Her gülüş sevgiden değildir

Bazı insanlar vardır, içimiz ısınmaz bir türlü. Hani aramızda görünmez bir mesafe, bir tür duvar olur, ama yine de o insanlarla iyi geçinmek için çaba gösteririz. Sanki onları sevememenin suçlusu bizmişiz gibi suçluluk duyar ve bu belli olmasın diye örtmeye çalışırız. İşte tam da bu durumu anlatan bir kelime var: müdârâ. Daha önce duymadınız, değil mi? Ben de duymamıştım.

Dilimize Arapça’dan giren bu kelime, güler yüzle durumu idare etmek anlamına geliyormuş. Yanlış anlaşılmasın; bu öyle kalpten gelen, samimi bir tebessüm değil, daha çok korunmak için kullanılan bir maske gibi düşünün. Yani, bazen kendimizi korumak için müdârâ ediyoruz.

Aslında bu kelimeyi daha önce duymamış olsak da hayatın içinde sıkça başvurduğumuz bir yöntem. Bazen kötünün şerrinden korunmak için, savunmasızca karşısına dikilmek yerine, mecburen gülümseyerek ondan kaçınabiliyoruz. Bu da bir nevi savaşmadan, politik bir şekilde hayatta kalma sanatı. Pasif direniş gibi... Bazen de iki yüzlü insanlar çıkarlarına ulaşmak için bunu bir araç olarak bize karşı kullanabiliyor.

Böyle düşündüğümüzde, bize her gülümseyene şüpheyle bakabilir, içtenliğini sorgulayabiliriz ama avanak gibi kanmaktansa, tetikte olmak her zaman daha iyidir.

Hayatın komik gerçekleri

Hayat bazen öyle bir hâle gelir ki, sanki görünmez bir güç bizimle oyun oynuyor ya da alay ediyormuş gibi hissederiz. Örneğin, “Asla yapmam!” dediğiniz şeyin hemen başınıza gelmesi gibi... Mesela, bir yere gitmemek için ne zaman “Çocuk hasta.” desem çocuğumun hastalanması gibi veya birine “Ne kadar iyi biri!” der demez bana kazık atması gibi. Hani “Bu kadar da olmaz!” dediğim her şeyin tam da o kadar olması gibi...

“Ben asla yapmam” dersiniz, hemen başınıza gelir ama mesela, “Brad Pitt kapıma gelse asla evet demem” deyip büyük konuşursanız, hayatın bu yazılı olmayan kanunları nedense orada çalışmaz!

Hayatta fizik kanunları olduğu gibi, günlük yaşamda hepimizin sıklıkla deneyimlediği, açıklanamayan ama bir şekilde geçerliliğini sürdüren yazılı olmayan hayat kanunlarıdır bunlar. İşte bunlara Murphy Yasaları diyorlar.

Genel olarak Murphy Yasası, “Bir şeyin olmasından ne kadar korkuyorsanız, o şeyin olma ihtimali de o kadar artar.” ve “Ters gidebilecek her şey ters gider” şeklinde özetlenebilir. Yani hayattaki ironilerin mizahi bir şekilde yansıtılmasıdır bir anlamda. İşte birkaç tanesi. Bu kanunlarını okuduğunuzda mutlaka kendinizden bir şeyler bulacaksınız.

- Ta ki siz diğer şeride geçinceye kadar diğer şeritte trafik hep daha açıktır ve akar.

- Hayattaki en güzel şeyler ya kanun dışı, ya ahlak dışı, ya da şişmanlatıcıdır.

- Bozuk bir alet tamire geldiğinde çalışır.

- Beklediğin telefon tam sen duşa girdiğinde çalar.

- Sıra size geldiğinde kuralları değiştirirler...

- Dakikalarca beklediğin otobüs, tam sigaranı yaktığında gelir.

- Düşürdüğün ekmeğin yağlı yüzünün halıya gelme olasılığı, halının yeniliğiyle hep doğru orantılıdır.

- Ne zaman arabanı yıkatırsan yağmur yağar, yağmur yağacağı için arabanı yıkatmadığında yağmur yağmaz.

- Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir.

- Konuşmanızda bir yanlış yapana kadar kimse dinlemiyordur.

- Başarı daima yalnızken, başarısızlık ise herkesin içinde vuku bulur.

- Sigara dumanı her zaman grupta sigara içmeyen kişilere doğru gider.

- Yere düşürdüğünüz alışveriş çantası daima içinde kırılacak eşya olan çantadır.

- Yanlış numara hiçbir zaman meşgul çalmaz.

- Banyoda düşebilecek bir şey varsa mutlaka tuvaletin içine düşer.

- Birileriyle karşılaşma ihtimalin ona hiç görünmek istemediğin zaman en üst düzeydedir.

- Bir işi yapmanın en kolay yolu ancak o iş bittikten sonra aklınıza gelir.

- Herhangi bir şeyin olma olasılığı arzu edilirliğiyle ters orantılıdır.

- Mağazada ayağa en çok uyan ayakkabı, genellikle en çirkin olan ayakkabıdır.

- Kaybettiğiniz bir şeyi ancak onun yerine yenisini aldığınızda bulabilirsiniz.

- Bir şirkette birinin unvanı ne kadar uzunsa, yaptığı iş o kadar önemsizdir.

- Bir şeyi tamir ederken düşürdüğünüz alet, her zaman en ulaşılmaz yere kaçar.

- Yeni aldığınız bir şeyin ucuzunu bulmak için ne kadar aranırsanız aranın, en ucuz seçeneği ancak alışveriş bittikten sonra bulursunuz.

- Ne zaman sınava çalışacak olsak uykumuz gelir, sınavdan sonra uykumuz açılır.

- Ne zaman ki işler iyi gidiyor gibi gözükse, mutlaka bir şeyleri gözden kaçırıyorsundur.