CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin olağanüstü kurultayından sonra yaptığı mitingde, İmamoğlu’nun tutuklanmasını “19 Mart darbe girişimi” olarak nitelendirdi. Sonra da aynen şunları söyledi:

“Milletten oy alıp seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a değil, darbeye kalkışan cunta başkanı Erdoğan’a sesleniyorum. Çık ve kendinden sonraki cumhurbaşkanına, rakibine yapmaya çalıştığın darbeyi, ABD’nin icazetini alıp almadığını, gözümüzün içine baka baka söyle. Cuntacı başı, seni yapılacak ilk seçimde ne Amerika kurtarır, ne de Trump!”

★★★

Dünya tarafından kabul edilen en saygın İngilizce sözlük, Oxford Üniversitesi’nin hazırladığı sözlüktür...

2003 tarihli son baskısının “Junta” maddesi aynen şöyle:

“Yönetime kuvvet kullanarak el koymaya teşebbüs eden askeri ya da siyasi grup...”

Yani neymiş?

Cuntacıların ille de asker olması gerekmiyormuş.

Siyasetçiler de darbe yapabilirmiş!

★★★

Sözlükten devam edelim:

“Cunta kendi başına sadece belirli bir komite veyahut idari kurulun yönetimidir.”

Bugün Türkiye’yi kim yönetiyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile “kendisinin atadığı, yani halk tarafından seçilmemiş cumhurbaşkanı yardımcısı, bakanlar ve başdanışmanlar...”

Halkın seçtiği vekillerden oluşan Meclis’tekiler; yani “seçilmişler” ise etkisiz eleman...

Yazılı veya sözlü olarak sordukları soru önergelerinin çoğuna bile yanıt alamıyorlar.

Sadece “noter” gibi çalışıyorlar.

Saray’da danışmanlar tarafından hazırlanan yasa tasarılarının virgülünü bile değiştiremiyorlar.

★★★

Halk, beş yılda bir oy vermekten başka hiçbir demokratik hakkını kullanamıyor.

Sokağa çıkıp sözde “ifade ve gösteri hakkını kullanmak isteyen çocuklar” işkence denilebilecek bir şiddete maruz kalıyor.

Gazeteciler sırf görüş açıkladılar diye içeri atılıyor.

Otuz yıl önce verilmiş diplomalar iptal ediliyor, kendilerinin tartışmalı diplomasını soranlar cezaevini boyluyor...

★★★

Saray’ın bakanları dün bütün gün teker teker çıkıp Özgür Özel’i kınadı...

Neymiş?

Cumhurbaşkanı’na nasıl “cunta başı” dermiş...

Madem cuntacı değilsiniz... Madem ülkeyi demokrasinin tüm kriterlerine uyarak yönettiğinizi iddia ediyorsunuz...

O zaman hodri meydan:

Halk oylamasına gidelim ve doğrudan halka soralım:

Eğer halkımız, “Ülke demokrasiyle yönetiliyor” derse, bu sizin için güven tazelemesi anlamına gelir ve yönetiminizi istediğiniz gibi sürdürebilirsiniz...

Ama sandıktan , “Özgür Bey haklı, siyasi iktidar cuntaya dönüştü” sonucu çıkarsa o zaman siz de pılınızı pırtınızı toplayıp gidersiniz...

Tamam mı?

AKP’li dokunulmazlığı!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde AKP döneminde yoksullar için yaptırılan sosyal konutların, dar gelirli vatandaşlar yerine çoğu Ankara’da ikamet eden Cumhurbaşkanlığı’nda görevli bazı çalışanlara ve Erdoğan’ın koruma ekibindeki polislere tahsis edildiği ortaya çıkmış...

Ekrem İmamoğlu göreve geldikten sonra bu usulsüzlüğü tespit etmiş ve Emlak Daire Başkanı, Emlak Müdür ve Müdür Yardımcıları hakkında İstanbul Valiliği’nden soruşturma izni istemiş... Ama valilik bu talebe tam dört yıldır hiçbir yanıt vermemiş.

★★★

Bu adamlar yargılansaydı, kendilerine kimin emir verdiğini söyleyeceklerdi...

İşte; o yüzden yargılanmalarına izin verilmedi...

Ama CHP’li belediye döneminde bunu yapmış olsalardı...

Şimdi Silivri’de beyaz badanalı duvarlara çentik atıyor olurlardı.

★★★

İşte biz bu sisteme, “gugukun üstünlüğü” diyoruz.

Ses ve görüntü...

Devlet Bahçeli hastalandı... Önce hiç ortalarda görünmedi.

Sonra sesi duyuldu; gündemdeki herkesle telefonla konuştu ama nedense iki aya yakın bir süre, ne bir fotoğrafı yayınlandı ne de videosu...

Bu arada “entübe edildiği ve bunun gizli tutulduğu” bile iddia edildi.

Sonra Alparslan Türkeş’in ölüm yıldönümünde arz-ı endam eyledi; ama bu kez “görüntü var, ses yok”tu...

Görüntülerde gözaltı torbalarının olmaması, alnındaki çizgilerin kaybolması dikkat çekti.

Bazı işkilli arkadaşlar, gördüğümüz kişinin Bahçeli olmadığını bile iddia etti.

Bugün günlerden Salı...

Yani MHP Meclis Grubu için toplantı vakti...

Bakalım Bahçeli hem gençleşmiş görüntüsüyle hem de sesiyle kürsüye çıkıp konuşacak mı?

Konuşmazsa...

Türkiye’nin yeni bir gündemi olacak demektir!

GÜNÜN SORUSU

Sorum, bir zamanlar CHP’yi yöneten ama bugün parti içi muhalefete düşmüş anlı şanlı isimlere:

Kurultay delegelerinin size, “Devriniz geçti beyler... Artık kişisel hırslarınızdan arınıp parti yönetimini değil, ülke yönetimini hedef alan eylemler yapmanız gerekiyor” dediğini anladınız mı?