Bir hafta sonra buluşmak dileğiyle...
Haklısınız, eli kanlı katiller birer, üçer, beşer özgürlüğe yollanırken, pırıl pırıl gazeteciler, Merdan Yanardağlar, Barış Pehlivanlar kara komik iddialarla tutsak alınırken, 80 yaşlarını geride bırakmış bu ülkenin yüzakı generallerin, Adli Tabip Kurumu tarafından “cezaevinde kalamazlar” raporları neredeyse 6 aydır AKP’li Cumhurbaşkanı’nın masasında beklerken (ki bu bir lütuf değil, bir anayasal görev iken) millet açlık ve yoksulluğun dibine vurmuş, ölüm kalım savaşı ile sınanırken, şeriatçı yürüyüş almış başını gitmişken, muhalefet yapabileceği çok şey varken “kayıkçı kavgası”nı sürdürmekte direnirken, “izinin sırası mı be kardeşim?” diye sorabilirsiniz...
Çok doğru ancak çok önceden belirlenmiş bir yolculuk için bir hafta izin rica ediyorum; çok sıcak geçeceği artık aşikar olan bir süreç öncesi biraz nefes almak için...
Hayatımız, giderek daha koyu, daha beter bir karanlığın içinde öğütülüyor... Çocuklarımızın geleceği için, haklarımızı sonuna dek korumak için birlikte direnmemiz lazım... Sizlere, asıl söylemem gereken ise şu:
- Şeriatçılara, yobazlara takındığınız geçit vermez tavrınızı lütfen “Atatürk maskesi” takmış olanlardan da esirgemeyin...
Bu ülke ne çektiyse hem yobaz takımından hem de aramıza sızmış, cebinden başka hiçbir şey düşünmeyen maskeli ahlaksız takımından çekti...
Hiç kuşkunuz olmasın, her türlü yolsuzluğu, namussuzluğu, ülkenin karanlığa teslim edilmek istenmesini anlatmayı, birlik olmanın değerini yüceltmeyi birlikte sürdüreceğiz...
- 20 eylül Çarşamba günü bu sütunda buluşalım, kaldığımız yerden aynı kararlılıkla devam edelim...
Sevgilerimle...
