Dünyanın o güne dek gördüğü en büyük boğazlaşmaydı 2. Dünya Savaşı...

Birincisinde olduğu gibi, ikincisinde de tetikleyici Almanya idi... Ve bu aslına bakılırsa son derece olağandı! Rakibi olan ülkelerin aksine geç uluslaşan, bu yüzden pazarını genişletemeyen, diğer bir deyişle “sömürge” bulmakta zorlanan Almanya, 1. Dünya Savaşı’nı da aynı nedenle başlatmış, ağır bir yenilgiye uğramış, Versailles Antlaşması’nın son derece ağır şartlarıyla baş başa kalmıştı!

Avusturya-Macaristan ve Osmanlı imparatorlukları bu savaşın sonunda tarihe karışacak, Türkler, ağır bir işgal ve kanlı bir savaş sonrasında kendi vatanlarını kurtaracak ve cumhuriyeti kuracaklardı...

- Bu, aynı zamanda emperyalizmin ilk yenilgisi olarak tarihe geçecekti!

Yalnızca 20 yıl gibi kısa bir sürede dünya yeni ve çok daha büyük felaketlere neden olacak bir dünya savaşına yuvarlandı...

Gururu kırılmış, aşağılık kompleksine kapılmış Alman halkının yarattığı Adolf Hitler, baş döndürücü bir atakla, sadece birkaç yıl içinde dev bir savaş makinesi inşa edecek ve 1 eylül 1939’da Polonya’yı işgal ederek büyük savaşı başlatacaktı! 2. Dünya Savaşı’nın bilançosu çok ağır oldu:

- 65 milyon (kimi kaynaklara göre 75 milyon) insan can verdi.. Sadece Sovyetler Birliği’nde 27 milyon insan hayatını kaybetti...

Ancak asıl sonuç, siyasi haritada kendini gösterdi; savaşın sonuna doğru ABD-Sovyetler ve İngiltere arasında yapılan Yalta Konferansı’nda dünya ikiye bölündü.. ABD’nin liderliğinde  “Hür dünya”  olarak adlandırılacak olan daha sonra NATO ile taçlanacak ülkeler birliği ile Sovyetlerin liderliğinde Varşova Paktı ülkeleri!  Winston Churchill  daha sonra bu pakt için şu sıfatı kullanacaktı:

- Demirperde ülkeleri!

45 yıllık soğuk savaş!

Bölünen dünya iki büyük gücü sahneye sürmüştü:

- ABD ve SSCB!..

Üzerinde güneş batmayan Büyük Britanya İmparatorluğu, yani İngiliz egemenliği gücünü yitirmiş, ABD, Batı Avrupa ve dünyanın önemli bölümünün lideri olmuş, SSCB ise Doğu Avrupa ve dünyanın bir bölümünün kontrolünü eline almıştı...

Savaştan büyük prestij kazanarak çıkan Fransa ve İtalya Komünist partilerinin, bu iki çok önemli ülkede seçimleri kazanacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Ancak ABD, bunun kendi hükümranlığını onarılmaz şekilde yıkacağını bildiği için Sovyet rejimini karalamak, bu ülkelerde komünistlerin kazanmasını engellemek için her türden oyunu sahneye koyacaktı:

- Soğuk Savaş işte böyle başladı!

Öncelikle Fransa ve İtalya’da olmak üzere “Gladyo” inşa edildi. İnanılması güç oyunlarla bu ülkelerde seçimleri Komünist partilerin alması engellendi!Yunanistan’da komünistlerin kazanmasına ise bir iç savaş çıkarılarak mani olundu!

-Sonrası, dünya haritası üzerinde zalim bir satranç oyunu şeklinde gelişti!

Tarihe “Bağımsızlıklar Yüzyılı” olarak geçen 20. yüzyıl aynı zamanda “diktatörlükler asrı” idi! Önemli olan ülkeleri zapturapt altına almaktı, onları demokratik bir rejim yapmak değil! ABD çok ihtiyacı olan “düşmanı” yaratmış, SSCB ise elindeki gücü artırmanın peşine düşmüştü... Tam 45 yıllık bu süreç şöyle tarif edilebilirdi:

- Filler savaşmış, çimenler ezilmişti!

Bu dönemin en büyük simgesi ise Doğu ve Batı Almanya’yı birbirinden ayıran Berlin Duvarı oldu! 13 Ağustos 1961’de yapımına başlanan 46 km. uzunluğundaki bu duvar, 1989 yılında yıkıldı!..

- Bu aynı zamanda Soğuk Savaş’ın yani çok kutuplu dünyanın sona erdiğini, dünyanın tek Süper Gücü’nün ABD olduğunu da ilan ediyordu!

Yeni savaşın gerçek yüzü!

Peki, ben bu tarih gezisini niçin yaptım?

Aynı filmin değişik bir versiyonunu, çok daha ağır biçimde yaşayarak izleyeceğimiz karanlık bir gelecek kapımızda da ondan!

Önce Rusya-Ukrayna savaşı, ardından Hamas’ın düzenlediği baskın sonrası İsrail’in Filistin halkına uyguladığı acımasız ve barbar katliamın soykırıma dönüşmesini düşünün...

Sonra da İran’ın, Suriye’deki elçiliğini bombalayarak ikisi general rütbesinde 7 kişiyi öldürmesine karşılık tarihte bir ilki gerçekleştirerek İsrail’e yaptığı misillemeye bakın!

- Savaşın ne kadar soğuk ya da sıcak olacağına karar verin!

Her ne kadar büyük zarar verememiş olsa da İsrail’in “saldırılmaz” imajına büyük darbe vuran İran, psikolojik üstünlüğü ele geçirmiş durumda! ABD “şimdilik” kaydıyla İsrail’in karşı saldırına destek vermiyor. Öncelikle Çin ve Rusya’nın nasıl davranacağını görmek istiyor!

Bu ne demek peki? Bir topyekün ve nükleer silahların kullanılacağı bir savaşın eşiğinde değiliz demek! Çünkü, bu savaşın kazananı olmaması yani bir “Pirus Zaferi” olasılığı da çok yüksek!

Emperyal dünyanın böyle bir deliliğe kalkışması ne kadar zaman alır bilmiyorum. Ancak şu hikayeyi çok iyi biliyorum:

Einstein’a 2. Dünya savaşı sonrasında sormuşlar: “3. Dünya savaşı ne zaman çıkar, sonucu ne olur?” Einstein hiç düşünmeden yanıtlamış: “3. Dünya Savaşı’nı bilemem ama 4. Dünya Savaşı’nın sonucunu söyleyebilirim, taş ve sopayla sopayla olur!” Şayet yönetenlerin biraz aklı varsa, Kral Pirus’un hikayesini defalarca okurlar...

- Çünkü, yaklaşık 1750 yıl önce yaşanan o görkemli savaşlar bugün patlayacak savaşın yanında mahalle kavgası bile olamaz!