Bilim insanı Charles Darwin, çıktığı gezilerde canlı türleri üzerinde yaptığı incelemelerde; transmutasyonun nasıl gerçekleştiğini gördü...

Çevrelerine daha uygun hayvanlar daha uzun süre yaşıyor ve...

Daha çok üreyebiliyordu...

Meselâ:

Devasa mamutlar ve dinozorlar, çevreye uyum sağlayamadıkları için nesilleri tükenmişken...

Minnacık sivri sinekler yeryüzünden silinmiyorlardı...

Bu demekti ki:

Evrim, “doğal seçilim” yoluyla kendiliğinden gerçekleşmeliydi...

Pek çoğunuzun bildiklerini neden hatırlattığıma gelince...

Canlarım...

Adının önünde, “Prof.” sıfatı olduğu iddia edilen Mehmet S. Buğdacı isimli bir kişi şöyle dedi:

“Evrim bir teori değildir. Hiçbir türün oluşumu gözlenmiş değildir... Darwin’in Matthev’den intihali ve sonraları (nebraska, piltdown, Haeckel..) çok sayıda sahtekarlık bilim tarihi için ibretliktir. Evrimciyim demek bu intihal ve sahtekarlıkların arkasında durmaktır, utançtır.”.

Evet canlarım...

Bu, bilimden uzak bir iddiadır...

Kökeni ise: İnançtır...

Yani canlarım...

Bunu söyleyen kişinin:

Cehenneme gidip defalarca yanmadığından emin olabilirsiniz...

Ya da:

Cennette Hurilerle halvet olmadığına ilişkin herkesle iddiaya girebilirsiniz...

Çünkü...

Cennet ve cehennemin var olduğu kanıtlanmış değildir...

Ama:

Kutsal kitaplı üç dinin müminleri, cennet ve cehennemin olduğuna...

Dünyanın Tanrı tarafından 6 günde...

Adem’in (Adam) çamurdan, Havva’nın (Kadın) da adamın kaburga kemiğinden (Ya da artan çamurdan) yaratıldığına inanıyorlar...

Böyle inanmalarının:

Sakıncası var mı?..

Yok...

Ayıp mı?..

Değil...

Suç mu?..

Asla...

Çünkü:

İnanç, başkalarına zorla ve şiddet kullanılarak kabul ettirilmeye çalışılmadığı sürece:

Saygı duyulası bir düşüncedir...

Ama...

Sadece düşünce...

Yani: Tez bile değildir...

Çünkü: Antitezi yoktur...

Günün sözü

“Ne en güçlü olan tür hayatta kalır, ne de

en zeki olan. Değişime en çok adapte olabilendir, hayatta kalan...”.

Charles Darwin

İYİ AKTÖR OLMAK YETER Mİ?

Piyanist İklim Tamkan, aktör Fırat Tanış ile yaşıyordu...

Yaptığı bir açıklamayla:

Tanış hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığını duyurdu...

Gerekçe şöyle:

“Maruz kaldığım şiddet sarmalı bende, ailemde ve çevremde derin yaralar açtı...”.

Benim çocukluğumun aktörleri:

Eşref Kolçak...

Ayhan Işık...

Göksel Arsoy...

Ediz Hun...

İzzet Günay; iyi insanlardı...

Eşlerini severler, sayarlardı...

Dövdüklerini hiç duymazdık...

Çünkü:

Dövmezlerdi...

Bugün de onlar gibileri mutlaka vardır...

Keşke...

Oyunculuğunu çok takdir ettiğim Fırat Tanış da:

Çocukluğumun ve ilk gençlik yıllarımın aktörleri gibi:

İyi bir aktör olduğu kadar:

İyi bir insan da olabilseydi...

VİRGÜLÜNÜ DEĞİŞTİREMEZSİNİZ

Canlarım, bilim inancı...

İnanç, bilimi desteklemez...

Bilim; bilgiden, bilmekten gelir...

İnanç inanmaktan...

Bilgi; laboratuvar ortamında kanıtlanmış tezdir...

İnancın ise kanıtlanması mümkün değildir...

Meselâ...

Âdem’in (İnanca göre); Azrail’in, dünyanın her tarafından toplayıp Allah’a getirdiği; sarı-siyah ve kırmızı topraktan yaratıldığı iddiaları:

İnançtan ibarettir...

Antitezi olmadığı için tez de değildir...

Keza:

Dünyanın yaratılışının altıncı günü olan cuma gününün ilk saatinde:

Kudüs’te ve...

Günümüzden yaklaşık 5800 yıl kadar önce yaratıldığı iddiası da inançtır...

Bunlar ve benzerlerinin kanıtlanması imkânsızdır...

Buna karşılık, bilim insanları:

Fosiller üzerindeki çalışmaları sonucu...

İnsanın aslı olan Homo Sapiens’in geçmişinin:

En az 150 bin yıl olduğuna...

Ve...

Evrimleşerek günümüz insanına ulaşıldığına ilişkin teorilerden söz ediyorlar...

Teori nedir?..

“Gözlem ve kanıtlamaya dayanan bilimsel tez...”.

Antitezi de vardır...

Ve kanıtlandığında, daha önce kanıtlandığı kabul edilen tez/kanun çöpe gider...

Vahyin (İnancın) ise:

Virgülünü bile değiştiremezsiniz...

KISKANÇLIK VE ŞİDDET

Fıkra bu ya...

Âdem ve Havva cennetten kovulup yeryüzüne indirildiklerinin ilk gecesinden sonraki sabah; Havva usulca kalmış...

Kocasının, kaburga kemiklerinde eksik olup olmadığına bakmış...

Yani canlarım...

Fıkrayı üretenlere göre...

Tanrı daha ilk kadına:

Erkeğini kıskanma duygusunu da vermiş...

Peki erkeğe aynı duyguyu vermemiş mi?.. Belli ki vermiş...

Ve sanırsınız ki:

“Kıskanırsan öldür” diye de emretmiş...

Tabii ki yok böyle bir şey...

Ama...

İki gün önce ve aynı gün 7 kadınımız...

Boşanmak üzere oldukları eşleri...

Ya da:

Birlikte yaşadıkları erkekler tarafından...

Kıskançlığın yarattığı şiddetli geçimsizlik yüzünden:

Öldürüldü...

YAZIKLAR OLSUN...

RefahYol Hükümeti döneminde...

Başörtüsüyle üniversitelere alınmayan kız öğrencilere verdiği destekle bilinen AK Parti
Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler
dedi ki:

“Kimsenin evinde konuştuğu anadiline karışmak gibi bir hakkımız yok ama ortak resmi dilimiz olmadan millet ve devlet olmaz...”.

Bu konuşmanın açık tercümesi:

“Kamuya ait alanlarda (Evin dışındaki her yer) Kürtçe konuşmasınlar...”.

Bunun adı riyakârlıktır...

İkiyüzlülüktür...

“Ben özgürlükleri severim ama kendim için” bencilliğidir...

Kaldı ki...

İyi bir Müslüman olduğunu iddia eden bu kadın politikacı haliyle ırkçı değil, ümmetçidir...

Ama...

Ümmetçilikten istifa edip Türkçülüğe transfer olmuş olmalı ki:

Ana dillerini konuşma özgürlüğü olan bu yurttaşları evlerine hapsetme telaşı içine girmiştir...

Yazıklar olsun...

ANASINI SATAYIM...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi...

Üniversite öğrencilerine...

Şehir içi ulaşımda halen:

%82 indirim yapıyor...

Buna rağmen...

AKP İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Murat Kurum...

Başkan seçilirse...

Şehir içi ulaşımda:

%40 indirim yapacağını söyledi...

Murat Bey belli ki:

“Aya dört şeritli otoban yaptık” denildiğinde inanan seçmenlerinin...

%40 indirimin...

%82’den büyük olduğuna da inanacaklarından emin...

Şu memlekette...

AKP’li politikacı olmak vardı:

Anasını satayım...

GÜNÜN FOTOĞRAFI

Orgeneral Çetin Doğan’ın “Yıkılmadım ayaktayım” pozu:

Yorumsuz...

İMAN TAZELEMİŞ

Bir zamanlar “Sayın Erdoğan’a oy vermek imanın gereğidir” diyen AKP Şanlıurfa eski milletvekili Kasım Gülpınar, Erdoğan tarafından büyükşehir belediye başkan adayı yapılmayınca...

Yeniden Refah Parti’ye transfer oldu...

O şimdi Şanlıurfa, YRP büyükşehir belediye başkan adayı...

Bu vesileyle gündeme gelen soru şu:

Kasım Bey’in imanı:

Uçup gitti mi?..

Yoksa tazelendi mi?..