Koca kent ve tabii ilçeleri, köyleri günlerce Ortaçağ karanlığı ne demekmiş bizzat yaşayarak anladı! Çevresiyle birlikte Isparta halkı tam 5 gün boyunca Sibirya soğuğunda elektriksiz, dolayısıyla ısınamadan, gaz lambası ışığında devletin yardım elini bekledi, ama o yardım bir türlü gelemedi!
Dördüncü gün Enerji Bakanı sıfatlı muhterem teşrif etti o da etrafındakilere kendi eliyle çay ikram etti! Yanlış duymadınız; gerçekten elektrik diye feryat edenlere çay ikram etti! Haa, bir de son zamanlarda alıştığımız üzere bir jest daha yaptı:
-Isparta halkından helallik istedi!
Halk helallik verdi mi vermedi mi bilmiyorum ama insanların konuşmaları, yüz ifadeleri, sürekli dişlerini sıkıp mırıldanmaları pek öyle bir helallik durumu yaşanmadığını gösterir gibiydi!
Peki devlet niçin yardıma koşmadı? E, çünkü oralar tee 9 yıl önce özelleştirilmişti de ondan! Yalnızca orası mı, ülkenin yüzde 80 elektriği 21 özel şirkete 13 milyar dolar karşılığında devredilmişti! Bunlardan birisi de Isparta ile birlikte Burdur ve Antalya’nın elektrik dağıtım ihalesini kapan Akdeniz Elektrik Şirketi AEDAŞ idi.
AEDAŞ, bu üç kentte yaşayan yaklaşık 2.2 milyon kişinin ve tabii fabrikaların, esnafın, çiftçinin elektriğini sağlamakla yükümlüydü. Sadece elektrik sağlamak da değil, elektrik dağıtımı organize etmek evlerin ya da işletmelerin kapısına kadar getirmek, elektrik dağıtımının eksiksiz ve hızlı yapılabilmesi için eksikleri giderme ve iyileştirme çalışmalarını yapmak da bu bu şirketin göreviydi... Ancak bunların hiçbiri dağıtımı devraldığı 9 yıl içinde yapılmadı! Peki ne yapıldı?
-Makyaj yapıldı. Kalifiye elemanlara yol verildi, bol bol kar edildi, o kadar!
Siz onları iyi tanırsınız!
Neler oldu ya da olmadı sorusundan önce şu AEDAŞ kimin ona bakalım...
28 Mayıs 2013’te özelleşen bu şirket Cengiz Holding ve Kolin İnşaat’ın bünyesinde bulunuyor. Böyle anlamadıysanız, sahiplerini tanıtayım:
-Cengiz Holding Mehmet Cengiz, Kolin İnşaat Celal Koloğlu’na ait.
Mehmet Cengiz, hafızalarımıza “Milletin a.... koyacağız!” özdeyişi ile kazınmıştı... Holdingine bağlı Cengiz İnşaat, Kolin ve Limak Holdingle birlikte ya da bağımsız en çok ve en büyük devlet ihalelerini almakla ünlü...
Her alanda ihale almakla da ünlü; mesela Rize İkizdere’de açtığı taş ocağına karşı çıkan kadınlı-erkekli ahali kendilerini ağaçlara bağlamış, jandarma ile köşe kapmaca oynamış, bahçelerini korumak için her yolu denemişlerdi! Hatta köylünün bu direnişi sürerken bakanlığın Cengiz İnşaat’a ikinci taş ocağı izni verdiği de ortaya çıkmıştı!
-Böylesine iltifata da mazhar yani!
İşte bu AEDAŞ 9 yıl önce ihale ile üstlendiği üç kentin elektrik dağıtımı ve bakımı için neler yaptı diye soracak olursanız, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Antalya Şube Başkanı Şaban Tat’ı dinleyelim derim:
-Şirketin gerek mühendis gerek teknik personel kadrosu sayıca çok zayıf... Özelleştirmeyle birlikte devlet kademesinden gelen, kurumsal hafızaya sahip personel şirketten ayrıldığı için bu kesintiler yaşandı...
Niçin ayrıldı peki bu kalifiye elemanlar? Pahalı geldiği için olmasın! Başkan Tat, özelleşen şirketlerin başlıca amacının kar olması nedeniyle bakım, iyileştirme gibi yükümlülüklerin de gözardı edildiğinin altını çiziyor.
Peki, ya devlet denetimi, o işliyor mu? Açıkçası bilmiyoruz!
Faturayı kim ödeyecek?
Bir güncel bilgi ile devam edelim:
Isparta’da 6 Şubat akşamından itibaren kent elektriğe kavuştu. Ancak bazı köylere hala elektrik verilemiyor. Niçin Peki? Çünkü şehir etrafındaki elektrik direkleri yol kenarında. Halbuki köylerde tarlaların içinde. Kar nedeniyle oraya erişmek zor. Ekipler kara saplanıyor! Diğer bir deyişle, bakımı yapacak olan şirket bu ihtimali dahi hiç mi hiç hesaba almamış; halk arası deyimle takmamış!
Ayrıca elektrik şirketlerinin altyapı yatırımı için fazlasıyla ödeneği de mevcut. Mesela AEDAŞ’a verilen harcama yetkisi 1.8 milyar TL!.. Ancak yapılan ne derseniz. Ortalıkta bir şey görünmüyor!
Yine, şirketler EPDK’dan lisans alırken yapacaklarıyla ilgili taahhütte bulunuyor. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, bu taahhüt ve yurttaşla yapılan akit hükümlerinin de yerine getirilmediğini söylüyor. Türkyılmaz, sorumluları da işaret ediyor:
-İlk sorumlu dağıtım şirketi. İkinci sorumlu onu yeterince denetlemeyen TEDAŞ, üçüncü sorumlu da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı başta olmak üzere valilik ve belediye gibi yerel yönetimlerdir!
Ve son ve en büyük uyarıyı bir kenara not edin; bakın Isparta’nın “Afet Bölgesi” ilan edilmesi taleplerine ne diyor Türkyılmaz:
-Afet bölgesi ilan edilirse şirket diyecek ki ‘burada afet olmuştur’. Maddi tazminat sorumluluğunu yerine getirmeyecek. Buna izin vermemek gerekir. Vatandaşa yaşatılan bu mağduriyetten dolayı EPDK’nın duruma müdahil olması, vatandaşın uğradığı zararı şirketten istemesi gerekiyor!
Gördüğünüz gibi cingözlük diz boyu! Göreceğiz bakalım sayın iktidar, sayın şirketle hangi yoldan “helalleşecek!”