Evet, göreceğiz bakalım... Kendini kimseye beğendiremeyen Hakan Çalhanoğlu, Avusturya maçında oynamayacak. Onun boşluğu nasıl giderilecek?

Benim de çok eleştirdiğim bir futbolcu Hakan. Nedeni şu. Saha içindeki kayboluyor kimi zaman. İstiyorsun ki bu seviyede bir futbolcu, takımı düştüğünde toparlamak için bir kıvılcım yaksın. Yapıyor aslında ama giydiği 10 numaralı formanın baskısı onu zihinlerde bitiriyor. Üzerine basa basa ‘ben 6 numarayım, geriden oyun kuran bir libero. Kale önünde beni göremezsiniz ama oyunun gizli kahramanı olurum’ diyor her zaman. Ama işte o 10 numara...

Hakansız, Türkiye ne yapacak? Montella, Hakan’ı takımının en önemli oyuncusu olarak görüyor. Çekya maçında sahte 9 yani gizli santrfor bile oynattı onu. Şimdi ne yapacak İtalyan? Kaan Ayhan ve İsmail Yüksek’in yeri garanti olacaktır orta alanda. Üçüncü kim peki? Geride kalan maçların formsuz ismi Orkun Kökçü’yü mü kullanacak yoksa Salih Özcan’ı mı?

Bence Yusuf Yazıcı alternatifi de aklının bir köşesindedir Montella’nın. Yusuf’un sahte 9 rolünü oynamasının yanında orta alana da yardım ettiğini belirtiyor her seferinde. Aklındaki santrforsuz oyundan taviz vermeden Yusuf ‘tan çift yönlü bir katkı alabilir. Avusturya maçında Kaan-İsmail-Yusuf üçlüsünü görmek beni şaşırtmayacak kısaca.

Kişisel tercihime gelirsek... Her şeye karşın Cenk Tosun’u kadro denklemine monte etmeliyiz. Rakip stoperlerle döğüşecek, arkadaşlarına alan açacak, faul veya penaltı kazandıracak bir merkez santrfora ihtiyacımız var. Eldekilerin en iyisi ve morallisi Cenk ise fazla düşünmemek gerek.

Ne olursa olsun Hakansızlık bizi çok zorlayacak. Göreceksiniz. Belki de o zaman anlayacağız bu adamın değerini.