Komisyonun rapor kısmına adım adım gidiyoruz. “Türkiye modeli” adı verilecek olan yeni dönem çalışmalarına geçiş safhası yaklaştı. 

Bitirmek üzere olduğumuz ayın 7’sinde şöyle yazmıştım:

“Süreç komisyonu ilkbahardan önce sonuç raporunu yazacak ve artık yasa önerme hüviyetine kavuşacak. PKK’nın silah bırakma takvimi belirleyici olacak.”

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, dün verdiğim bu kulisleri doğruladı:

“TBMM yasal düzenlemeleri yerine getirecektir. Nihai rapor safhasındayız. Komisyon tarihi bir görev üstleniyor. Komisyon, örgütün kendini tasfiye ettiğinin tespit edilmesinden sonra gerçekleştirilmek üzere atılacak adımları belirleyen çerçeveyi Genel Kurula sunacak”.

Peki tespiti kim yapacak? Tabi ki en sonda MİT.

Güvenlik kaynaklarına göre; Türk Silahlı Kuvvetleri kontrol ettiği tüm noktalarda “tespit tamam” dedikten sonra MİT gözetiminde “tescil” aşamasına geçilecek. Ondan sonrası Meclis Genel Kurulu’ndaki yasa çalışmalarında... Güvenlik raporu gelir gelmez, Meclis hız kazanacak. Tabi siyasi yeni kulisler de... Çünkü yasalar tüm kamuoyunu tartıştırır hale getirecek. “Fragman bitti, film başlıyor” kısmı biraz da burası için söyleniyor. 

Meclis Başkanı Kurtulmuş’un ısrarla “Önce güvenlik güçleri tasfiyeyi tespit etsin, diğer işler sonra” refleksini göstermesi doğru ve önemli. Bir gün bu adımından geri adım attırılmak zorunda kalmaz, umarım. 

Türkiye Cumhuriyeti, terör örgütünün ne oranda nereye çekildiğini, YPG’ye ne kadar kaydırıldığını, kimlerin yurt dışına çıkartıldığını takip etmek zorunda. Bu yüzden “Acele edelim” çağrılarına kulak tıkayarak ilerlenmeli. Hayati olan budur, milli güvenliğimiz de bu meselenin göbeğidir.

KÖŞENİN GÖZÜ

Adres: Balıkesir, Sındırgı.

Emendere mevkii...

30 yıl önce suyu azalmaya başlayan ve birkaç yıl içerisinde tamamen kuruma noktasına gelen bir pınar...

Aşağı yukarı yirmi yıla yakındır tek damla toprağa düşmemiş.

Deprem ise bereketini geri çevirmiş. Pınar şimdi gürül gürül akıyor.

Kurak geçen yirmi yılda bahçesini satan, ekimden vazgeçenler şimdi tekrar üretime geçme kararı alıyor...

Deprem bilimci Profesör Övgün Ahmet Ercan’ın hep söylediği sözler aklıma geldi:

“Deprem berekettir, deprem canlılıktır, toprağı canlandırır, ürünleri çeşitlendirir. Depremde ölmek ekonomiktir, depremde ölümü gelir adaletsizliği getirir, depremde can kaybının tek nedeni ekonomik refahtan uzak kalmaktır. Depreme hazır olma meselesi yönetimseldir, tamamen ekonomik tercihtir”.

Maalesef acı ama gerçek. Biz yine Japonya’ya, Kore’ye bakıp “Vay be 9 şiddetinde depremde telaş bile yapmamışlar” demeyi sürdüreceğiz. 

Çünkü bizde kalpler ekonomik, damarlar kur, beyin kasa, akıl yasa. İşimize geldiği için ölüme terketmek ise dönemi hiç bitmeyen bir moda.

KÖŞENİN SÖZÜ

“Aldanan bir kere aldandıysa suçlu aldatan, ikinci sefer aldandıysa suçlu artık aldanan.” - Azerbaycan atasözü.