Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası son faiz kararıyla bir işaret vermiş görünüyor. Faiz sabit bırakılsa da karar metninde daha önce yer alan “kopyala-yapıştır” ifadelerden biri çıkartıldı.

Para Politikası Kurulu (PPK) metninden “Gerekirse duruşu sıkılaştırırız” ibaresi kaldırıldı, sadece “tüm araçlar kullanılacaktır” ibaresi kullanıldı. Ekonomistler temmuz ayında şartlar elverirse faiz indirimine gidileceğine dikkat çekti.

Üç farklı açıklamayla hedef alınan Mehmet Şimşek politikaları ve bunların merkezinde yer alan faiz iradesinin sonuna gelindiği düşünülüyor. 

TOBB Başkanı, Yeni Şafak manşeti ve İstanbul Sanayi Odası Başkanı... Peş peşe gelmişti salvolar.

İtirazların temeli ortak; kredi imkanı ve faiz politikasıydı. 

Bir sonraki buluşma 24 Temmuz’da. 

16’sında Ekrem İmamoğlu’nun ertelenen bir başka “turp iddialı” davası var. 

İsrail-İran hattında neler olacağı belirsiz...

Şimdilik bu kadar.

KÖŞENİN GÖZÜ

Tarih: 11 Mart 2015. 

Dönemin Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ve dönemin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yaptıkları 130 sayfalık sunumda, para politikasının gevşetmenin yolunun Türk Lirası’nın değer kaybetmesi olduğu vurgulanmış ama milli para değer kaybettikçe enflasyonun artacağı uyarısı ekleştirilmişti.

Erdoğan ile Erdem Başçı ile yapacağı görüşmenin saat 16.45’te başlaması bekleniyordu o gün. Görüşme nedense 1 saatten fazla süreyle rötar yemişti.

Merakla beklenen buluşma yaklaşık iki saat sürmüş, Merkez Bankası internet sitesine Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılan 130 sayfalık sunum koyulmuştu.

Yani “Erdoğan durumun ve tercihinin sonuçlarının farkında” denilmişti.

Bugünlerde yapılan sunumlarda acaba neler söyleniyor? 

KÖŞENİN SÖZÜ

“Kendin ol ve hissettiğin şeyi söyle; çünkü umursayanların önemi yok, umursayanların da umurunda değil.” - Dr. Seuss