Şenol hocanın üzerinde harika bir lacivert takım vardı. Modayı yakalamış. İlerlemiş yaşına rağmen sağlıklı, fiziği yerinde. Maşallah. Arka arkaya 100 metreleri zorlanmadan koşacağına eminim. Allah sağlık versin, eksikliğini göstermesin. Ancak Beşiktaş’a oynattığı, -haydi Beşiktaş’ın oynadığı diyelim- futbol demode, rüküş ve yavaş. Takımında 100 metreyi koşamayacak nice isim olduğuna eminim. Futbolcular temposuz. Dripling yapan yok. İkili mücadelelerde ayakta kalan az. Paslar rakibe. Bir organizasyon ara ki bulasın. Ghezzal biraz kıpırdanınca, Aboubakar biraz partner bulunca arkası geliyor ama böyle sezon bitmez. Rosier’in de bu kaçıncı şımarıklığı. Geberik rakibi resmen maça ortak etti. 10 kişi kaldın ama 30 dakika maçı tutamaz mısın? İnsan hayret ediyor.

Hoca; yayıncıya kızıyor, gazeteciye kızıyor hatta taraftara kızıyor ama bu dediklerimi görmüyor olabilir mi? Görüyor. Ancak halen aynı oyuncular, aynı sorunlar. Değişmeyen bir uyku hali takımda. Hocam bunu yazmasak önce size ayıp etmiş olmaz mıyız? Takımın bir havaya, bir revizyona ihtiyacı var! 

Bir takım, taraftarına rağmen şampiyon olamaz. Hele Beşiktaş hiç olamaz. Bitmeyen bir öfke hali tribünlerde. Haklılar haksızlar başka ama bu iş de böyle gitmez. E taraftar da gitmeyeceğine göre...