Ülkemizde iki ayrı tip gazeteci modeli var.

Bunlardan biri, söz dinleyen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi “Gereğini yapan” gazeteciler... Bunun en tipik örneği, Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan. Bir TV programında Erdoğan, Ahmet Hakan için “Ahmet Bey yazılarıyla gereğini yapıyor” demiş, gereğini eksik yaptığını anlayan Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, kıskançlığından çatlamıştı!

Bu tür gazeteciler, Cumhurbaşkanı’nın uçağıyla, ya da bakan beylerin lüks yatlarıyla gezilere giderler, izlenimlerini yazarlar.

Bir de, sayıları az olmakla beraber, muhalif görüşteki gerçek gazeteciler vardır. Bunlar vatandaşın sorunlarını, iktidara duyurmak için çaba sarf eder ve yönetimin “Gereğini yapmayanlar” listesinde yer alırlar.  

Mesela Fatih Altaylı... Gereğini yapmadığı için bugün hapiste! 

Fatih Altaylı, anayasanın kendisine verdiği eleştiri hakkını kullanırken tarihi olayları hatırlatan bir cümle kurdu ve “Cumhurbaşkanı’nı tehdit” suçlamasıyla tutuklanıp hapse atıldı.
Anlaşılan iktidar, muhalif gazetecilere “Gereğini yapmazsanız, sizin de akıbetiniz bu olur!” demek istiyor.

23 yıllık AKP iktidarında ülkemizin geldiği nokta bu işte!