Mayıs ayında ne duymuştuk?
“Benim tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdim yok.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri o kadar konuşulmuştu ki, sonrasında seçtiği cümleler arada kaynayıp gitmek zorunda kaldı.
Oysa devamında; asıl anayasa bahsi nasıl ve nereden açılabilir, ipuçları vermişti.
“İlk dört madde ile ilgili herhangi bir sorun yok. Yani AK Parti olarak bizim böyle bir sorunumuz yok ve diğer siyasi partilerin de hemen hemen birçoğunun böyle bir sorunu yok. Ortada ilk dört madde ile ilgili bir sorun olmadığına göre, sadece yol haritasını belirleyeceğiz. Süratle heyetlerimizi oluşturabiliriz. Başbakanlığım döneminde böyle bir çalışmayı yapmıştık, yine yapabiliriz, fazla vaktimizi almaz. Yeni anayasayı kendimiz için değil, ülkemiz için istiyoruz.”
Erdoğan kendi heyetini oluşturdu, başına da Gelecek Partisi’nden transfer Serap Yazıcı getirildi.
Sonra bir önerme daha işittik Cumhurbaşkanı’ndan...
“Bütün mesele, acaba Cumhuriyet Halk Partisi de bizlerle ortak, müşterek bir sivil anayasa yapma yolculuğuna çıkar mı? Önemli olan bu. Diyoruz ki; gelin el ele verelim. Komisyonlarımızı kuralım ve bu komisyonlarla beraber sivil anayasayı bir an önce oluşturalım ve milletimize takdim edelim. Hem milli olsun hem yerli olsun.”
CHP’nin masaya verebileceği en büyük katkının “temsil” olduğu açık.
Öyle ya, yeni anayasa konuşulurken kurucu parti dışarıda kalırsa AK Parti-MHP-DEM uzlaşısı nasıl görünür?
KÖŞENİN GÖZÜ
Tarih: 4 Mayıs 2018.
Dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partilerinin cumhurbaşkanı adayının Muharrem İnce olduğunu açıklamıştı.
İnce, “Sayın Genel Başkanım hep söylediniz, ‘Parti başkanından cumhurbaşkanı olmaz. Parti üyesi cumhurbaşkanı olmaz.’ Ben de bu görüşünüze hep katıldım. 24 Haziran’da Allah’ın izni, milletin isteğiyle Cumhurbaşkanı olacağım.” demişti.
O adaylık dönemi ve sonrasında yaşanan tartışmalar İnce’yi CHP’den ayrılığa itmişti.
Şimdi İnce yeniden baba ocağında.
KÖŞENİN SÖZÜ
“Bir kitabı kapağına göre yargılamayın.” - İspanyol atasözü.