Korkusuz
Ümit Zileli

Dünyanın en havalı diktatörü!

Saray, bugün bir diktatörü ağırlayacak!

Adı, Nayib Bukale... Aslında bu isminin kısa hali; adının tamamı şöyle:

-Nayib Armando Bukele Ortez.

6.5 milyonluk Orta Amerika ülkesi El Salvador’un devlet başkanı ve yalnızca 41 yaşında!

Devlet başkanlığına seçilmeden önce 2015-2018 arası Başkent San Salvador Belediye Başkanı olarak görev yapmıştı...

Bukele, 2019 yılında merkez sağcı Ulusal Birlik İçin Büyük İttifak (GANA) koalisyonunun adayı olarak seçimi kazandı ve devlet başkanlığı koltuğuna oturdu.

Kendisini “en havalı diktatör” olarak tanımlıyor! Hatta o kadar ki, bu cümleyi twitter hesabına bile yazmıştı! Haksız da değil aslında; mesela, 2020’de, seçildikten kısa bir süre sonra bazı milletvekilleri güvenlik bütçesine karşı çıkınca Meclis’e asker göndermiş, askerlerin meclis baskını öncesinde de muhalefeti şöyle tehdit etmişti:

-Düğmeye basmak istersem basarım!

Osmanlı torunu!


Nayib Bukele’nin enteresan bir lakabı da var:

-Seçildiği dönemde Türk basınında “Osmanlı torunu” olarak nitelenmişti.

Kökleri 1900’lerin başında Osmanlı egemenliğinde olan Filistin topraklarına dayanan Bukele, ülkesindeki Müslüman toplumunun önde gelen isimlerinden olan Filistin kökenli imam ve işadamı Armando Bukele Kattán’ın oğlu.

Salaş kıyafetleriyle, sık sık giydiği dar pantolonları ve beyzbol şapkasıyla dikkat çeken genç liderin Twitter profilinde şu anda “Havalı diktatör” yerine şöyle bir ibare bulunuyor:

-El Salvador CEO’su!

Ülkeyi “şirket” gibi yönetmeye hevesli bu “havalı diktatör”, bu lakabı hak etmek için hangi kararlara imza attı, hangi eylemleri gerçekleştirdi ya da gerçekleştirmeye çalıştı, ona bakalım:

-2021’de başsavcı ve beş Yüksek Mahkeme yargıcını görevden alma hamlesi, muhalefet tarafından “seçilmiş kişi tarafından düzenlenen darbe girişimi” diye nitelenmişti.

-Mesela, ülkede şiddeti azaltmak için Los Angeles merkezli uluslararası suç çetesi Mara Salvatrucha (MS-13) ile anlaşma imzaladığı iddiası ortalığı karıştırmıştı; bir suç çetesi ile şiddeti azaltmaya yönelik anlaşma yapmayı kimsenin aklı almamış, muhalefet bunu “kendi ordusunu kurmaya çalışmak” olarak tanımlamıştı!

- Bukele’nin en büyük girişimi ise 2021’de kripto para birimi Bitcoin’i yasal para birimi olarak kullanma kararı ile dünyada bir ilke imza atmasıydı! Ayrıca anayasayı değiştirme girişimleri de büyük protesto gösterilerine yol açmıştı...

İşte, böylesine ilginç bir kişi, kendisine “havalı diktatör”, “El Salvador’un CEO’su” yakıştırması yapmakta sakınca görmeyen Nayib Bukale, bugün Saray’da AKP’li Cumhurbaşkanı ile bir araya gelecek...

Ne konuşacaklar gerçekten merak ediyorum; acaba kripto paralar gündemin ilk sırasında mı yer alacak?

-Neden olmasın?..

“Demirtaş’ın canını yalnızca Öcalan kurtarabilir!”


AKP’li Cumhurbaşkanı geçenlerde, dinleyenleri şoke eden şu cümlenin algına imza atmıştı:

-Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek!

Mesajdaki kişiler çok açıktı:

-Edirne’deki Selahattin Demirtaş, İmralı’daki ise Abdullah Öcalan’dı!

Peki “hesap verecek” ne demekti? İmralı’da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası mahkumu Öcalan, Edirne Cezaevi’nde 4 yıldır tutuklu bulunan Demirtaş’tan nasıl, hangi şartlarda hesap soracaktı?

Yoksa Cumhurbaşkanı yeni bir çıkışla “Demirtaş, çözüm sürecini baltalayan kişi, yoksa açılım süreci yürüyecekti” mesajıyla yeni bir yol mu açmak istiyordu? Muhalefet çok sert tepki verdi; Meral Akşener ise net bir açıklamayla “Eğer Öcalan’ı serbest bırakma oyunu oynuyorsan sakın ha yapma” dedi.

Bence en ilginç açıklamayı İstanbul Belediye Başkanı seçiminde Öcalan’ın mektubunu ekrana çıkarak okuyan Prof. Dr. Ali Kemal Özcan yaptı. Öncelikle, kendisini Öcalan’a devletin gönderdiğini, devleti yönetenin de Tayyip Erdoğan olduğunu belirten Özcan “Tabii ki İmralı’ya Erdoğan’ın bilgisi dahilinde, onun izni ile gittim” dedikten sonra bakın hangi mesajı verdi:

-Çıktığında canını kurtarırsa eğer, Demirtaş’ın siyaseten iş yapmayı bırakın sadece Abdullah Öcalan canını kurtarabilir!

Vay ki vay! Özcan’ın bir başka şahane cümlesi ise şu:

-Erdoğan şu anda eski Erdoğan değil. Sayın Erdoğan ‘titreyip kendine dönerse’, fabrika ayarlarına dönerse Öcalan faktörünü yeniden devreye koyarlar

İki cümleyi birlikte mütalaa edin, yeni oyun nal gibi ortaya çıkıyor...

-Yedirebilirlerse tabii!