Kargo dolandırıcılığı soruşturmasında 34 şüpheliye dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, 202 kişi mağdur ve müşteki, 34 kişi şüpheli olarak yer aldı. 

İddianamede, Türkiye genelinde çok sayıda kişiye, avukatlık ofisi isimleri ve telefon numaraları ile birlikte, "Dosyanız icra takibi başlatılması için hukuk ofisine devredilmiştir." mesajı gönderildiği belirtildi. 

Telefonlarına mesaj gelen vatandaşların bu numaraları aradığında ise geçmiş yıllarda teslim almadıkları siparişlere ait kargo parasının faiziyle birlikte istenildiği belirtilen iddianamede, arayanlara ödeme yapmadıkları takdirde masraflarla birlikte haciz işlemi başlatılacağının söylendiği kaydedildi. 

İddianamede, 90 lira ve 200 lira arasında değişen parayı faiziyle birlikte ödetmek için sürekli mesaj atılarak taciz edilen vatandaşların CİMER'e, emniyete ve savcılıklara giderek şikayette bulunması üzerine soruşturma başlatıldığı ifade edildi. 

Kargo şirketinin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı suç duyurusu dilekçesine de yer verilen iddianamede, şirketin müşterilerine mesaj gönderip borç tahsilatı yapma gibi bir uygulamasının olmadığı, yapılan incelemede de mağdurların borcunun bulunmadığının belirlendiği aktarıldı. 

DOLANDIRICILIK YÖNTEMLERİ

İddianamede, şüphelilerin güvenli olmayan ya da sahte alışveriş sitesi üzerinden ürün reklamı verdikleri, sonra da sipariş vermek amacıyla bu ürünlere erişim sağlayan mağdurların kişisel bilgilerini temin ettikleri anlatıldı. 

Mağdurların sipariş vermese de oluşturulmuş gibi gösterildiği tespitine yer verilen iddianamede, sipariş verenlere ise alakasız ürünler gönderilerek, kargo iade işlemi yapılmasının sağlandığına dikkat çekildi. 

İddianamede, şüphelilerin bu yöntem dışında, çeşitli firmalardan verilen siparişler sonrasında teslim alınmamış ve iade işlemi yapılmış kargo bilgilerini de temin ettikleri belirtildi. 

Farklı dolandırıcılık grupları tarafından da kargo iade bilgilerinin ele geçirildiği ve birçok vatandaşın bu şekilde arandığı vurgulanan iddianamede, "Mevcut örgüt kapsamında mağdur olan on binlerce şahsın olduğu değerlendirilmekte olup, sadece şikayette bulunan şahısların bir kısmı yönünden evrak hazırlanmıştır." ifadesine yer verildi. 

AVUKATLARIN SORUŞTURMASI AYRICA SÜRÜYOR

İddianamede, haklarında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden soruşturma izni alındığı belirtilen şüpheli avukatlar yönünden, soruşturma ve kovuşturma usullerinin farklı olması sebebiyle dosyalarının tefrik edildiği kaydedildi. 

Şüpheli avukat G.Ö'nün şirket adına mesaj atarak, mağdurlardan para almaya çalıştığı öne sürülen iddianamede, mağdurların para yatırmaları için verilen hesap numaralarının ise avukat şüpheliler G.Ö, Y.M.Y, E.O.B ve M.D'ye ait olduğunun tespit edildiği kaydedildi. 

Kargo şirketinin hukuk bürosu hakkında pek çok şikayeti olduğu belirtilen iddianamede, şirketin, avukat G.Ö. ile çok sayıda görüşme yaptığı, noterden de 18 Mayıs 2021 tarihli ihtarname gönderdiği ancak avukatın bu ihtarlara cevap vermeyip dolandırıcılık eylemine devam ettiği öne sürüldü. 

Avukat şüphelilerin mesleklerini kullanarak müştekilerin kendilerine kolayca inanmasını sağladıklarına vurgu yapılan iddianamede, bu şüphelilerin avukat yapılanması adı altında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye oldukları, aynı zamanda kendi çalışanları olmadığı halde kendi isimleri adına diğer şüphelilerin arama yapmalarını sağladıkları iddia edildi. 

Suç örgütü elebaşlarının Hakan Üzer ve Hakikan Üzer olduğu kaydedilen iddianamede, bu şüphelilerle doğrudan bağlantılı olan ve çağrı merkezlerinin kurulumu ile müşterilerin bilgi akışını sağlayan örgüt yöneticilerinin ise Mehmet Avcı ile Bekir Bekiroğlu olduğu ileri sürüldü. 

İddianamede, örgütün hukuki altyapısının kurulmasını Avcı'nın, İstanbul ve İzmir'de kurulan çağrı merkezlerinin kontrolünü ise Bekiroğlu'nun sağladığı dile getirildi. 

CEZA İSTEMLERİ

Haklarında dava açılan şüpheliler Hakan Üzer, Hakikan Üzer, Mehmet Avcı, ve Bekir Bekiroğlu'nun "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", 65 müştekiye karşı "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri verme veya ele geçirilmesi" ile 137 mağdura yönelik "nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs" suçlarından 712'er yıldan 1945'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen iddianamede, Hakan ve Hakikan Üzer'in ayrıca "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" suçundan 3'er yıldan 7'şer yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılmaları istendi. 

İddianamede, şüpheliler Erdoğan Yılmaz, Kubilay Elmas, Mustafa Yüksel, Olcay Altuğ, Mehmet Bestami Güder, Ramazan Emir Oran, Sedat Önder, Ahmet Tantaş, Yener Çıdıroğlu, Naki Şen, İsmail Karakaya, Hümeyra Yelkenci, Ayşe Karık, Melek Bal, Meryem Muratoğlu, Kübra Hasar, Özge Can, Rabia Üney ve Kübra Yılmaz'ın da "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak", 65 müştekiye karşı "dolandırıcılık", 137 mağdura yönelik "dolandırıcılığa teşebbüs" ile "kişisel verileri verme veya ele geçirme" suçlarından 603'er yıldan 1466'şar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. 

Ayselin Ünsal, Berna Kovan, Fadime Nur Uysal, Zeynep Karık, Senanur Ülker, Gülşen Tavukçu, Aleyna Uzunyılmaz, Hülya Atılmış, Eyüp Can Aytan, Enis Yılmaz ve Müşerref Ünal'ın da benzer suçlardan 594'er yıldan 1476'şar yıla kadar hapsi istenen iddianame, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 

Şüphelilerin yargılanmalarına ilerleyen günlerde başlanacak. (AA)