı bilgi verdiği için suçlamıştım...
★
Erdoğan keşke ekonomist olmadığını bilseydi de...
İşi bilenlere bıraksaydı...
Bugün bu felâketlerin hiçbirini:
Yaşamayacaktık...
Aklıma geldi
Shakespeare, Kral Lear’ın bir sahnesinde şöyle dedirtiyordu:
“Ben bu memlekette kral kaldıkça mükafatlandırılmayacak tek bir nükte kalmayacaktır...”.
★
Tabii ki asla öyle bir şey olmuyordu...
Çünkü...
Kral’ın ne zaman ne yapacağını nasıl davranacağını kimse bilmiyordu...
★
Erdoğan’ın:
“20 yıllık iktidarımızda özgürlükleri genişlettik” dediğini duyunca:
Kral Lear’in bu sözü aklıma geldi...
Dünün tweeti
Ertuğrul Günay
@ErtugrulGunay
“Adalet olmadan devlet, şeffaflık olmadan dürüst siyaset olmayacağına inanan, eğitimi, üretimi, verimi, girişimi, eşit yurttaşlığı ve dayanışmayı önceleyen yeni bir hareket, iktidarı muhalefetiyle ülkenin üstüne çöreklenen karamsarlığı dağıtmaya yardımcı olabilir.”
Bağımsız takılıyorlar...
Freud’un çok sevdiği sanılan bir fıkra şöyle...
★
Itzig orduya alındığında topçu sınıfına kaydedilir...
Zeki ancak inatçıdır...
Askerlik hizmetini de gereksiz görür...
Onun bu ilgisizliği komutanlarından birinin dikkatini çeker...
“Zekisin, kurallara uyuyorsun ama” der Itzig’e “Kayıtsızsın; bize faydan olmaz... Sana tavsiyem, kendine bir top al ve bağımsız takıl...”.
★
Belli oldu ki...
Meral Akşener ve Ali Babacan...
Kendilerine birer parti kurmuşlar...
Bağımsız takılıyorlar...
Eğlencesine...
Sonuç belli oldu
Hakem Heyeti karar verdi:
Kamu görevlilerinin maaşlarına...
2024 yılı için:
Yüzde 15+10...
2025 yılı için:
Yüzde 6+5 artış yapılacak...
★
Kuruldaki 6 üye, hükümetin sunduğu teklifin olduğu gibi kabul edilmesi yönünde oy kullanırken...
5 üye ret oyu verdi...
KESK temsilcisi oylamaya katılmadı...
★
Not:
KESK yönetimi bir zamanlar şöyle demişti:
“İktidara yakın Memur-Sen meşru kılınamaz...”.
★
Gördük ki...
KESK de memurlara yakın değilmiş...
★
İktidar mı?..
Memura yakın olmadığı ne kadar kesin ise...
Memur-Sen’le aynı kafada olduğu da o kadar kesin...
