İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki grev beşinci gününü doldurdu.

Astronomik ücret artışı talebini karşılayamayan Başkan Cemil Tugay çareyi eldivenleri takıp çöp toplamakta buldu.

Başta esnaf olmak üzere  İzmir’de yaşayan herkesi de kente sahip çıkmaya davet etti.

“Evinizin, işyerinizin önüne çöp atmayın, çöp dağlarının oluşmasına izin vermeyin” dedi.

“Duraklarda bekleyen insanları aracınıza alın” çağrısında bulundu.

Grevci sendika da harekete geçti ve “Grev kırıcılığı yapıyorsunuz” suçlamalarını yöneltti.

★★★

AKP 23 yıldır iktidarda...

Onların döneminde sendikalı işçi sayısı yarı yarıya azaldı...

Sendikalı olmaya devam edenlerin çoğu, iktidar baskısı ve teşvikiyle AKP yandaşı “sarı sendika”lara geçti.

Bir-iki göstermelik grev dışında greve çıkılamadı... Hatta Cumhurbaşkanı miting meydanlarında bundan övünerek söz etti.

Şişe Cam grevi bile “milli güvenlik” gerekçesiyle engellendi.

Bu sözde “devrimci” arkadaşlar, bunların hangisini önleyebildi?

Hiçbirini...

★★★

Ama muhatap, yani işveren bu kez demokrat ya...

İşçi haklarına ve sendikal mücadeleye saygılı ya...

AKP karşısında hiçbir şey yapamayan sözüm ona “devrimci” sendika, 23 yılın öfkesini bu belediyeyi döverek çıkarma derdinde...

İstedikleri ücret artışı, akla da mantığa da aykırı...

Bunun yarısını bile AKP’li bir belediyeden isteyemezler.

İstemeyi bırakın, AKP’li belediyede toplu sözleşme masasına bile oturamazlar.

Öyle olunca da yapabildikleri tek şey hazır fırsat bulmuşken, “Vur demokrata” demek!

★★★

Peki; bütün direnişlerde CHP’lileri yanlarında bulan DİSK’in Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ne yapıyor?

Hiç utanıp sıkılmıyor mu?

Neden, “Yapmayın arkadaşlar, komik duruma düşüyoruz” diyemiyor?

Seni dövenlerin, yerlerde sürükleyenlerin, üzerine polis gönderenlerin karşısında dut yemiş bülbül olacaksın, her fırsatta seninle dayanışma içinde olan demokratları yıpratmak için fırsat kollayacaksın...

Yok öyle bir şey...

Çünkü sendikacılık fırsatçılık değildir.

Sana saygı duyana saygısızlık yapmak hiç değildir!

★★★

Diren İzmir...

Diren Cemil Başkan...

Ortalığı bok götürse de...

Bu “boktan sendikacılık zihniyeti”ne yenilme...

Devrimcilik bu değildir.

Öğret bu fırsatçıların hepsine!

İlginç bir kavga!

Fatih Tezcan ismini duydunuz mu?

Kendi deyişiyle “Reis’in fedaisi”ymiş...

Hakkında çıkan haberlerde her ne kadar “gazeteci” olduğu iddia ediliyorsa da bir gün bile gazetecilik yapmamış...

Ününü sosyal medyada Atatürk’e ettiği küfürlere borçlu...

O kadar azılı bir Atatürk düşmanı ki, yaptığı bir paylaşım yüzünden hapse girdi ve 2 yıl 2 ay süreyle cezaevinde kaldı.

Geçmişi de buna benzer sabıkalarla dolu...

“Sosyal medya amigoluğu”ndan başka bir hüneri olmayan bu arkadaş yine gündemde...

Neden mi?

★★★

MHP’li avukat Burak Bekiroğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un kardeşine yönelik paylaşımlarda bulunmuş... FETÖ üyesi olduğunu ve ByLock kaydının çıktığını yazmış.

Sonra da iftira ve hakaret suçlamalarıyla tutuklanmış...

Burak Bekiroğlu, MHP’ye yakınlığı ile bilinen bir isim...

Aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabının Türkiye’de erişime kısıtlanması için başvuruda bulunan kişi...

Fatih Tezcan onun tutuklanmasına tepki göstermiş:

“Bakan ile görüştüm. Adalet Bakanı cinnet geçirmiş. Burak Bekiroğlu bir şey yapmadı ama siz cephe savaşını çok kahpece veriyorsunuz. Bildiklerimizi yazsak hangi bakan yerinde kalır?”

★★★

Bunlar çok ağır suçlamalar...

Bakalım; bu adama, “Hadi bakanlar hakkında bildiklerini anlat” diyecek babayiğit bir savcı çıkacak mı?

Hancı Bey’e tavsiye!

AKP Genel Başkanı Erdoğan, “Biz bu ülkede yolcu değil, hancıyız. Emri hak vaki olana kadar da yine burada olacağız” ifadelerini kullandı.

Herkes bu sözlerden Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı görevine devam etme konusunda kararlı olduğu sonucunu çıkardı; ama...

Ben öyle düşünmüyorum.

Koskoca Cumhurbaşkanı, hiç Anayasa’ya muhalefet eder mi?

Onun kast ettiği şey, Türkiye’den başka bir yerde yaşamayacağı!

Ne mutlu bize...

Ama şimdiden kendisini uyarayım:

Saray dışında hayat çok pahalı.

Birikim yapmayı ihmal etmesin de bizim çektiklerimizi çekmesin!

GÜNÜN SORUSU

Volkan Konak’ın ardından “Sahnede gebermiş” diyen, daha sonra da Özgür Özel’i tehdit eden Çatalca Eski Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu Kocaeli’ye vaiz olarak atanmıştı. Ancak sürpriz bir kararla tekrar İstanbul’da görevlendirildi. Sorum Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a:

Bu müftü, o ağır sözleri CHP Genel Başkanı’na değil de AKP Genel Başkanı’na söyleseydi, şu anda nerede olurdu?