Öcalan’a dönem dönem silah bırakma çağrısı yaptırıldı.
Yakındır, Öcalan yine konuşur biz de dinleriz.
Bahçeli’nin çağrısından çıkan sonuç budur…
Asıl 15 Ekim Salı günü DEM Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın Meclis grup toplantısındaki, CHP’ye yönelik sözleri önemliydi.
“CHP statükoya sığınmadan çözüm karşıtı bir yere savrulmadan ve bu ülkede Kürt sorunu başta olmak üzere Türkiye’nin temel meselelerinin demokratik bir şekilde çözülmesi için karşı bir yerde durmamalıdır. Çözümün yanında yer almalıdır. CHP, eğer böyle davranmazsa sadece ülkemize değil, aslında geleceğimize de büyük bir zarar vermiş olur. En fazla da statükoyu savunarak Kürt meselesinde bir çözüm programı ortaya koymayarak kendisine büyük kötülük yapar, kendisine büyük kaybettirir. Değerli arkadaşlar yine parlamentoda bulunan bütün siyasi partilere çağrı yapmak istiyorum. Gelin bu Meclis çatısı altında barışı, demokrasiyi, hak talep edenlerin haklarını bu yasa dönemi içinde beraber bir arada tartışarak müzakereyle, diyalogla hayata geçirelim diyoruz” dedi.
Bakırhan’ın Bahçeli’ye ve AKP’ye değil de ana muhalefetteki CHP’ye açılıma destek ver çağrısı, DEM’in CHP dışında bir parti ile sorununun olmadığını gösterir!
Bu anlamda Özgür Özel’in 23-27 Ekim tarihlerinde Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki illere yapacağı gezi dikkat çekicidir.
Özgür Özel de Meclis grup toplantısında, "Eşit yurttaşlığın ve her ananın gözünün yaşının durması için üzerimize ne düşüyorsa cesaretle yaparız" dedi.
Devamında da "Ne Devlet Bey'in bizi hapsettiği yerde, ne DEM'in Sayın Eş Genel Başkanı'nın bize işaret ettiği, istikamet verdiği yerde. Ne Devlet Bey'in sözde endişelerini haklı çıkarak bir şey yaparız, ne DEM'in geçmişe birtakım referanslarla ortaya koyduğu güvensizlik üzerinden kendimizi birilerine beğendireceğiz diye olmadık bir şey yaparız" ekledi.
Anaların gözyaşları dinsin denilince BBP lideri Mustafa Destici’nin 2012’de attığı X aklıma geldi.
“Analar, babalar ağlamasın diye özerkliği kabul edebiliriz(onun için oslo’ya, apoyla ve kandille görüşmeye devam)”
AKP CHP’ye de özerklik dedirtmek için ciddi bir çalışma yürütüyor.
CHP bu tuzağa düşmeden syeni anayasa diye dayatılan BOP’un anayasasına karşı başta partiler olmak üzere toplumun tüm katmanlarına önderlik etmelidir.
Arkasında ABD’nin olduğu AKP’nin yapacağı anayasa ile özgürlüklerin gelmeyeceğini hele de BOP’a devrim denmeyeceğini anlatmamız gerekir!
Erdoğan başta olmak üzere birçok kişinin, ilk dört madde değişmeyecek dediklerine bakmayın.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Ağustos’ta baştan sona yeni bir anayasa yapacağız demedi mi?
Yazıcı parti adına konuştu…
Kaldı ki AKP bugüne kadar ilk dört maddeyi yok sayan yasa ve yönetmelikleri zaten çıkardı.
İlk dört maddeye ve 42.maddeye aykırı olarak MEB Nabi Avcı döneminde özel okullarda etnik dillerde eğitimin önü açılmadı mı?
42. ve 66.maddeleri kaldırdıktan sonra ilk dört maddenin bir anlamı var mı!