Önce size İstanbul’daki tutuklu belediye başkanlarını hatırlatayım:
Bir: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu.
İki: Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer.
Üç: Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat.
Dört: Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler.
Beş: Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan.
Altı: Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık.
Yedi: Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün.
Sekiz: Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe. Dokuz: Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara.
★★★
Bu listede önemli bir detay dikkatinizi çekti mi?
Tutuklanan belediye başkanlarından, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler hariç hepsi Avrupa Yakası’ndaki belediyelerin başkanları...
Yani; tamamı Çağlayan’daki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklandı.
Anadolu yakasında tutuklanan tek isim Alaattin Bey... Ancak onun hakkındaki soruşturmayı da Kartal’daki Anadolu Adliyesi Başsavcılığı değil, Beykoz Adliyesi açtı...
Tablo ortada:
CHP’nin Avrupa yakasındaki belediye başkanlarının yarısından fazlası tutuklanırken...
Anadolu Adliyesi’nin görev alanında bulunan belediyelere şimdiye kadar dokunulmadı.
Peki, “Neden?”
Nasıl oluyor da aynı kentin iki yakasındaki tutuklanma istatistikleri bu kadar farklı olabiliyor.?
★★★
Bu sorunun yanıtı bana göre son derece açık:
Başsavcılar arasındaki zihniyet farkı...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in, kendi görev ve sorumluluk alanındaki suça ve suçluya bakışı ile...
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Zafer Koç’un bakışı tamamen farklı...
Elbette Zafer Koç’un görev bölgesindeki CHP’li belediyelerde de müfettişler ve emniyet elemanları canla başla görevlerini yapıyor.
Hatta; bu ilçelerden Kartal, Çekmeköy ve Ataşehir belediyelerinin yönetici düzeyindeki çalışanların adı, PKK terör örgütüyle ilgili bazı soruşturmalara karıştı ve tutuklamalar gerçekleşti.
Ancak hiçbirinin belediye başkanı bugüne kadar tutuklanmadı.
★★★
Peki; şu meşhur gizli tanıklar, Avrupa yakasındaki belediyeler hakkında bir takım iddialarda bulunuyor da... Anadolu yakasındaki belediyelere ilişkin cumhuriyet savcılıklarına hiçbir ihbar gelmiyor mu?
Geliyor elbette...
Sadece Anadolu Adliyesi’ndeki Başsavcı Zafer Koç, bu tür operasyonların emrini vermeden önce “sağlam kanıt ve tanık toplama” ön şartını koşuyor...
Çağlayan Adliyesi’ndeki gözaltılarda ve tutuklamalarda ise sizin de bildiğiniz gibi garip olaylar yaşanıyor.
Prof. Ümit Özdağ örneğinde olduğu gibi insanlar, Cumhurbaşkanı’na hakaretten gözaltına alınıyor; bundan tutuklama yapılamayacağı anlaşılınca başka bir suçtan cezaevine tıkılıyor...
★★★
Bir kent, iki büyük adliye...
Ve bu iki adliyeden dışarıya yansıyan manzara “iki ayrı hukuk sistemi...”
Keşke Adalet Bakanı bu duruma bir açıklık getirse!
Kapıdaki savaş
Sınırlarımızın hemen yanında, İsrail ile İran’ın taraf olacağı büyük bir savaşın ayak sesleri duyulmaya başlandı.
Her iki ülke de birbirini en sert tondan tehdit edip duruyor.
İsrail’in arkasında ABD var.
Burada sormamız gereken sorular şunlar:
Biz olası bir İran-İsrail savaşının neresinde olacağız?
Tarafsız olmayı seçersek gerek ABD, gerekse İran’dan nasıl yaptırımlar gelebilir?
Bu savaşın topraklarımıza sıçrama olasılığı nedir ve böyle bir olasılık var buna karşı hazırlıklı mıyız?
★★★
Evet; savaş kapıda...
Ama görünen o ki bizimkilerin umurunda bile değil...
Onların tek derdi, CHP’yi yıpratmak ve kendi oylarındaki erimeyi durdurmak...
Bakan olabilir...
AKP Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Hakan Bahçetepe’nin tutuklanmasının ardından, Gaziosmanpaşa Belediyesi Başkan Vekilliği için yapılan seçimi değerlendirmiş...
Hem de canlı yayında!
Hakan Bahçetepe’nin CHP’den AKP’ye geçtiğini sanarak, “Kendisine partimize hoşgeldiniz diyorum” demiş...
★★★
Olup bitenden haberi yok...
Ama takip etmediği, ilgilenmediği, bilgi sahibi olmadığı bir konuda ahkam kesmekten geri durmuyor...
Emin olun bu arkadaşlar oy verdikleri yasa tasarılarında da böyle davranıyor.
Tek satır okumuyorlar ama ülkenin bugününü ve geleceğini belirlemekten geri durmuyorlar.
Bu olay başka bir ülkede meydana gelse o milletvekili insan içine çıkamaz bu yüzden de hemen istifa ederdi.
Bizde ise, bakan yapılırsa...
Şaşırmayın!
GÜNÜN SORUSU
Bir önceki Yüksek İstişare Konseyi toplantısında iktidarı eleştirdikleri için haklarında dava açılan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Ömer Aras, dünkü toplantıda eleştiri yapmamaya özen göstermiş... Hatta Orhan Turan, PKK’yla başlatılan yeni çözüm sürecine destek verdiklerini ilan etmiş... Sorum size:
Aradan geçen üç ayda Türkiye’deki bütün sorunlar mı çözüldü yoksa TÜSİAD başkanları mı korktu?
