İki gözüm önüme aksın
Konuyla ilgili görüştüğümüz Richard Brerichard:
“Türkleri Hristiyanlığa kazandırmanın Hristiyanlığa yapılacak en büyük kötülük olduğunu maalesef yaşayarak öğrendik” derken, sebepleri şöyle sıraladı.
★
Türklerin Hıristiyanlaşmasıyla birlikte:
Önce...
Kilisemizin çanı çalınıp:
Hurdacıya satıldı...
Sonra...
Birer birer antika ikonalarımız yok oldu...
Açık arttırmalarda sattıklarını öğrendik...
Mezarlığımız 10 farklı grup müteahhide satıldı...
Kadını, kızı geçtik...
Bizim 90’lık kör Zangoç’a bile:
Parmak attılar...
Kilisenin çevresi:
Kokoreççi...
Sahte parfümcü...
Dönerci...
İşportacı doldu...
Sonra...
Kilise içerisinde ikilik çıkarmaya başladılar...
Cemaatimiz bölündü...
Herkes birbirinin ayağını kaydırma yarışına girdi...
Özellikle...
Kilise yardım sandığı başkanlığı seçimine:
Mafya da karıştı...
Adayların yarısı topuğundan vuruldu...
Azizliğini ilan etmeyen kalmadı...
“Otomobil fabrikası kuracağız” diye para toplayıp buhar ettiler...
Çocuğu olmayan kadınlara tedavi numarasıyla neler yaptıklarını anlatmaya ise:
Dilim varmıyor.
Şimdi...
Bütün kilise cemaati toplandık...
Bunları nasıl yeniden Müslüman yapıp başımızdan atarız:
Onu düşünüyoruz...” dedi.
★
Bay Richard Brerichard...
Rica etsek...
Bu arkadaşlar:
Thrıshka-Brisien Kilisesi’nde...
Hıristiyan olarak kalsalar...
Belki böylece...
Güzel İslâm:
Temizlenmiş olur...
★
Bu anlattıklarımın “şaka” olduğunu sizler mutlaka anladınız...
Ama...
Anlamayıp...
“Türklüğü aşağılama” iddiasıyla savcılığa koşanlar olabilir...
Ekmek Mushaf çarpsın ki:
Şaka yaptım...
Orada haklısınız
Zamanın birinde Dervişin biri, suya düşen bir akrebi kurtarmak istiyor...
Akrep kurtarıldığının farkında değil ki...
Saldırıya uğradığını zannediyor:
Dervişi sokuyor...
★
Ertesi gün yine aynı Derviş...
Bir gün önce bir akrep tarafından sokulduğu halde...
Suya düşen bir başka akrebi kurtarmak için çabalıyor...
O akrep de yine sokuyor Derviş’i...
★
Bunu gören vatandaşlar Dervişi uyarıyor:
“Efendi, ne diye akrebe yardım edersin, sokacağını bilmez misin?..”.
Derviş sakin:
“Efendiler o bir akrep, bense dervişim... Akrebin fıtratında insanı sokmak, benim fıtratımdaysa düşeni kurtarmak var. Akrep, akrepliğini yapıyor diye, ben dervişliğimden mi vazgeçeyim?..”
Bu bir kıssadır...
Ama...
Günümüzde:
Akrep tarafından sokulacağını bildiği halde...
Suya düşen akrebi kurtarmak isteyecek kadar cahil ve aptal derviş yoktur...
★
“Derviş yok ama cahil çok” diyenleriniz olabilir...
Evet...
Ne yazık ki...
Orada haklısınız...
İşimize bakalım...
Dış İşleri Bakanı’ndan sonra Çevre Bakanı da aynı şeyi söyledi:
“Kimse merak etmesin; Ankara’yı liyakatsizliğe, ehliyetsizliğe, beceriksizliğin pençesine asla teslim etmedik, etmeyeceğiz...”.
★
İyi de...
O halde neden seçim yapacaksınız?..
★
“Sayın Erdoğan son nefesine kadar cumhurbaşkanı; bizler de onun emir ve talimatlarını yerine getiren sekreterleri olarak görev yapacağız” deyin:
Biz de:
“Oh be!” deyip:
İşimize bakalım...
Kemallo...
Bahçeli dedi ki:
“Kılıçdaroğlu...
Şayet yüreğin varsa buraya gel. Tek bir evladımı al da senin ciğerinin kaç okka ettiğini göreyim...”.
★
Devlet Bey ya:
Süleyman Bey’le Kemal Bey’i karıştırdı...
Kemal Bey’in İçişleri Bakanı...
Soylu’nun ise ana muhalefet partisi genel başkanı olduğunu zannediyor...
★
Ya da...
Birileri ona Kılıçdaroğlu için:
“Cinayet büro şefi Komiser Kemallo” demişler...
★
Bekleyelim bakalım...
Ne olmuş görelim...
Kaybederiz
Bir ülkede liberal demokrasinin sürdürülebilir olmasının yolu...
Parlamentoda çoğunluğun:
İdeolojik değil...
Kural koyucu anlayışta olma şartıdır...
★
Bu seçimlerde...
Ya ideolojik yaklaşımı (Mevcut İktidar...).
Ya da: Kural koyucu (Altılı Masa) anlayışı tercih edeceğiz...
★
Umarım...
Kural koyucu anlayış kazanır...
Aksi halde:
Hepimiz: Kaybederiz...
Başka yol yok...
LDP Eski genel başkanlarından Cem Toker dedi ki:
“Altılı masa şöyle, altılı masa böyle diye eleştirerek ‘kütleye’ ve kararsızlara malzeme vermeye gerek yok.
6’lı masanın görev dağılımı, yetkileri, yol haritası, hatta ortak adayı olmuş olmamış da mühim değil.
Tek bir misyonu var:
‘Bu mevcut rejimi sandıkta alaşağı etmesi.’
Nokta!..
★
Aynen öyle...
Yani:
Ehemini mühimine tercih edeceğiz:
Başka yol yok...
Kanım dondu
Eski Ülkü ocakları başkanıymış...
Ama artık:
CHP’de siyaset yapıyormuş...
★
Bir TV kanalında...
Sinan Ateş’i öldürenleri...
Ve...
Cinayete azmettirenleri eleştirirken...
Bakın ne dedi:
“Hrant Dink’i öldürdünüz, hadi o Ermeni idi, peki Sinan Ateş’i neden öldürdünüz?..”.
★
Kanım dondu...
Öylece kala kaldım...
Değerli olanın parti değiştirmek değil:
Zihniyeti değiştirmek olduğuna:
Bir kez daha inandım...
★
Bu arkadaş partisini değiştirmiş...
Ama...
Zihniyet:
Olduğu yerde duruyor...
Unutmuşlar
Haber:
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, kamuyu 25 milyar liralık zarara uğrattığı iddia edilen şirketlere yönelik “Demir Yumruk” operasyonu kapsamında açıklan 8’i tutuklu 46 sanığın yargılandığı ikinci davada, aralarında Fenerbahçeli eski yöneticilerden Hulusi Belgü ve örgüt lideri olduğu iddia edilen Hüseyin Eryılmaz’ın da bulunduğu 8 sanık tahliye edildi.
★
Üzüldüm be...
Çünkü...
Sayın İçişleri Bakanımız operasyon sırasında:
“1,5 yıldır ilmek ilmek dokuduğumuz bir operasyon” demişti...
Ama...
Belli ki arkadaşlar:
İlmek atarken...
Sanıkların ayakkabı numaralarını almayı:
Unutmuşlar...
Dünün tweeti
Kemal Albayrak @albayrak_kemal
Benim Cumhurbaşkanı adayım;
Hırsız olmayacak, yalan söylemeyecek, diploması olacak, akıl, bilim, hukuk ve demokrasi taraftarı, demokrat ve müzakereci olacak, ailesi dahil imtiyazlı sınıf yaratmayacak ve kanun önünde eşit olacak, kamu malını, hak ve özgürlükleri koruyacak. Böylesine varız.
