Cumhurbaşkanı’nın Macaristan dönüşü yaptığı açıklamalar dikkat çekici ve yeni tarifler içeriyor. Üstelik Erdoğan bu tariflere çerçeve çizip sınırlarını da hatırlatıyor.

Mesela...

“Silah vesayetinden kurtuldukça, DEM Parti de siyasi mücadelesini çok daha farklı bir şekilde sürdürme fırsatını yakalıyor. Mecliste 50’nin üzerinde milletvekilleri bulunuyor. Siyaseti çok daha güçlü bir şekilde sürdürebilmesi DEM’e yeni avantajlar sağlayacaktır. DEM’in de yeni dönemde farkını ortaya koyması hem kendi tabanları için, hem ülkemiz için hayırlı olacaktır.”

Bu sözlerle Erdoğan’ın ilk kez tarif ettiği “pencere” aylar önce bu satırlarda yer bulmuştu. 

Ocak ayındaki tüm yazılarda, DEM Parti’nin siyaseten bir referandum ve anayasa masasının baş aktörü olacağını vurgulamış ve sonrasında Erdoğan’ın DEM Parti seçmenindeki oy verme tercihlerini ölçtürdüğünü yazmıştım.

Şimdi o eşiğe gelindi.

Bu birinci dilek...

Gelelim ikinci dileğe... Adaylık.

CHP’yi anayasa masasına davet ettiği kısımda Erdoğan şunları söyledi:

“Yeni anayasayı kendimiz için değil, ülkemiz için istiyoruz. Benim tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdim yok.”

Bunun çevirisi, “Ben görev süremi tamamlayayım, böylece adaylık yolu kapanmış olsun. Anayasada yeni dönem adaylık istemiyorum” olabilir mi?

“CHP masaya yeter ki gelsin” deme zorunluluğu var mı Erdoğan’ın?

Gerçi Ocak ayının başında İbrahim Tatlıses, Erdoğan’a, “Önümüzdeki dönem cumhurbaşkanlığına var mısınız?” diye sormuş, Cumhurbaşkanı bu soruya, “Sen varsan, varım” yanıtını vermişti ama...

Yoksa mesele başka mı?

Aslolan üçüncü dilekte mi gizli?

O dileği ortaya koyan Erdoğan değil, başka bir isim. Fakat zaman ayarlı olduğu su götürmez bir gerçek.

Erdoğan’ın uçak açıklamalarıyla neredeyse aynı dakikalarda Hayati Yazıcı konuştu.

AK Parti’nin Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı... Yeni anayasa işleri Yazıcı’ya emanet.

Yazıcı da özetle şu sorulara yanıt aranacağını söyledi:

1- Yeni anayasada yasama ve yürütme organları nasıl düzenlenmeli?

2- Yasama ve yürütme organlarının ilişkisi nasıl düzenlenmeli? 

3- Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yedi yıla yaklaşan uygulamalarına ilişkin değerlendirmeler neler?

Son madde ilgi çekici çünkü uzaktan uzaktan bir sistem değişikliği penceresini aralıyor olabilir. 

Yazıcı’nın da önerileri merak ettiğini vurgulayarak “Orada bakalım neleri ifade edebilecekler. Biz bu konularda biraz daha sessiz kalarak daha çok katılımcıları ve uzmanları dinlemek istiyoruz” demesi neye işaret?

Sistem “revize” adı altında değişecek mi?

Bu sorular, yeni dönem siyasetinin belirleyeni olacak. Dolaylı değil doğrudan seçim gündemini de değiştirecek.

KÖŞENİN GÖZÜ

Tarih: 4 Mayıs 2021.

Adres: MHP Genel Merkezi.

Partinin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıldönümünde yeni anayasa” vizyonuyla 100 maddelik anayasa önerisi hazırladıklarını açıklamıştı.

Bahçeli’nin öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ittifak ortağı Adalet ve Kalkınma Partisi’ne sunacaklarını açıkladığı anayasa değişikliği teklifi 4 bölümden oluşuyordu. 

Bahçeli, anayasa değişikliği önerilerinde, verdiği kararlar nedeniyle “Kapatılmalıdır” dediği Anayasa Mahkemesi’nin “yüksek mahkeme” statüsünden çıkarılıp özel bir statüde düzenlendiğini söylemişti. 

MHP’nin önerisinde ayrıca, Cumhurbaşkanı ile birlikte iki Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın da seçimle işbaşına gelmesi öngörülüyordu.

Acaba bugün 100 maddenin kaçı gündemde veya kaçı gündemden düştü? 

KÖŞENİN SÖZÜ

“Dağın tepesine hangi yoldan çıkarsan çık manzara aynıdır. Ama çıkarken gördüğün manzara farklıdır” - Çin atasözü.