Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Her şey çok güzel olacak

Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelere küresel demokratik devrimle gelen demokratikleşmenin...

Daha da gelişeceğini düşünen iyimserler:

Yanıldı...

Eskisinden daha beter otoriterleşme olacağını savunan (Ümit eden):

Kötümserler haklı çıktı...



Örnek Türkiye...

Elitlerimiz ve aydınlarımız...

Erdoğan liderliğinde:

Küresel demokratikleşme devriminin etkisiyle...

Daha da demokratikleşeceğimize...

Askerî vesayetin yerini:

Hukukun üstünlüğü...

Ve...

Kuvvetler Ayrılığı İlkesinin alacağına...

İnsan haklarına saygılı bir iktidarla:

Daha gelişmiş bir demokrasiye sahip olacağımıza inandılar...



Erdoğan’ın:

“Millî Görüş gömleğimi çıkardım” itirafına...

“Her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına alırım” söylemiyle birlikte...

Terör örgütüyle el ele vererek başlatılan barış sürecinde:

Terörü bitireceğine inandılar...



Ama:

Olmadı...

Gördüğünüz gibi Türkiye...

Askeri darbe dönemlerinde bile yaşanmamış bir otoriterliğe sürüklendi...



Aydınların ezildiği...

Elitlerin aşağılandığı...

Anayasa’nın:

Bir çift dudaktan çıkan emirlerle...

Anayasal kurumlar tarafından delik deşik edildiği bir:

Ülke haline getirildi...



Ben de en başında...

Erdoğan iktidarında küresel demokratik devrimin etkisiyle:

Asker ve yargı vesayetinden kurtulacağımıza...

Daha demokratik bir ülke olacağımıza inananlardandım...



İhtiyatlı bir iyimserlik yerine:

Romantik bir Pollyannacılık oynadım:

Yanıldım...



Ancak...

Yeni bir demokratikleşme dalgasının geleceğine...

Küresel demokratik devrimin yeniden başlayacağına halen inanıyorum...



21 yıl önce...

Demokrasinin geleceğini olumlu etkileyen siyasal liderliğin...

Demokrasiyi sakatladığına şahit olan bizler...

Ekonomik gelişmeler ve küreselleşmeye dönüşler sayesinde...

Otoriter siyasal liderlerin gideceklerinden...

Yerlerine:



Gelişmiş dünya ülkeleriyle:

İletişim kuran...

Onlarla yardımlaşan...

Askerî, iktisadî ve siyasî konularda uzlaşan...

Sorunları silâhla değil...

Müzakerelerle çözen:

Yeni liderlerin geleceğinden eminim...



Her şeye rağmen umudunuzu koruyun...

Enseyi karartmayın...

Her şey çok güzel olacak...

Umudum bitmez


Liberal pratiğin değil ama...

Liberal felsefenin galip geldiğine inanıyorum...



Dünya her şeye...

Bütün vasat altı liderlere rağmen:

Liberal düşüncenin...

Küresel demokrasinin yerine:

Yeni bir sistem...

Yeni bir rejim koyamadı...



Yakın bir zamanda yeniden:

Tek adamlık ve otoriterliğin yerini:

Halkın egemenliği alacak...

Hazır hale gelir mi?


CHP’deki yenileşmeyi hazmedemeyen “klâsik sol” anlayışın temsilcilerini okuyor ve gülümsüyorum...

Liberal demokrasiyi ve küresel demokratik devrimi eleştirebilmek için...

Her zaman olduğu gibi...

İslâmiyet’i kendi işlerine geldiği gibi dönüştüren İslâmcıların yolundan gidiyorlar...



Yani...

Yenileşme çabasındaki CHP’lileri...

Mustafa Kemal Atatürk’ün adı üzerinden:

Vuruyorlar...



Bu vuruşun inandırıcı olabilmesi için ise...

Devletimizin kurucusu...

Kulları “birey/yurttaş” yapan Mustafa Kemal’e neredeyse:

“Sıkı Komünistti” diyecekler...



Şimdilik bunu söylemiyorlar...

Ama...

CHP’yi paramparça edip...

Son seçimlerde sandığa gitmelerini engelledikleri klâsik CHP seçmenini de yanlarına alıp:

Doğu Perinçek’in oportünist komünist partisine götürebilirler...

[caption id="attachment_419107" align="alignnone" width="600"] Doğu Perinçek[/caption]



Böylece...

Binde üçlük partinin oylarını...

%3’ün üzerine taşımasına yardımcı olabilirler...



Düşünüyorum da...

Acaba...

Bu arkadaşlar öyle yapsalar...

Yani...

Mutlaka yenileşmesi gereken CHP’yi:

Çok büyük bir yükten kurtarmış olsalar...

Ana Muhalefet Partisi:

Yenileşmeye...

Küresel demokratik devrimin nimetlerinden faydalanmaya:

Hazır hale gelir mi?..

Neden saldırıyorlar?


VIII. yüzyılda, Tang Hanedanı döneminde yaşamış ünlü Çin şair Du Fu, ülkeyi yönetenlere ve liderlere:

Hayat dersi de veriyordu...

O derslerinden birinde şöyle diyordu:



Semirmiş bir koyun sürüsünden...

Bir iki koyun çalmak için harcamayın:

Değerli zamanınızı...

Koyunlara bekçilik eden köpeklere de saldırmayın...

Zira bir araya toplanıp sizi paramparça edebilirler...

Çobanı hedef alın...

Onu uzaklaştırın sürüsünün başından...

Köpekleri de çobanı izleyeceklerdir...

O zaman...

Ya da vurun çobanı...

Dağıtın sürüyü...

Sonra da tek tek ve zahmetsizce:

Toplayın koyunları.





Önce Kemal Bey’i...

Ardından İmamoğlu’nu saf dışı bırakacak gibi saldırıya geçildi...

Du Fu’yu okumuşlar belli ki...

Neden sevindim?


Muazzez İlmiye Çığ hanımefendi 109 yaşında (Allah daha uzun ve sağlıklı ömürler versin).

Büşra Sanay’ın kendisiyle yaptığı söyleşide hayat felsefesini öylesine güzel anlatıyor ki...

Az sonra okuyacaklarınızı:

“Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı?” adıyla yayımlanan kitaptan alıntıladım...

Ve...

İyimser olmayı tercih ettiğim için:

Sevindim...

[caption id="attachment_419110" align="alignnone" width="600"] Muazzez İlmiye Çığ[/caption]



“Ölmek ya da bir ölüme şahit olmak, bir insanı kaybetmek hariç her problem bir şekilde çözülebiliyor, bunu bilerek yaşamak lazım.

Çözülmezse de bir şekilde normalleşiyor, alışıyoruz.

Ölüm hariç bütün acılar lüks.

Böyle baktığımızda, durumlara iyi tarafından yaklaşmanın, kötüden önce iyiyi görmeye çalışmanın, ön yargılı olmamanın, herkese yüksek kredi vererek ilişki kurmanın insana zarardan çok faydası olduğunu öne sürebiliriz.

Polyannacılık değil elbette kastım; bir işe başladığında karşılaşabileceğin her ihtimali göze alarak iyimser tarafta durmayı tercih etmekten bahsediyorum...”.

Sözün bittiği yer


Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal (O süreçte henüz Atatürk değildi) 27 Şubat 4 Mart 1923 tarihleri arasında yapılan Türkiye İzmir 1. İktisat Kongresindeki açılış konuşmasının bir yerinde şöyle demişti:

“Yeni iktisat devri; fakirliği fazilet bilmek felsefesine son verecektir...”.



100 yıl sonra geldiğimiz noktayı biliyorsunuz:

“Fakirlik fazilettir, Hz. Peygambere cennet komşusu olmak demektir...”.





Canlarım...

Son seçimlerde her 100 seçmenden 52’si:

Birinci Cumhurbaşkanı’na değil...

Sonuncu cumhurbaşkanına inandı...

(Şimdilik) Sözün bittiği yerdeyiz...

Sandığa gitmedi


İki yıldır hem KORKUSUZ’daki bu köşede...

Hem de Youtube videolarımda söylediğim şuydu:



Zamanı geldiğinde seçim yapılacaktır...

Hiç kimsenin seçimleri ötelemeye gücü yetmez...

Ama...

Muhalefet sürekli:

“Erdoğan seçim yapmayacak” demekte ısrarlı olursa...

Seçmenlerini sandıktan soğutur...



Sözümün özü canlarım...

İktidar etmedi muhalefetin muhalefete ettiğini...

Hep birlikte gördük...

Muhalif seçmenin:

Sandığa gitmediğini...