Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar

Dijital dünyanın bütün nimetlerinden yararlanan siyasal İslam ve destekçisi yazarlar...

Görüyor olsalar da...

Kitleleri algıyla yönetmek istedikleri için:

Görmezden geldikleri bir:

Toplumsal gerçek var...



Varoşlarda yaşayanlar...

Din afyonuyla uyutulanlar...

Tabii ki inançları gibi yaşamak istiyorlar...

Ama...

Ezilmişliklerini gidermek...

Ya da:
“Hmmmm... Bunlar benim babamı dedemi ezdiler, ben de onları ezeyim ya da ezemiyorsam ezebilecek olanlara destek vereyim” arayışında değiller...



Dijital dünyada ancak...

Aptal ve cahiller...

Ezilmişliklerinin acısını:

Ezerek...

Ya da...

Kendilerini ezenleri başkalarına ezdirerek tatmin olurlar...



Yeni siyaset...

Dijital dünyanın...

Dijital yaşayan yeni insanları için:

Yapılmalı...



Yeni siyasi liderlik...

Hem insanların inançlarına saygı göstermeli...

Ama hem de:

Ezilmiş insanları...

Fakirliğin, kaderleri olmadığına ikna ettikten sonra:

“Eğer babalarınızı, dedelerinizi ezenlerden ille de intikam alacaksanız... Bunu, onları ezenleri ezerek değil, onlardan daha müreffeh yaşayarak başarabilirsiniz” diyebilmeli...



Dünyada kalmayan sol anlayışın Türkiye temsilcileri...

Yeni dünyanın...

Yeni siyasetini kabul etmek yerine...

Halen:

İnançlı insanları inciterek siyaset yapmaya:

Devam ediyor...





Ve ne yazık ki canlarım...

Siyasal İslam’ın alternatifi:

Çağdaş, liberal demokrat sosyalist bir parti olmak yerine...

Tekelci kapitalist partiler oluyor...



Canlarım...

Tekelci kapitalizm...

Ve neoliberalizmde olduğu kadar...

Diktacı komünizmde de:

“Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar...”.



Ey dijital dünya siyasetçisi...

Fukarayı ancak:

Kör ve bencil bir siyasal İslam’a teslim etmek yerine...

Onların inanç özgürlüklerine:

Saygı duyarak...

Ama...

Uyduruk İslam’ın...

Kuran’a ve Hz. Peygamber’in sünnetine ihanet ettiğini de anlatarak:


Koruyabilirsiniz...

Neden korkuyor


Birinci sorum şu:

A futbol takımının en güçlü rakibi:

B futbol takımı...



A futbol takımının yönetimi...

Rakip takımın:

Mükemmel bir teknik direktörünün olmasını mı ister?..

Yoksa...



Beceriksiz...

Cahil...

Ve...

Deneyimsiz bir teknik direktörünün olmasını mı?..



İkinci sorum ise şöyle:

Kemal Kılıçdaroğlu...

Erdoğan ve gazetecilerinin iddia ettikleri gibi:

Beceriksiz...

Cahil...

Ve...

Deneyimsiz bir rakip ise...



Recep Bey...

Neden:

Kemal Bey’den:

Bu kadar çok:

Korkuyor...

Ne cevap verirdi?


“Altılı Masa ihracat rakamlarından anlamaz, onlar daha adayını tespit edemedi...” alakasız cümlesini kuran Erdoğan...

İhracat rakamlarıyla ilgili şunları söyledi:

“Biz göreve geldiğimizde 30 milyar dolarlık bir ihracat varken bugün artık 250 milyar dolara yaslandık. Türkiye ya burası, kasaba devleti değil...”.

[caption id="attachment_381238" align="alignnone" width="600"] Erdoğan[/caption]



Benim de aklıma...

Hacı anneciğimin...

Daha önce sizlerle paylaştığım...

Kısa ama sevimli fıkrası geldi:



Katıra:

“Baban kim?” diye sormuşlar...

Babasının “eşek” olduğunu söylemeye utanana Katır:

“At, dayım olur” demiş...



O anda bir gazeteci:

“Yıllık ithalatımız ne kadar Sayın Erdoğan?..” diye sormaya...

Belli ki:

Cesaret edememiş...



Eğer sorabilseydi...

Erdoğan acaba:

Ne cevap verirdi?..

Cevap isteyen üç soru


Erdoğan’ın “Bay Kemal pası verdi ben de golü atmalıydım” diyerek hazırlanması talimatını verdiği anayasa teklifinde...

Yer aldığı iddia edilen...

Şu üç maddenin olduğu:



1. “Cumhurbaşkanlığı seçimleri tek turlu yapılır ilk turda en yüksek oyu alan aday Cumhurbaşkanı olur...”.



2. Anayasanın 101. Maddesi’nin son cümlesinin:

Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla dört defa Cumhurbaşkanı seçilebilir...” olarak değiştirileceği...



3. “Evli bir erkek dört kadına kadar resmi nikah yapabilecek, kabul etmeyen eşler kendi rızalarıyla boşanmış sayılacakları için tazminat ve nafaka talebinde bulunamayacaklar...” iddiası doğru mu?..

Sanmıyorum


HaberTürk’te izledim hanımefendiyi...

Adı:

Neslihan Çevik...

Ekonomi Doçenti...

Ve... Programa:

DP sözcüsü olarak katıldı...

Güncel hukukî ve iktisadî konularda harika analizler yaptı...

Adının başında “Prof.” unvanı olan...

Ve...

“Hukukçuyum” diyen Selami Kuran’ın yerinde olmak:

İstemezdim...

Çünkü...

[caption id="attachment_381239" align="alignnone" width="600"] Neslihan Çevik[/caption]



Bir Anayasa maddesini...

Bencil hesaplarım yüzünden görmezden gelseydim:

Neslihan Hanım’ın söylediklerinden sonra:

Çok utanırdım...



“Selami Bey utandı mı?” diye sorarsanız söyleyeyim:

Sanmıyorum...

Yüreğim yandı


Edirne pazarından alışveriş yapan bir Bulgar turist...

Ulusal parasının...

Bizim ulusal paradan çok daha değerli oluşunun keyfini çıkarırken...

Elindeki kağıt Bulgar levalarını sallayarak şöyle diyordu:

“Harca harca bitmiyor, çok güzel burası...”.

Her şey aklıma gelirdi de...

Şu eski komünistlerin...

Liberal ekonomiyi...

Bizim kapitalistlerden daha iyi uygulayabilecekleri:

Aklıma gelmezdi...





Haberi okurken:

Yüreğim yandı...

Çok ızdırap verici


HaberTürk’te izlediğim beyefendinin adı:

Selami Kuran idi...

Hukuk profesörüymüş...

Ama...

AİHM yargıçlığı için “yetersiz” bulununca...

Göreve kabul edilmemiş...

[caption id="attachment_381240" align="alignnone" width="600"] Selami Kuran[/caption]



İşte bu beyefendinin...

Erdoğan’ın üst üste üçüncü defa CB adayı olabileceğine ilişkin yorumunu dinlerken...

Yetiştirdiği öğrencilerin...

Gelecekte...

“Adalet Dağıtıcısı” olarak görev yapacaklarını düşündüm de:

Tüylerim ürperdi...

AİHM kendisini “yetersiz” bulmakta çok haklıymış...



Anayasa’nın 101. Maddesi net ve açık olarak:

Diyor ki:

“Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir...”.



Canlarım...

2017 referandumunda bu madde değiştirilmedi...

Yani:

Halen yürürlükte...

Ama...



Adının başına:

“Hukuk profesörü” unvanını koyabilen bu beyefendi...

Yüzü bile kızarmadan...

“Sayın Erdoğan üçüncü defa CB adayı olabilir” diyor...



Hukuk profesörlerinin dahi...

Bencil hesapları nedeniyle sattıkları:

Sadakatleri yüzünden...

Anayasa ihlaline göz yummayı göze alabildikleri bir ülkenin yurttaşı olmak:

Çok ızdırap verici...

Dünün tweeti


Ataol Behramoğlu

@A_Behramoglu

Günahsız askerî okul öğrencilerini, emir kulu askerleri, 80 yaşını aşmış vatansever generalleri, eline silah almamış insanları, Demirtaş’ı, Kavala’yı, Gezi tutuklularını ve benzerlerini cezaevlerinde çürüten bir sistem çürümüştür, er geç yıkılacaktır.